23. Uçan Süpürge Film Festivali yarın başlıyor

  • 09:08 6 Mayıs 2020
  • Kültür Sanat
Habibe Eren
 
ANKARA - Yarın başlayacak olan 23. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, ilk kez online olarak gerçekleşecek. Uçan Süpürge Vakfı’ndan Sündüz Haşar, festivalin online gerçekleştirilmesini avantaja çevirdiklerini belirterek, sınırsız, limitsiz ve biletsiz bir festival gerçekleştireceklerinin altını çizdi. 
 
Uçan Süpürge Vakfı’nın gerçekleştirdiği Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali bu yıl online olarak düzenleniyor. 22 yıl aralıksız olarak kadın yönetmenlerin filmlerini sinemaseverlerle buluşturan festivalin 23. yılda onursal başkanı Türkan Şoray oldu. Festivalde sinema alanında uzman 35 kişiden oluşan danışma kurulu filmleri seçti.
 
101 ülkeye ulaşmayı hedefliyor
 
7-14 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek festivalde son bir yıl içerisinde çekilen kadın yönetmenlerin filmleri yer alacak. 101 ülkeden kadınlara ulaşmayı hedefleyen festivalde bu yıl Uluslararası Film Eleştirmenleri Federasyonu (FIPRESCI), tarihinde ilk kez online jürilik yapıyor.
 
Tema ‘EvdeKaldık’ 
 
23.Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için bu yıl temanın “doğa” olmasını planlanmıştı ancak pandeminin yarattığı koşullar nedeniyle tema #EvdeKaldık şeklinde değiştirildi.  
 
Uçan Süpürge Vakfı gönüllüsü aynı zamanda İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Görevlisi Sündüz Haşar ile festivale dair konuştuk. 
 
‘Sınırsız, limitsiz ve biletsiz bir festival olacak’
 
Sınırsız, limitsiz ve biletsiz bir festival gerçekleştireceklerine dikkat çeken Sündüz, “Festivalin Ankara ile sınırlı olması konusunda hep şikayet alırdık. Zaman zaman örneğin 20. yılında 20 ile götürmek gibi çalışmalar yapılmıştı. Ama bu kez, Türkiye’nin, hatta isterseniz dünyanın her yerinden, herkes hiçbir sınıra takılmadan, zaman limiti olmadan ve en önemlisi bilet almadan festivali izleyebilecek” dedi.
 
‘İyi yanı herkesi karşınızda buluyorsunuz’
 
Festivale herkesin ulaşabilir olmasının kendilerini mutlu hissettirdiğini vurgulayan Sündüz, şöyle konuştu: "Bunu yapabildiğimiz için çok mutluyuz. Online olması işleri azaltmamış, oysa öyle sanmıştık. Hatta söyleşilerin kaydı, dünyanın her yerinden izlenebilmesi için, altyazı girilmesi, konukların farklı ülkelerden, kentlerden bağlanmaları nedeniyle, saat farkı nedeniyle programlama yapma gibi ek, hiç aklımıza gelmeyen pek çok işle karşı karşıya kalmış durumdayız. İyi yanı şu, aradığınız herkesi karşınızda buluyorsunuz. Toplantıda ‘bugün gelmeyecek’ gibi mazeretler kalmadı.”
 
‘Bütün ekipler çok yoğun’
 
Karantina sürecinde üretim halinde olmayı “Hiç birimiz evde olduğumuzu düşünmüyoruz. Hepimiz iki aydır ofisteyiz. Ofisler evlerin salonlarına yerleşti, onu oradan çıkaramıyoruz. Hepimiz her an çevrimiçiyiz, neredeyse 24 saat”  sözleri ile değerlendiren Sündüz, festival hazırlıklarına dair şu bilgileri aktardı: “Erişilebilir olmak hepimizde işin aciliyeti nedeniyle, uygunsuz saat gibi kontrolleri kaldırdı. Şu günlerde her şeyi sonuçlandırma programının içindeyiz. Dolayısıyla bütün ekipler çok yoğun. Filmler sisteme yüklenmeye başladı. Tanıtım hızlandı. Açılış gecesinin hazırlıkları tamamlanmak üzere. Müzik, görüntü, ödül alacak sanatçılar hepsi evlerimizin ortasında oturuyor. Evdeki her şey ve herkes de festivalin başlamasını bekliyor. Başladıktan sonra, evin fertlerini filmlerle oyalayıp, biz festival sürecinde tamamlamamız gereken işlerin peşinden koşturmaya deva edeceğiz.”
 
‘Festivalin öznesi kadınlar olduğu için her seferinde yeniden doğuyor’
 
Festivali hayatın, ülkenin, dünyanın dışında bir şey olarak görmediklerini vurgulayan Sündüz, “Biz ne yaşıyorsak festival de onun bir parçası oluyor. Bu anlamda Shakespeare’in tiyatro için söylediği şu sözü festival için yineleyebiliriz: Sürekli yeniden doğuyor, kendisini yaşamın gelişimi içinde yeniden var ediyor. Çünkü öznesi kadınlar. Kadınlar da bütün dünyanın yaşadığı değişimin, dönüşümün ortasında yer alıyorlar. Kadın yönetmenlerin gözünden bu macerayı perdeye taşımış olmak bizim için bu anlamda yeterli” diye ekledi. 
 
‘Bu sene bin 301 film başvurdu’ 
 
Festivalin yapısal olarak değişimler yaşadığına dikkat çeken Sündüz, film ve katılımcı sayısının aritmetik olarak yükseldiğini kaydetti. Öte yandan geçtiğimiz yıl festivale bin 721 filmin başvurduğunu hatırlatan Sündüz, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yıl bu kadar büyütmeyelim, izlemek, seçmek, bazılarını dışarıda bırakmak, bunlar çok zorlayan süreçler oluyor diye düşündük, daha az duyurduk,  bin 301 film başvurdu. Bununla da Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali’nin bir güven oluşturduğunu, itibarının ve tanınırlığının yükseldiğini görüyoruz. Öte yandan dünyadaki diğer kadın filmleri festivalleriyle bir ağ oluşturduk, bilgi ve deneyim alışverişi yapıyoruz. Türkiye’de festivale bir biçimde dokunmamış, ucundan geçmemiş, bir kaç filme, tartışmaya ortak olmamış feminist kalmamıştır neredeyse. Genç bir kadın sinemacı, filmini bize gönderebileceğini, biliyor.”
 
‘Festivalin ilham verdiğini düşünüyoruz’
 
Kadın yönetmenlerin filmlerinin festival aracılığıyla daha fazla seyirciye ulaştığına vurgu yapan Sündüz, “Bu anlamda festivalin varlığının ilham verdiğini düşünüyoruz. Tek başına bu ufkun sanatsal üretimlerde çok pozitif etki yarattığını biliyoruz. Sinemamızda birikmiş kadın emeğinin karşılığını görmesini istedik. Bu emeğin değerinin bilindiğini onlara 22 yıldır gösteriyoruz, özel olarak onların filmleri için bir festival olduğunu bilmek, yalnız olmadıklarını göstermek, onları güçlendirmektir” şekline konuştu. 
 
‘Genç kadınların çalışmalarını görünür kılmaya çalışıyoruz’
 
Verilen ödüllerin kadınları yarıştırmak anlamına gelmediğini ifade eden Sündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim onlara duyduğumuz minnetin, teşekkürün bir ifadesi, bir hakkın teslim edilmesi için veriyoruz. ‘Genç Cadı’ ödülümüz var her yıl. Uçan Süpürge’nin perdedeki genç kadınların çalışmalarını görünür kılarak, geleceklerine katkıda bulunmak, kadın rollerinin yazılmasını özendirmek amacıyla verdiği bu ödül, bugüne kadar pek çok genç sinema oyuncusuna dikkat çekmeyi başardı. Dönüp bakınız, hepsi sinemamızın içinde, başarılı işlerini arttırarak sürdürüyor. Ödül verirken hiç yanılmadık demeyelim de sinemamızın yanılmasının önünü aldık diye ifade edelim bunu. Kameranın arkasında pek çok kadın var artık, yönetmen, senarist, kurgucu, görüntü yönetmeni... Bu gelişme elbette, yapılan işi, yaklaşımı, bakış açısını etkiliyor.”
 
Uçan Süpürge’nin sadece kendileri değil bir kolektif aklın ürünü olduğunu belirten Sündüz, “Türkiye’de birikmiş kadın emeği bizim çıkışımızı sağladı ama ilk filmimizden başlayarak, festivali yaparken de yürütürken de büyütürken de toplumsal cinsiyet konusunda çalışan kadınlarla, sizin gibi ilgilenen ve önemseyen gazeteci arkadaşlarımızla, sinemada üretim yapan kadınlarla, eleştirmen, oyuncu, yazar, bilim kadınlarıyla ve Ankara’nın kutsal, tartışmayı seven, her şeyi sorgulayan, bizi sürekli diri tutan seyircisiyle birlikteydik. Bu 23 yıla bütün kadınlar hep birlikte getirdi festivali. Bu yüzden de bu yıl tema ödülümüzü #Evdekaldık fikrinin doğru adresine, evde kalan ve kalamayan Türkiye’deki bütün kadınlara göndermek istedik” şeklinde konuştu. 
 
7 Mayıs’ta festivalin açılış gecesinde ödül alacak isimler şöyle:
 
*Festival Onur Ödülü, Bilge Olgaç Ödülü, Genç Cadı Ödülü ve Tema Ödülü olmak üzere dört farklı dalda ödül verdi. Ödüller, 23’üncü yılda açılış gecesinde sahiplerini bulacak.
 
*Genç Cadı Ödülü, son yıllarda başarılı oyunculuğuyla da dikkat çeken Cemre Ebüzziya’ya; Bilge Olgaç Ödülü ise Handan İpekçi, Sevil Demirci ve Işıl Özgentürk’e verilecek. 
 
*Onur Ödülü ise Nebahat Çehre’ye ve Şahika Tekand’a verilecek. Uçan Süpürge Ödülleri, festivalin açılış günü 7 Mayıs’ta festival özel canlı yayın programında ödül sahipleri ve izleyiciyle paylaşılacak.
 
7-14 Mayıs tarihleri arasında yapılacak Festival kapsamında 76 film çevrimiçi gösterilecek. Gösterim programında 31 farklı ülkeden 76 film yer alacak. Ayrıca farklı zaman dilimlerinde yaşayan insanlar olduğu göz önüne alınarak her film 24 saat içinde iki kez gösterilecek. 
 
Afrika'dan 12 film yer alıyor 
 
Seçkide, farklı kategorilerden olmak üzere Afrika’dan 12, festival ülkesi olan İrlanda’dan seçkisinde sekiz film var. Kısa kurmacada 19, deneyselde yedi, animasyonda beş, belgeselde 14, uzun metrajda 11 film yer alıyor.