DİYARBAKIR - Kürt kadınlarının dil ve edebiyat haklarına dikkat çekmek amacıyla düzenlenen şiir gecesine katılan DTK Eşbaşkanı ve HDP Milletvekili Leyla Güven, "Dilimiz yasaklanıyor, kitaplarımız yasaklanıyor, şarkılarımız, şiirlerimiz yasaklanıyor ama Kürt halkı kadar bu yasağa karşı mücadele eden başka bir halk daha yoktur. Asimilasyon politikalarına karşı özellikle Kürt kadınları büyük bedeller ödemiştir" dedi.

 

Kürt kadınlarının dil ve edebiyat haklarına dikkat çekmek amacıyla MED-DER, PENA KURD ve Mezopotamya Kadınlarının Kalemi Platformu tarafından şiir dinletisi etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkâri Milletvekili Leyla Güven, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı ve milletvekili Saliha Aydeniz ile çok sayıda kişi katıldı.

 

'Kürt kadınları büyük bedeller ödemiştir'

 

Gecenin açılış konuşmasını yapan Leyla Güven, Kürt kadınlarının her alanda, her konuda sisteme boyun eğmediğinin altını çizerek, asimilasyona karşı da boyun eğmeyeceklerini vurguladı. Leyla, "Kadınlar cezaevinde de olsa, sokakta da olsa, sistemin bir parçası olan ailenin içinde de olsa dilini, kültürünü korumuştur ve asimilasyona karşı mücadele etmiştir. Kürt kadınlar asimilasyona karşı verdikleri mücadeleyi dünyaya duyurmak istiyorlar. Şuan aramızda genç arkadaşlarımız var. Onlar yıllar önce verilen mücadeleye tanık olmadı ama tanıkların yazdıklarından okumuşlardır, izlemiştir. O mücadeleyi çocuklarımıza, geleceğimize nasıl aktaracağız buna yoğunlaşmak gerek. Şuan o tanıklar yazarak duyurmaya çalışıyorlar. Bizlerin de onların bu çabasını görmemiz ve mücadelesini sahiplenmemiz gerekiyor. Dilimiz yasaklanıyor, kitaplarımız yasaklanıyor, şarkılarımız, şiirlerimiz yasaklanıyor ama Kürt halkı kadar bu yasağa karşı mücadele eden başka bir halk daha yoktur. Asimilasyon politikalarına karşı özellikle Kürt kadınları büyük bedeller ödemiştir" ifadelerine yer verdi.

 

'Kürt kadınları sisteme boyun eğmeyecek'

 

Leyla, sözlerine şunları ekledi: "Bu saldırılar, katliamlar kendini her yerde gösteriyor. Dün Roboski'de gösterdi bugün Til Rıfat’da gösterdi. Kürt çocukları katledildi. Kürt halkı bunu unutmayacak. Bunu yapanlar kimdir? Kürt halkının bin yıllardır düşmanlığını yapanlardır. Kürt halkının Kürt'ten başka dostu yoktur. Bizim buna karşı 'yeter artık dememiz' gerekiyor. Tüm baskılara, katliamlara 'yeter' diyeceğiz. Kürt kadınları, Kürt savaşçıları sisteme karşı asla boyun eğmeyecek. Nerede olursak olalım dilimize, tarihimize, kültürümüze sahip çıkacağız. Okullarımıza sahip çıkacağız. Bu yasakları tanımayacağız, sistemi kabul etmeyeceğiz. Sınırların kalktığı, özgürlüğü daimi kıldığımız günleri göreceğiz."

 

'Dilimizi konuşmanın en büyük payı Kürt kadınlarınındır'

 

Saliha Aydeniz de Kürtçe konuşmanın, dilini diri tutmanın önemini ifade ederek, "Altını çizmemiz gereken bir konu var ki, o da annelerin direnişidir. Tüm asimilasyon politikalarına karşı direnen annelerimiz. Sisteme boyun eğmeyen ve çocuklarını bilinçli yetiştiren annelerimiz. Bugün hala dilimizi konuşabiliyorsak bunun en büyük payı annelerindir, Kürt kadınlarınındır. Kürt kadınının direnişi bugün tüm dünyada örnek olmuştur, duyulmuştur. Bunu kırmak istiyorlar ve bu yüzden Rojava'ya saldırıyorlar. Rojava'da kazanımlarımızı hedef alıyorlar" sözlerini kullandı. 

 

'Kürtçe konuşmaya, düşünmeye devam edeceğiz'

 

Şair ve Gazeteci Roza Metina  ise etkinliğin amacını anlatarak, "Bu akşam cezaevindeki Kürt kadınlarının, ismi bilinmeyen, duyulmayan Kürt kadınlarının şiirlerini okumak için bir araya geldik. Değerlerimizi koruyacağız ve asimilasyona karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kürtçe yazmaya, konuşmaya, düşünmeye devam edeceğiz. Dilimize yönelik baskıları, saldırıları kabul etmeyeceğiz" dedi.

 

Konuşmaların ardından kadınlar tarafından yazılmış şiirler kadın şairler tarafından okundu.