İZMİR - İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, mültecilere yönelik ırkçı saldırılara dair yaptığı açıklamada, polisin saldırıları önlemediği ifade edilirken saldırıların sorumlusunun iktidar ve ırkçılığı yükselten siyasi parti temsilcileri olduğu söylendi.

 

İzmir Mülteci Dayanışma Platformu, mültecilere yönelik saldırılara ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi'nde gerçekleşen toplantı da salona "Irkçılığa karşı mültecilerin yanındayız" pankartı asıldı. Basın metnini platform adına İzmir Mülteci Dayanışma Platformu üyesi Beydağ Tıraş Öneri okudu.

 

‘Kolluk kuvvetleri saldırıları önlemedi’

 

Mültecilerin yaşamlarını korumakla mükellef olan kolluk kuvvetlerinin görevlerini yapmadıklarını, saldırıları durdurmak ve yeni saldırıları önlemek için gerekli önlemleri almadıklarını ifade eden Beydağ, "Saldırıların yaşandığı ilk gece, mahalleye gelen Kayseri Emniyet Müdürü’nün saldırgan topluluğu 'mağdur da Türk değil Suriyeli' diyerek, mağdurun kimliğini ön plana çıkartarak yatıştırmaya çalışması sorunun başka bir yüzüdür ve kabul edilemez" şeklinde konuştu.  

 

‘Saldırıların sorumlusu iktidar’

 

Mültecilere yönelik saldırıların sorumlusunun iktidar ve ortakları ile ırkçılığı her fırsatta siyasi çıkarları için yükselten bazı muhalefet temsilcileri olduğunu dile getiren Beydağ, "13 yıldır daha da belirginleşen pragmatist göç siyaseti esas olarak sosyal destek ve hukuki korumadan mahrum bırakılan ve ağır emek sömürüsü çarkına sürülen mültecileri ırkçı çıkar gruplarının önüne savunmasız bir şekilde bırakmaktadır. 2014, 2016 ve 2019’da mültecilere yönelik gerçekleşen linç dalgalarını düşününce, dördüncü büyük linç dalgasından endişe duymaktayız ve önlem alınması için yetkilileri uyarıyoruz" dedi.

 

‘Irkçılığa karşı mültecilerin yanındayız’

 

Beydağ, son olarak nefret suçlarına sebep olan saldırıları kınadıklarını söyleyerek şu ifadelere yer verdi: "Suça karışan kişi ya da kişilerin hukuk önünde cezalandırılmasını istiyoruz. Saldırılar sırasında ev, işyeri ve araçlarda meydana gelen maddi zararlar tazmin edilmeli. Nefret suçları cezasız kalmamalı, yeni saldırılara yol verecek cezasızlık politikası son bulmalı ve göç politikalarında insani ve kalıcı çözümler geliştirmelidir. Irkçılığa karşı mültecilerin yanındayız, birlikte mücadele ediyoruz."