Beritan Canözer - Medya Üren

 

DİYARBAKIR - Kürt Dil ve Kültür Ağı tarafından 11-12 Ocak’ta gerçekleşen dil çalıştayının ardından çıkan sonucu ve çalıştayın önemini değerlendiren Cevahir Sadak, siyasetçilere “Siyaset diliniz Kürtçe olsun”, halka ise “Kürtçe konuşun, Kürtçe düşünün, Kürtçe yaşayın” çağrısında bulundu. 

 

Dil ve Kültürler Ağı, yol haritasını belirlemek amacıyla 11-12 Ocak tarihinde Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bulunan Demir Otel’de çalıştay gerçekleştirdi. Yaklaşık 300 kişinin katıldığı çalıştayda 27 kişiden oluşan yönetim kurulu seçilirken, gelen öneriler sonucunda ağın ismi “Kürt Dil ve Kültür Ağı” olarak değiştirildi. Yönetim kurulunda yer alan isimlerden Cevahir Sadak, bundan sonra neler yapacaklarını ve çalıştayın önemini değerlendirdi.

 

‘Sistematik bir asimilasyon politikası yürütülüyor’

 

Dil üzerindeki saldırıların son süreçte arttığını söyleyen Cevahir, dil ve kültüre yönelik baskıları boşa çıkarmak için “neler yapabiliriz” sorusuyla yola çıktıklarını belirtti. Dil ve kültürün bir toplumun varlığını temsil ettiğini söyleyen Cevahir, asimilasyon politikalarının sistematik bir şekilde devam ettiğine işaret etti. Daha güçlü bir mücadele ağının oluşması gerekliliği üzerinde duran Cevahir, “Bu nedenle bir çalıştay gerçekleştirmeye karar verdik. Çalıştay iki gün sürdü ve güçlü bir katılım olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan ilk gün 12 tane tematik masa kurulmuştu ve bu masalarda sorunlar tespit edilerek, çözüm önerileri ortaya çıkarıldı. İkinci gün ise bunun üzerine herkesin söz hakkı aldığı bir oturum gerçekleştirdik. Katılımcılardan gelen öneriler doğrultusunda öncelikle ağın ismini değiştirdik ve var olan yönetim kurulunu genişletme kararına vardık. Yönetim kurulumuzda artık 27 kişi yer alıyor. Bu 27 arkadaşımız farklı kurumlardan ve alanlardandır. Her alanın eleştirisini, önerisini, alınan kararları takip edecek arkadaşlar seçildi” diye ifade etti.

 

‘Dil ve kültür çalışmaları için yüzlerce gönüllü var’

 

Kürt dili ve kültürüne ilişkin sorunların sadece Kürt yazarların ve Kürt sanatçılarının sorunu olmadığının altını çizen Cevahir, “Bu sorunlar bir bütünen Kürt halkının, Kürt siyasetçilerinin, öncülerinin sorunlarıdır. Bu sorunlara dönük gelen çözüm önerilerini de hep beraber sahiplenmeliyiz. Keza toplantıda da divanda yer aldığımız için bize notlar yazıldı ve gelen notlarda herkes ‘üzerime ne düşerse yapmaya hazırım’ diyerek bize ismini bildirmişti. Bu bizim için çok önemli ve değerlidir. Kürt dilinin, kültürünün korunması ve gelişmesi için öncü olmak isteyen yüzlerce arkadaşımız var. İlk kez her alandan arkadaşlarımızın yer aldığı bir dil çalıştay gerçekleşti. Bu, bir ilkti. Şimdi bu çalışmalarda basından hukuka, sağlıktan emek alanına, çocuk derneklerinden yazarlara her alandan arkadaşlar yer alıyor. Biz 12 tematik masa belirlemiştik ama gelen eleştirilerde masaları eksik bile tuttuğumuzu fark ettik” dedi.

 

Cevahir, bu masalarda tartışmaların gerçekleştiğini belirterek, “Öncelikli başlıklar ön plana çıkarıldı ve rapor hazırlandı. Masaların hazırlamış olduğu raporlarda önemli tespitler ortaya çıktı ve bu tespitlere karşı önemli çözüm önerilerine de yer verildi. Tarih masası, gençlik masası gibi bazı masalarımız eksik kalmıştı. Daha sonraki toplantılarda bunu da göz önünde bulunduracağız” ifadelerini kullandı.

 

‘Siyaset dili Kürtçe olmalıdır’

 

Ağ için sosyal medya hesapları ve internet sitesi açacaklarını söyleyen Cevahir, alınan kararları hızlı bir şekilde hayata geçirmek için adım atmaya başlayacaklarını dile getirdi. Cevahir, “Ağ olarak her ne kadar Kürt dili ve kültürüne yönelik saldırı ve asimilasyon politikalarına karşı mücadeleyi ve dil, kültür çalışmalarını büyütmeyi kendine amaç edinmiş olsa da, Kürdistan’da var olan tüm dil ve kültürler, baskı politikalarına karşı mücadele etmek için ağımıza katılabilir ve ağımızı birlikte güçlendirebiliriz. Kapımız herkese açıktır. Biz elbette her şeyi yapamayabiliriz ama öncülük etmek için elimizden geleni yapacağız. Bu yıl 2020 yılı Kürt dili ve kültürü için önemli bir yıl olacak, önemli çalışmalara imza atacağız. Dilimiz ve kültürümüz onurumuzdur ve bu onuru layığıyla taşımalıyız. Saldırılara karşı dilimizi ve kültürümüzü korumalıyız. Özellikle siyasetçilere çok rol ve sorumluluk düşüyor. Toplumun, halkın öncüleri olarak siyaset dillerini Kürtçeye çevirmelidirler ve Kürtçe konuşarak dilin önemini ortaya koymalıdırlar” diye kaydetti.

 

‘Kürtçe konuşalım, Kürtçe yaşayalım’

 

Özellikle gençlerin kültürlerine ve dillerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Cevahir, “Nasıl ki Türkler Türkçe eğitim alma hakkına sahiplerse Kürt çocukları ve gençleri de Kürtçe eğitim alma hakkına sahiptir. Her halkın kendi dilinde eğitim hakkı vardır. Kürtçe bugün dünyada bilinen ve tanınan bir dil. Bizim de Kürt halkı olarak, Kürt siyasetçiler, emekçiler, insan hakları savunucuları, barış savunucuları olarak elimizden geleni yapmamız gerekir. Özellikle anneler, babalar, neneler, dedeler bu konuda gençlere öncü olmalıdırlar. Kürtçe konuşalım, Kürtçe düşünelim, Kürtçe yaşayalım” dedi.