Sêrt’ten irade gaspına karşı mücadele mesajı
- 13:59 4 Şubat 2025
- Güncel
SÊRT – Sêrt’e irade gaspına karşı yapılan eylemde “kayyımların talan" olduğu vurgusu yapılarak mücadelenin devam edeceğinin altı çizildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Sêrt (Siir) Belediyesi’ne atanan kayyıma karşı protestolar 7 gündür sürüyor. Belediye önünde yapılan açıklamaya, yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanları Sofya Alağaş ile Mehmet Kaysi, meclis üyeleri, DEM Parti Sêrt Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş, Sêrt’te bulunan siyasi parti ile sivil toplum örgütü temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı. Açıklamada, “Kayyım halk iradesine darbedir” pankart açıldı.
Açıklamada konuşan DEM Parti Sêrt İl Eşbaşaknı Eşref Tekin, 7 gündür kayyım zihniyetine karşı direndiklerini belirtti. Kayyımı kınayan Eşref Tekin, “Kayyımlarınızı tanımıyoruz. Alanlarda her zaman söylediğimiz gibi, kayyım zihniyeti halk iradesine apaçık bir darbedir. 7 gündür belediyeyi karakola çeviren kayyım zihniyetini bir kez daha protesto ediyoruz. İktidara tekrardan sesleniyoruz: Yaklaşık 10 aydır 10’a yakın belediyeye kayyım atandı. Bu kayyım politikalarından bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor. Belediye eşbaşkanlarımızın bir an önce görevlerine iade edilmesi gerekiyor” dedi.
Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere destek
PKK Lideri Abdullah Öcalan’la gerçekleştirilen görüşmelere dikkat çeken Eşref Tekin, “İktidarın Sayın Öcalan’la gerçekleştirdiği görüşmeler devam etmekte. Biz Sêrt’ten bu diyaloğa desteğimizi açıkladığımızı belirtiyoruz. Biran önce diyalog sürecinin müzakereye çevrilmesi, hukuksuzlukların bitmesi, Suriye’deki savaşın, kanın durması, barış ve demokrasinin ülkemize hakim olmasını istiyoruz. Bir yandan bir süreç yürütülürken, bir yandan da Kürt halkı ve çeşitli halkların iradelerine kayyım atamak, yanı başımızdaki soydaşlarmıza saldırılarla ölmelerine yol açmak, gazetecilerin cenazelerinin topraklarına getirilmemesini yanılgı olarak görüyoruz. O yüzden sürecin müzakereye çevrilmesi temel talebimiz. Ülkemizde yaşanan hukuksuzluğa karşı alanlarda olacağız, demokratik hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Eşref Tekin, her Cuma günü saat 13.30’da kayyıma karşı protesto gerçekleştirdiklerini aktardı.
‘Belediye 7 gündür işgal altında’
Yerine kayyım atanan Sêrt Belediye Eşbaşkanı Sofya Alağaş, belediyenin 7 gündür “işgal” altında olduğunu söyledi. Hizmet binası yerine belediyenin karakola çevrildiğini kaydeden Sofya Alağaş, işçi çıkarmalarına da tepkisini şöyle sürdürdü: “Yapılan açıklamayla kelime oyunlarıyla algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu kişiler sözleşmeli değil, sözleşmeleri feshedilmiş olamaz. Kimse ‘sözleşmeleri feshedildi’ değip algı yaratmaya çalışmasın. 76 yaşındaki çalışanla ilgili, evet işe aldık. Bu 76 yaşındaki kim biliyor musunuz? Sizin bir önceki kayyımınızın mağdurudur. Biz onun mağduriyetini giderdik. Bunu biliyorsunuz ama yine de algı yaratmaya çalışıyorsunuz. Siz bu kentteki yüzlerce kişiyi mağdur ettiniz. Kimi mağdur ettiyseniz, onların mağduriyetlerini gidereceğiz. Siz 76 yaşındaki insanı mağdur edecek kadar yüzsüzsünüz. Utanmadan bunun propagandasını yapıyorsunuz. Siz bunu işten çıkarırken utanmadınız mı? Kimse bunların oyunlarına gelmesin. Bilsinler ki yaptıkları açıklamalar dalavere. Anlattıkları her şeyi, attıkları her adımı teşhir edeceğiz. Çünkü attıkları hiçbir adım bu kentin hayrına değil, burada olmaları da halkın hayrına değil. Kayyımı teşhir etmeye devam edeceğiz.”
‘Hakikati savunacağız’
Son olarak konuşan DEM Parti Milletvekili Sabahat Erdoğan Sarıtaş da, Sêrt halkının iradesine 3 defadır “talancı” zihniyet tarafından el konulduğuna dikkat çekti. “Biz belediyeyi halkın evi yapacağız dedik, halkına evi yaptık” diyen Sabahat Erdoğan Sarıtaş, “Ama bugün görüyoruz, ilk günden bu yana binlerce güçlerle burayı karakol gibi yapmışlar. Dün arkadaşlarımız belediyeye girmek istedi, engellendiler. Buradan soruyoruz? Meclis’tekilerin alınmamasına ilişkin verilen kararlar var mı? Yok! Bu yüzden hırsızlar, talancılar... Siz hırsızsınız, hukuksuzsunuz. Halkın ilerlemesini, zenginleşmesini istemiyorsunuz. Huzur olsun istemiyorsunuz. O yüzden bu süreçte her zaman olduğu gibi, nasıl bu halkın hakikatini savundaysak yine savunacağız. Mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Eşit yaşam vurgusu
Çözüm tartışmalarına dikkat çeken Sabahat Erdoğan Sarıtaş, “Bir tarafta kayyım var, bir tarafta barıştan bahsediyorlar. Kürt halkı için, Türkiye toplumu için eşit yaşam istiyoruz. Kadınların, çocukların katledilmediği, huzurlu, ekonominin yüksek, demokrasinin ilerlediği bir toplumu mücadelemizle yaratacağız. O güne kadar hem özgürlük, barış tartışması yapacağız hem de mücadele edeceğiz. Kürt halkının gerçekliğini tanımayanların karşısında duracağız. Kürt halkının iradesini, kültürünü, kimliğini kabul etmeyenlere karşı mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘Eşbaşkanlıktan korkuyorlar’
Kayyımın kadın “düşmanlığı” yaptığını söyleyen Sabahat Erdoğan Sarıtaş, şöyle devam etti: “Kadınların toplumda öncü olmasını istemiyor. Eşbaşkanlığın tüm topluma huzur getirmesini istemiyorlar. Eşbaşkanlık sistemimizden korkuyorlar ama iyi bilsinler; kirli zihniyetleri kadınlarla gidecek. Kadın kazanımlarına karşı olanların karşısında olacağız. O yüzden diyoruz; bu adı belli olmayan süreç bizim için çok önemli. Bütün arkadaşlarımızla, kurumlarımızla barış için üzerimize düşen için hazırız. Samimiyet olmazsa tüm Türkiye halklarına kaybettirir. Bu hukuksuzluğa karşı hakikati savunuyoruz. Tüm Türkiye halkları bize omuz versin. Huzurlu, demokratik bir gelecek için tüm güçler, kurumlar hem kayyımlara hem de tüm hukuksuzluklara karşı dursun. Birlikte huzurlu yaşamı inşa edebiliriz. Bu uzak değil. Rojava’da direnen, bedel veren halka omuz versin. Toprağını, suyunu koruyanların sesiyiz. Katledilen kadınların, tacize uğrayan çocukların sesiyiz, iradesi, kültürü tanınmayanların yanındayız, onların sesiyiz. Sesimiz her zaman büyüyor. İnanıyoruz ki barış kesinlikle bizim. Başarıya ulaşacağız. Talancılar, hukuk tanımayanlar gidecek. Bunu çok iyi biliyoruz. Başarı bizimdir.”
Açıklama, “Kayyım talan e, berxwedan jiyan e”, “Bijî berxwedana Sêrte” ve “Kayyımlar gidecek, halklar gelecek” sloganlarıyla sona erdi.