Beritan Canözer

 

İSTANBUL - Gazeteci Dilek Gül'ün aynı hayatlardan kopup gelen 4 Suriyeli kadının hikayesini konu aldığı "Eşik" filmi yarın ilk kez seyirciyle buluşacak. Filmi hakkında bilgi veren Dilek, "Kadınlar devletten, erkekten bir şey istemeden ayakta durabiliyorlar. Bu mücadelenin neresinden tutarsak tutalım bu bir kazanımdır" diyerek tüm kadınları film galasına çağırdı. 

 

Savaş nedeniyle topraklarını, evlerini, işlerini terk etmek zorunda kalan, direnen, direnirken yaşamını yitiren, esir düşen, katledilen; bunun yanında bir de eş olmanın, anne olmanın, evlat olmanın, kardeş olmanın, hepsinden öte kadın olmanın zorluğuyla yüz yüze kalmış binlerce kadın ve bu kadınların duyulmamış hikayeleri var. Binlerce kadına ulaşmak mümkün değildi belki ama Gazeteci Dilek Gül, Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği ile DVV İnternational'in de desteği ve projeye öncülük etmesi ile bu kadınlardan 4'üne ulaşarak yaşam mücadelelerini ve başarı öykülerini konu aldığı biyografik bir film hazırladı. Ulaştığı kadınların savaştan öncesi ve sonrasından ziyade, savaşla beraber değişen hayatlarını ve hayatta kalma mücadelelerini konu alan "Eşik", sadece topraklarından kopan kadınlar için değil tüm kadınlar için bir eşik. Kadınların geçtiği, geçmeye çalıştığı eşikleri 4 kadının hikayesinden yola çıkarak anlatan filmde hikayeleri konu edilen 4 kadın, farklı hikayelere rağmen tüm kadınları ortak bir duyguda buluşturuyor. 

 

'Kadınlar her zaman mağduriyetleri ile gündem oldu'

 

Aynı zamanda KHK ile kapatılan İMC TV muhabirlerinden olan Dilek, muhabirlik yaptığı süreçte gittiği savaş bölgelerinde karşılaştığı, tanıştığı kadınlardan etkilenerek böyle bir çalışmaya başladığını söylüyor. Dilek, hem İMC sürecini hem de bu projeye başlama sürecini anlatarak, "Muhabirlik yaparken birçok noktada haber yapma şansı yakaladım. Bu işin gelişimi de İMC'de iken oldu. Özellikle çalışma yerlerimin arasında Antep, Urfa gibi sınır bölgeleri vardı. Oralara gittiğimde gördüğüm tablolar hiç hoş değildi. Suriyeli kadınlar her zaman ya fuhuşla, ya tecavüzle, ya tacizle ya da daha farklı ve büyük mağduriyetler ile gündeme geliyordu. Merkez medyada özellikle kadınlar hep bu dille haberleştirilirdi, biz de bunun bir köşesinde olmuşuzdur belki ama başka bir şey yapılması gerektiğine inandım" dedi.  

 

'Tek tek tüm kadınlara ulaştım'

 

Gördüğü kadınların ve kadın mücadelesinin daha fazla güçlenebilmesi ve kadın mücadelesine ufak da olsa bir katkı sunabilmek için bu projeye başladıklarını ifade eden Dilek, "Bu proje aslında İMC'deyken kafamda oluşmaya başlamıştı. İMC KHK ile kapatıldıktan sonra 'nasıl bir şey yapabilirim?'in derdine düştüm ve tamamen bir muhabirlik faaliyeti diyebileceğim bu proje için çalışmalara başladım. Tek tek Suriyeli kadınlara ulaştım, hepsine dokunduk. Bu tabi aynı zamanda bir ekip projesi, yalnız başıma başardığım bir çalışma da değil. Çok güzel bir ekip çalıştı ve herkes hissederek bu projede yer aldı. Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği desteği ve ortaklığıyla projeye başladık, Açık Toplum Vakfı ve Sivil Düşün tarafından projemiz desteklendi" ifadelerini kullandı. 

 

'Kadınlar her eşikte daha fazla güçleniyor'

 

Projeye başladıktan sonra işin her geçen büyümeye başladığını belirten Dilek, "Amacımız  10 kadına ulaşmaktı. Ama kendimizi 30 kadınla görüşürken bulduk" dedi. Düzenledikleri atölyeler ile kadınların sıkıntılarını dinlediklerini söyleyen Dilek, "Bu atölyeleri düzenledikten sonra yol haritamızı belirledik. Aslında bir yandan da muhabirlik faaliyetlerimi sürdürmüş oldum" dedi. Belgesel filme "Eşik" ismini vermelerinin nedenini de anlatan Dilek, "Bu hikayede yer alan ve yer almayıp bu hikayelerin bir parçası olan tüm kadınlar hayat mücadelelerinde bir eşikten geçiyorlar. Her atladıkları eşikten sonra yeni bir eşikle daha karşılaşıyorlar ve atladıkları her eşikten sonra daha fazla güçleniyorlar. Biz de 'madem bu kadınların mücadelesini, başarılarını konu alıyoruz öyleyse kadınların hikayesinde ana tema olan eşiği belgeselin de ana teması olarak belirleyelim' dedik" şeklinde konuştu.  

 

Belgesel farklı dillerde kitaba dökülecek

 

Kadınlarla yaptıkları görüşmelerde kendilerine anlatılan her hikayenin ayrı bir anlamı olduğunu söyleyen Dilek, dinlediği tüm hikayelerden etkilendiğine değindi. Kadınlarla yaptığı görüşmelerde en etkilendiği olayı anlatan Dilek, "Bana 'neden her zaman bizi kötü ele alıyorsunuz. Biz doktorduk, öğretmendik, hemşireydik, avukattık ama bunları kimse bilmiyor. Biz aslında çok güçlüyüz' diyen kadınlar vardı. Medyada Suriyeli kadınları o kadar çok kötü yansıtıyorlar ki artık herkes onları sadece dilenci olarak, tecavüze uğrayan kadınlar olarak biliyorlar ama oysa ki onların da hem geçmişten hem de bugünden başarı öyküleri var. Çektiğimiz filmin bir de kitaplaştırılmış haline de hazırlıyoruz. Bu hikayeleri aynı zaman farklı dillerde kitap halinde okuyucularla paylaşacağız" diye konuştu. 

 

'Çok güçlüyüz'

 

Kadınlarla ortaklaşarak onların talepleri doğrultusunda belgesel film yapma kararı aldıklarını anlatan Dilek, "4 kadına yer verdik ve kendi ana dillerinde konuşuyorlar. Bizim için asıl önemli olan oydu çünkü bu belgesel filmi Suriyeli kadınlar da izlesin ve kendi dillerinde yaşadıklarını dinlesinler istedik. Türkçe alt yazılı olacak. Filmde yer alan kadınlar da çok heyecanlı ve izlemeyi bekliyorlar. Ayrıca film hem Avrupa'da hem çadır kentlerinde de gösterime çıkacak" dedi. Filmin gösterimi için 25 Kasım tarihini bilinçli olarak tercih ettiklerini söyleyen Dilek, "Aslında 25 Kasım akşamı Gala'sını yapacaktık ama o akşam yürüyüşe katılıp, 27 Kasım'da da filmimize izlemeye gelsinler istedik. 25 Kasım konusu açılmışken, kadınlar aslında yapabiliyorlar. Kadınlar devletten, erkekten bir şey istemeden ayakta durabiliyorlar ve biliyoruz ki çok güçlüyüz. Bu mücadelenin neresinden tutarsak tutalım bu bir kazanımdır ve herkesi de kadın mücadelesine katkı sunmaya çağırıyorum" diye konuştu. 

 

"Eşik" 27 Kasım Pazartesi günü saat 19.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde izleyicileri ile buluşacak.