Kürt Edebiyatçılar Derneği’nden 8 Mart’a dair panel

  • 19:09 3 Mart 2020
  • Kültür Sanat
DİYARBAKIR - Kürt Edebiyatçılar Derneği’nde 8 Mart’a ilişkin gerçekleştirilen panelde, Kürt kadınlarının edebiyattaki yeri ve nasıl görülmediği noktası konuşuldu. 
 
Kürt Edebiyatçılar Derneği, Amed Okuma Grubu ve Mezopotamya Kadın Kalemi Platformu 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri kapsamında Kürt Edebiyatçılar Derneği’nde, “Edebiyat ve Kadın” konulu panel düzenledi. Amed Okuma Grubu'nda yer alan Ayşe Kuran’ın moderatörlüğünde gerçekleşen panele Tevgera Jınên Azad (TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan ve Şair Roza Metina konuşmacı olarak katıldı.
 
‘Sayısız kadın özgürlük için yaşamını yitirdi’
 
Panelde ilk olarak konuşan TJA sözcüsü Ayşe Gökkan, 8 Mart haftasında olduklarını ve her yerin işgal altında olduğunu kaydetti. Kadın mücadelesinin bedelinin çok ağır olduğunu söyleyen Ayşe, “Mücadele veren kadınların önünde saygı ile eğiliyoruz. Bu mücadelede kadın özgürlüğü için, bizim özgürlüğümüz için sayısız kadın yaşamını yitirdi. Bunu unutmamız imkânsızdır. 8 Mart’ın bedeli de ayrıca büyüktür. Biz bunun devamını Ortadoğu’da yürütüyoruz. Bu mücadeleye rağmen hala cinsiyetçi bakış açıları ile karşılaşıyoruz. Mesela erkek yazarlar hikayelerinde, edebiyatında kadına cinsiyetçi olarak yaklaşıyor. Kadını iktidar mantığı ile yazanlar kadının yerine düşünüyor, yerine karar alıyor, bunlarda kendilerini demokrat ve eşitlikçi gösteriyor. Bu hakarettir edebiyat değildir” dedi.
 
‘Kadının rolü edebiyatta nasıl işleniyor’
 
Yazar olmadığını söyleyen Ayşe, kadın edebiyatı üzerinde çalışıp öğrenmeye çaba gösterdiğini belirtti. Ayşe kadının rolünün edebiyatta nasıl işlendiğine değinerek, “Kadının rolü edebiyatta nasıl işlenmiş? Kadın sürekli erkek emri altında, çocuklarına bakan, ailenin işlerini yapan ve sürekli topluma yaranmaya çalışan biri olarak gösterilir. Bilinçaltında kadın nedir onu iyi kavramak lazım. Kadın popüler olarak gösterilmek isteniyor. Fakat yüz bin kadın mücadele veriyor ama sadece birini alıp şahsi olarak işliyorsa bunun altında başka neden yatıyordur. Kapitalizm edebiyatlarda kadını romantik ve cinsel obje olarak işliyor. Kadının sadece fiziği üzerinde duruluyor” diye konuştu.
‘Kadın emeği edebiyat alanında görülmüyor’
 
Kadının edebiyatta hangi aşamada olduğunu anlatan Yazar Roza Metina da, “Kadınların edebiyat, dengbej alanında emeği görülmüyor. Günümüzde kadın nasıl sömürülüyorsa edebiyat alanında da aynı şekilde sömürülüyor. Mesela tarihten örnek verirsek Cemila Celil, Casımê Celil ve Celilê Celil gibi isimler tanınmıyor. Oysaki Cemila Celil birçok Kürtçe edebiyat metnini kaybolmaktan kurtarmıştır. Buradan kadının emeğinin nasıl görülmek istenmediğini görüyoruz” dedi. Roza ayrıca tarihte görülmeyen çok sayıda Kürt kadın dengbej ve edebiyatçısına dönük örnekler verdi.
 
‘Dengbejlik edebiyatın en üst kademesidir’
 
Dengbejlik edebiyatın en üst kademesi olduğuna vurgu yapan Roza, “Yüz yıllardan beri dengbej kültürü bugüne kadar gelmişse buna kadın öncülük etmiştir. İran Xanım ilk olarak Urmiye radyosunda klam söylemiştir. Kadına öncülük etmiştir. Birçok eseri var ama kaybedilmiş. Kadın şiir ve edebiyat alanında çalışma yapan ve öncülük eden kadınları tanıtmak bize düşüyor. Bizim kendi aramızda iyi bir örgütlenme yapıp ileriye taşımamız lazım. Ortadoğu’da şair yazar ve dengbej birçok kadının tanınmıyor bunun nedeni ise ataerkil sistemdir. Dediğim gibi bunu ileriye taşımak bize düşüyor” dedi.
 
Panel soru ve cevap kısmının ardından sona erdi.