Özgür Basın’a yönelik saldırıya tepki büyüyor

  • 22:56 23 Ağustos 2024
  • Güncel
HABER MERKEZİ - Silêmanî’de iki kadın gazetecinin yaşamını yitirdiği Özgür Basın’a yönelik saldırı, Mexmûr’da düzenlenen yürüyüşle protesto edildi. Kürt PEN ile Casene Örgütü de yazılı bir açıklama ile saldırıyı kınadı.
 
Güney Kürdistan’ın Silêmanî (Süleymaniye) kentine bağlı Seyidsadık bölgesinde Türkiye’nin bir araca yönelik gerçekleştirdiği saldırıda, Özgür Basın emekçilerinden Gülistan Tara ile Hêro Bahadîn yaşamını yitirirken, 6 kişi de yaralandı. Gazetecilere yönelik saldırıya karşı birçok kesimden tepkiler yükselirken, Mexmûr’da ise gazeteciler ve yurttaşlar gerçekleştirdikleri yürüyüşle saldırıyı protesto etti.
 
Şehit Aileleri Kurumu önünde başlayarak BM binası önünde sonlandırılan yürüyüşün ardından, Gazeteci Berivan Tunç bir açıklama yaptı.
 
Gazetecilerin ailelerine başsağlığı, yaralılara ise acil şifa dileyen Berivan Tunç, şu sözleri kullandı: “Bilindiği üzere Türk devleti, hakikatin izindeki Kürt gazetecilere karşı vahşi bir saldırı düzenledi. Bu saldırılar ne ilktir ne de son olacaktır. Bugün ayrıca, Türk devletinin Qamişlo’da Jin TV’ye yönelik saldırısının yıl dönümü.”
 
‘Direneceğiz’
 
Türkiye’nin kadın gazetecilere yönelik saldırısının yıl dönümünde bir kez daha Özgür Basın’ı hedef aldığını hatırlatan Berivan, sessiz kalan Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümetleri ile insan hakları savunucularını da kınadı. Berivan, “Bu tür saldırılara karşı her zaman direneceğiz” dedi.
 
‘Sessiz kalmayacağız’
 
Güney Kürdistan’da gerçekleştirilen saldırılarda KDP’nin işbirliği içinde olduğunu belirten Berivan, sözlerini şöyle tamamladı: “Barzani ailesinin Güney Kürdistan topraklarında an be an devam eden düşmanlığı, gazeteci arkadaşlarımızın katledilmesine neden oluyor. Hakikatler gizlenmek isteniyor. Ancak bizler, Özgür Basın çalışanları olarak sessiz kalmayacağız. Arkadaşlarımızın kalemlerine ve kameralarına sahip çıkacağız.”
 
Açıklamanın ardından yürüyüş, sloganlarla sona erdi.
 
Kürt PEN’den açıklama 
 
Kürt PEN ise saldırıyı yaptığı yazılı açıklamayla kınadı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Kürt PEN Merkezi olarak bu tür eylemleri sert bir şekilde kınıyor ve Chatr Production çalışanlarına başsağlığı diliyoruz. Ayrıca, dünya genelindeki tüm dostlarımızdan bu zulme ve baskılara karşı barış ve özgürlük sesi olmalarını bekliyoruz.”
 
‘Hava saldırılarında 484 sivil katledildi’
 
Türkiye’nin hem Rojava’ya hem de Güney Kürdistan’a yönelik saldırıları sonucunda yüzlerce köyün yerle bir edildiği, halkın zorla göç ettirildiği kaydedilen açıklamada, şu ifadeler kullanıldı: “Türk devletinin Güney Kürdistan’da 16 Haziran 2020’de başlattığı askeri operasyonlar sonucunda şu ana kadar 62 köy işgal edildi. Amerikan Toplumsal Barışı İnşa Timleri (CPT), 14 Ağustos 2024’te kamuoyuna açıklanan resmi verilerine göre, Türk hava saldırıları sonucunda Güney Kürdistan’da 484 sivil katledildi, 241 kişi de yaralandı. Aynı raporda 9 köyün tamamen boşaltıldığı, en az 184 ailenin yerinden edildiği, 68 bin dönüme yakın arazi ve ormanın Türk devleti tarafından yakıldığı, 110 köy arasındaki telefon bağlantısının kesildiği belirtiliyor.”
 
Casene Örgütü: Hiçbir gerekçe kabul edilemez
 
Casene Örgütü ise yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Biz Casene Örgütü olarak gazetecilere yönelik bugünkü saldırıyı şiddetle kınıyor, bu saldırıları gazetecilik mesleği ve özgürlüğü açısından çok tehlikeli görüyoruz. Çünkü bu gazeteciler yalnızca mesleki faaliyetlerini yürütüyorlardı. Katledilmeleri konusunda ortaya atılan hiçbir gerekçe kabul edilemez.”
 
Sessiz kalmama çağrısı
 
Açıklamada, son olarak şu ifadeler yer aldı: “Casene Örgütü olarak, Irak ve Kürdistan Bölgesi hükümeti başta olmak üzere ilgili tarafları, Irak’ın egemenliğine yönelik bu ihlaller karşısında sessiz kalmayı bırakmaya ve yurttaşlar ile ülkemizin korunması için açık ve şeffaf bir tutum sergilemeye çağırıyoruz.”