HABER MERKEZİ - Aylık kadın gazetesi Newaya Jin'in "Katiller hesap verecek" manşetli 9 Ocak özel sayısı çıktı.

 

Aylık kadın gazetesi Newaya Jin'in 154'üncü sayısı çıktı. "Katiller hesap verecek" manşeti ile çıkan özel sayıda 9 Ocak 2013'te Fransa'nın başkenti Paris'te katledilen Kürt kadın siyasetçiler Sakine Cansız, Leyla Şaylemez ve Fidan Doğan katliamı irdeleniyor. Katliamın gelişim seyri, hukuki süreç, adalet eylemlerinin yanı sıra, katliam sonrası hız kazanan Türkiye-Fransa işbirliği ve pazarlığa dikkat çekiliyor. Sakine, Fidan ve Leyla'nın mücadele ile öncülüklerine dair portre ve makalelerin yer aldığı özel sayıda farklı birçok konu başlığına da yer verildi. 

 

'Fransız yargısının sessizliği'

 

Dergini bu sayısında bir makale kaleme alan Berifn Dilav, 9 Ocak katliamının adım adım nasıl geliştiğine ve yargı sürecine dikkat çekerken, Fransız yargısının sessizlik ve adaletsizliğine işaret ediyor. Beş yıllık hukuksuzluğa rağmen Kürt kadınları ve dostlarının adalet çığlığını yükselttiğini belirten Berfin, "Haykırmaya devam edeceğiz" diyor.

 

Kadınların kısılan sesi Sakine'nin yürüyüşünde isyana dönüştü'

 

Sakine Cansız'ı tarihten günümüze akan bir nehre benzeten Helin Ümit ise Sakine'nin geleceği yaratan direnişçi mücadelesine yer veriyor. Makalesini "Burası Kürdistan zamanı Sara zamanı" başlığı altında derleyen Helin, kadınların kısılan sesinin Sakine'nin yürüyüşünde bir isyan çığlığına, haykırışa dönüştüğünü yazıyor.

 

'O bir kavga kadınıydı'

 

SARA Belgeseli'nin yönetmenlerinden Dersim Zêrevan ise; bir kadın önderi olarak Sakine'nin kendisinde oluşturduğu anlama dair "Biz O'nun filmini yaptık, O bize 'Nasıl Yaşamalı'yı öğretti" diyor. Sakine'nin adeta mayın tarlası içerisinde bulunan bir yaşamı gül bahçesine dönüştüren direnişçi bir kadın olduğunu ifade eden Dersim, devamla şu ifadelere yer veriyor: "Yüreği o kadar büyüktü ki, tüm evreni sığdırabilirdi. Onun bu gerçeğine dokunan herkes yeniden doğar. O yaşamına birçok ilki sığdıran, başaran bir kavga kadınıydı."

 

Sakine'ye dair KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Sozdar Avesta ile yapılan röportajın yanı sıra, Sakine'nin kadın öğrencilerinin görüşleri de Ocak sayısında yer alıyor. 

 

Sakine'nin kendi kaleminde derlemeler

 

Gazetede ayrıca Sakine'nin özgürlük mücadelesi ile tanışma yılları, cezaevi süreci ve Kürdistan dağları ile buluşma heyecanı 'Yüreğimi zafer kavgasına salıyorum' başlığıyla kendi kaleminden derleniyor.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 9 Nisan 1998'de Sakine ile Avrupa'ya çıkmadan önce gerçekleştirdiği diyalogdan kesitlerin yanı sıra, Abdullah Öcalan'ın katliama dair İmralı'dan yapmış olduğu değerlendirmeleri de Ocak sayısında bulmak mümkün.

 

'Bir düş yolcusu Fidan'

 

Fidan Doğan'ın hayat hikayesi ve mücadelesine ışık tutan yazar Rojda Yıldırım ise; Fidan'ı faşizmin yok etmek istediği alevi ayakta tutmaya çalışan toprakların (Elbistan) güçlü geleneğinin fikri ve zikri ile gerçekleşmiş hakikati olarak tanımlıyor. Fidan'ı 'Bir düş yolcusu' olarak tanımlayan Rojda, "O'nun hakikat arayışının en nadide temsilcilerinden biri olarak tarihe geçtiğini' vurguluyor.

 

'Leyla; bir hırçın nehir gibi ülkesine ekış'

 

Genç kuşağın öncülerinden Leyla Şaylemez'in durdurak bilmeyen tükenmez enerjisini, biat etmeyen asi duruşunu ise mücadele arkadaşlarından Hevidar Edessa anlatıyor. Leyla'nın haksızlığa kayıtsız kalmayan özelliğine dikkat çeken Hevidar, Leyla'nın bir hırçın nehir gibi ülkesine akış tanıklığını yazıyor.

 

'Derya olup birbirine aktı Sevê Fatma ve Pakize'

 

4 Ocak 2016'da Silopi'de katledilen DBP PM Üyesi Sevê Demîr, KJA aktivisti Fatma Uyar ve Silopi Halk Meclisi Eş Başkanı Pakize Nayir'a ilişkin makaleyi kaleme alan TJA Aktivisti Sebahat Onar ise şu vurgulara yer veriyor; "Derya olup birbirine aktı Sevê Fatma ve Pakize. Çığlık olup Mehmet Tunçlarda, Taybet Analarda yankı buldular. İnsanlık gömülmesin diye bodrumlar altına, siper ettiler bedenlerini. Diri olarak çıkmadı birçoğu. Fakat artlarında sonsuza dek gurur duyulası dipdiri bir destan yazarak gittiler."

 

'Ne kadar öz savunma o kadar özgürlük'

 

Erkek-devlet eliyle gerçekleştirilen kadın kırımına karşı öz savunma ihtiyacına dikkatleri çeken KCK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Zilar Stêrk ise "Ne kadar öz savunma o kadar özgürlük" diyor. Kadın soykırımına son vermenin yolunun öz savunma sistemini ve örgütlülüğünü geliştirmekten geçtiğini ifade eden Zilar Stêrk "Kendini savunmak devredilemez bir haktır, evrensel bir olgudur" diyor.

 

Fidan Yıldırım ve Berjîn Tekoşer tarafından hazırlanan kadın mücadelesi aktivistlerinin portrelerinin yanı sıra, Zerya Gül, Zeynep Erdem, Berîtan Zagros ve Müge Tuzcuoğlu'nun köşe yazılarının yer aldığı 154'üncü sayı mizah, sağlık, bulmaca ve bilim gibi konuları kapsayan zengin bir içeriğe sahip.