Medya Üren

 

AMED - Kuzey ve Doğu Suriye’deki kültür sanat çalışmalarını anlatan Hîlala Zêrin Hareketi’nden Fewaz Muhammed, tüm saldırılara karşı Mezopotamya halklarının kültürünü korumak, geliştirmek ve kültürel kırımın önünü almak için örgütlendiklerini söyledi.  

 

Kuzey ve Doğu Suriye Kültür Sanat Hareketi Kevana Zêrîn 2016 yılında çalışmalarına başladı. 2020 yılında yaptığı kongre ile de Hîlala Zêrî Hareketi adı ile Rojava’daki 4 kantonda örgütlendi ve Mezopotamya halklarının kültürlerini korumak ve yaşatmak için çalışmalarını sürdürüyor. 

 

Hîlala Zêrîn Hareketi özellikle son bir yıl içerisinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için “Önderliğin fotoğrafları sergisi” yaptı. Birçok sanatsal çalışmanın yanı sıra, sevbêrkler, çocuklar için 6 etkinlik yine sokak etkinlikleri, kadınlar için 2, çocuklar için 2 klip, kadın asayişi üzerine bir şarkı ve Minbiçli çocuklar için de bir şarkı hazırlandı.  

 

Hilala Zêrîn Hareketi yöneticilerinden Fewaz Muhamed çalışmalarına ilişkin JINNEWS’e konuştu. 

 

4 kantonda kültür merkezleri

 

Öncelikle kurumlarını tanıtan Fewaz şunları dile getirdi: “Kültür ve sanat toplumun varlığı ve kimliğidir. Devrimden önce folklor, koro ve farklı alanlarda çalışmalar yürütülüyordu.  Tam örgütlü de değildik ancak kültür ve sanatın gelişimi için önemli gruplardı. Yine sadece iç etkinliklerle sınırlı kalıyorduk. Rojava’daki kadın devrimi ile kültür alanında önemli adımlar atılmaya başladı. 4 kantonda ve Efrîn, Halep, Hesekê, Kobanê ve Qamişlo’da kültür ve sanat merkezleri açıldı. Sanat alanında hızlı bir gelişim yaşandı. 8 Mart ve Newroz gibi önemli günler büyük ve coşkulu etkinliklerle kutlandı. Kadınlar öncülüğünde önemli ve başarılı çalışmalar yapıldı. 2016’da Kevana Zêrîn Hareketi kuruldu ve bununla bir örgütlenme çalışması başladı. Başlangıçta isim Kevana Zêrîn idi.”

 

‘Kültürümüzü canlandırıyoruz’

 

Çalışmalarına ilişkin bilgi veren Fewaz, “Çocuklar toplumun geleceği.  Özellikle çocukların eğitimi için büyük çaba içerisindeyiz. Rojava’da özgün kadın kültürü canlı kalsın diye bu çalışmayı yapıyoruz. Çünkü kültürel asimilasyon en çok kadın üzerinde yürütülüyor.  Buna karşı yine en çok direnen de kadınlar. Kevana Zêrîn’in kurulmasının nedeni tanrıça kültürünü devam ettirmek içindi. 202(de ikinci kongremizi yaparak ismimizi Hilala Zêrîn hareketi olarak değiştirdik. Çünkü biz hareket olarak sadece Kürt kültürünü değil Mezopotamya halklarının kültürünü yaşatıyoruz. Süryanilerden, Araplara yine diğer halkların da kültürlerini yaşatmak için çalışıyoruz.  Kültürle birlikte yaşamı örgütlüyoruz” dedi. 

 

‘Gelişmeler üzerine çalışmalarımızı yürütmeye çalışıyoruz’

 

Var olan yetenekleri ortaya çıkarmak için bir çok bölümde çalıştıklarını ifade eden Fewaz, çalışma alanlarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Nakış, el sanatları, resim ve diğer alanlarda eğitim veriyoruz. Kültürün kaybolmaması ve canlı kalması için sürekli çaba içindeyiz. Çocuk festivali hazırladık ve kent kent dolaştık. Önümüzdeki süreçte çocuklara ilişkin daha çok çalışma yapmak istiyoruz. Tüm Mezopotamya çocuklarının arkadaş olması için çalışıyoruz. Bu yüzden de farklı farklı sanatsal çalışmalar yapıyoruz. Daha çok Kurdistan’daki gelişmelere göre çalışmalarımızı yürütüyoruz. Örneğin Jîna Emînî’nin katledilmesine ilişkin  3 klip yaptık. Bu konularda duyarlıyız, ileri de kültürümüzü daha çok koruyacağız.” 

 

‘Kültürümüze dört elle sarılmalıyız’

 

Kürt kültür ve sanatının önemine değinen Fewaz, “Yaşadığımız coğrafya bu konuda çok zengin. Bu topraklarda büyük adımlar atıldı, uygarlığın oluşmasında önemli bir yer tutuyor ve kültür ve sanatın gelişimine büyük önem verilmiş. En eski kültüre sahibiz ve kültürümüz çok zengin. Binlerce yıldır kadınlar öncülüğünde geliştirilmiş ve bu hala böyle devam ediyor. buna karşı kültürümüze yönelik de sürekli saldırılar var. Buna karşı daha çok kültürümüzü sahiplenmeliyiz. Kültürümüz sadece folklor, şarkı, uluslararası alanda ses getiren dengbêjlikle de sınırlı değil” ifadelerini kullandı. 

 

‘Kültürümüzü örgütlemeliyiz’

 

“Kültürümüzü örgütlemeliyiz” diyen Fewaz, “Kurdistan’ın dört parçasında Kürt kültürüne karşı yoğun bir saldırı var. Tüm kazanımlarımızı, geleneklerimizi, kültürümüzü yok etmek istiyorlar. Bunu yapanlar da en büyük düşmanlarımız. Bunun en önemli örneği de Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne yapılan saldırı.  Katliamlarla geri adım attırmak istiyorlar. Ancak her saldırıya rağmen kültürümüzü koruyup geliştirdiğimizi hala anlayamadılar. Bu saldırılara karşı da bizim sürekli kültürümüzü örgütlememiz gerekir” şeklinde konuştu.  

 

‘Kendimizi kültürle ifade ediyoruz’

 

Birçok kültür sanat projesi geliştirdiklerini dile getiren Fewaz, “Daha çok kadın arkadaşlar içerisinde yer alıyor ve çalışmaları sahipleniyor. Kadınlar nasıl devrime öncülük etti aynı şekilde her yerde varlıkğını koruyor. Bugün çocuklardan yaşlılara kadar her kes için eğitimimiz var. Çünkü toplum sanat yoluyla kendisini ne kadar ifade edebilirse o kadar huzur gelişir. Resim, şarkı, dengbêjlik, enstrüman çalma ve dehe bir çok dalda 7’den 70 herkese eğitim veriyoruz ve gruplarımız var. Toplumumuzu bir araya getiriyoruz, örgütlüyoruz ve geliştiriyoruz” dedi. 

 

‘Her şeye hazırız’

 

Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılara dikkat çeken Fewaz, son olarak şunları belirtti: “Halkımız sürekli işgal saldırılarının hedefinde. Çocuklarımız zor şartlarda büyüyor. Bu yüzden kültürümüzün etrafında bir araya gelmek psikolojik olarak da önemli. Savaşın yaralarını sarmak için kültür sanat kurumlarımızda eğitim vermek bir ihtiyaçtı. Kültür ve sanat işgale karşı en büyük silahımız. Asimilasyon, kırım, jenosid kültür sanat talanına karşı en büyük özsavunma. Çocuklarımızı eğittiğimizde öfke ve heyecanı görüyoruz. Bizim her şeye karşı hazırlığımız var.”