Documentarist İstanbul Belgesel Günleri 12’nci kez izleyiciyle buluşuyor

  • 09:11 14 Haziran 2019
  • Kültür Sanat
İSTANBUL - Documentarist İstanbul Belgesel Günleri’nin 12’ncisi 15-20 Haziran tarihleri arasında izleyiciyle buluşacak. Festival, sinemaseverlerin başka yerde bulamayacağı filmleri İstanbul’a taşırken, Genel Koordinatör Öykü Aytulu, “Sansür mekanizmasından uzak kalmaya çalışıyoruz. Herhangi bir yerden özellikle Kültür Bakanlığından destek almış olsaydık şuan oluşturduğumuz programı oluşturamıyor olacaktık” dedi.
 
Her yıl bağımsız olarak belgesel günleri düzenleyen Documantarist, bu yıl 15-20 Haziran’da 12.  Documentarist İstanbul Belgesel Günleri’ni düzenliyor. Belgesel Günleri'nde Sudan'a özel bölüm ayrılırken, Berlinale'de en çok alkışlanarak ödüller alan filmlerden “Ağaçlardan Bahsetmek” (Talking About Trees) başta olmak üzere, aynı belgeselde bahsi geçen Sudan Film Grubu'nun 1970 ve 80'lerde ürettiği filmlerden nadir bir seçki, restore edilmiş kopyalarıyla sunulacak. Documentarist'in bu seneki Onur Konuğu ise İngiliz belgeselci Sean McAllister, Kuzeyli Bir Can belgeseliyle festivalde yer alacak. 
 
Documentarist 2019'un 30'dan fazla filmin seçildiği Türkiye Panorama bölümü, bağımsız belgesel üretiminin genel panoramasını sunarken, bunların yarısı yeni yönetmenlerden geliyor. Her yıl verilen Johan van der Keuken Teni Yetenek Ödülü bu yönetmenlerden birine gidecek.
 
Festival Uluslararası Eleştirmenler Federasyonu’nun (FIPRESCI) jürisini de bir kez daha ağırlayacak. Yaratıcı belgeselin dünyadaki en taze örneklerinin sunulduğu ‘Eleştirmenler Ödülü Adayları’ bölümündeki filmleri değerlendirecek olan FIPRESCI jürisi, Polonya'dan Anita Piotrowska, İsveç'ten Alexandra Enberg ve Türkiye'den Seray Genç'ten oluşacak. 
 
Çocuklara özel bir bölüm ayrıldı
 
Documentarist’te 8 filmden oluşan ‘Çocuklar Büyürken’ bölümü, dünyanın dört bir köşesinden 'büyüme' hikâyelerini bir araya getiriyor. Uluslararası Panorama bölümünde ise Gürcistan'dan Filistin'e, Rusya'dan Romanya'ya, Ermenistan'dan Avustralya'ya uzanan geniş bir coğrafyadan filmler toplanıyor. Kuir Belgeseller seçkisinde ise LGBTİ+ bireylerinin varoluş ve hak mücadeleleri perdeye yansıyor.
 
Canlandırma atölyesi
 
Festivalin gelenekselleşen bölümlerinden olan, bu sene tam 12 filmin toplandığı Canlandırma Belgeseller ise, belgesel türü ile animasyonun ortaklığından türeyen sinemasal yaratıcılığa tanıklık ediyor. Bu bölümün küratörleri Tomaş Doruşka ve A. Nazlı Kaya, festival kapsamında yine üç günlük bir Canlandırma Atölyesi düzenleyecek
 
12’nci Documentarist'in yan etkinlikleri arasında ‘Çocuklar İklim Krizini Anlatıyor Açık Forumu' ve  ‘Sansürle Mücadele Forumu' düzenlenecek. 
 
Bu sene European Endowment For Democracy'nin yanı sıra Hollanda, İsveç, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti Başkonsolosluğu ile Goethe Enstitüsü, Danimarka Elçiliği'nin desteği ve birçok kuruluşun işbirliği ile gerçekleşiyor. Film gösterimleri Aynalı Geçit, Yeşilçam Sineması ve Kadıköy Sineması'nda, yan etkinlikler ise Yapı Kredi Kültür Sanat'ta gerçekleşecek.
 
‘Sansür mekanizmasından uzak kalmaya çalışıyoruz’
 
Documanterist’in Genel Koordinatörü Öykü Aytulu, çok küçük bir ekibin kolektif çalışmasının ürünü olduğunu belirterek, “Bağımsız bir festival. Bakanlıktan ya da herhangi bir kurumdan destek almıyoruz. Documentarist 12 yıldır öncelikle birçok festivalde gösterilemeyen filmlere yer vermeye, alan açmaya ve daha fazla izleyici ile buluşturmayı amaçlıyor. Daha fazla izleyiciyi salonlara çekmek ve daha fazla filmle buluşturmayı amaçlıyor” dedi. 
 
Festivallerin sansür veya başka engellemeler nedeniyle çok büyük sorunlar yaşadığını belirten Öykü, “Aslında biz bunların hepsine bir alan açmaya ve hala bir mecra olmaya çalışıyoruz. O yüzden bu festivali devam ettirmeyi amaçlıyoruz. Çünkü mecralar giderek kısıtlanıyor. Salon bulmakta zorlanıyoruz. Filmlerimizi gösterecek yer bulamıyoruz. Bu festival zaten bağımsız belgeselcilerin inisiyatifi ile oluşturulmuş bir festival. Direktörlerin kendi filmlerini gösterecek bir mecra bulamamasıyla yapmaya başladıkları bir festival. Şuan 12’nci senesine ulaşması aslında önemli ve uluslararası festivallerden biri haline geldi. O yüzden izleyicilerin katılımı bizim için önemi. Bu festival bağımsız olmak zorunda çünkü sansür mekanizmasından uzak kalmaya çalışıyoruz. Herhangi bir yerden özellikle Kültür Bakanlığı’ndan destek almış olsaydık şuan oluşturduğumuz programı oluşturamıyor olacaktık” dedi.
 
‘Kadın odaklı filmler de var’ 
 
Festivalde çok sayıda kadın odaklı film olduğunu da sözlerine ekleyen Öykü, “Hayvan hakları, çevre ve küçük bir Queer belgesellerimiz var. Bir de büyük bir seçki olan animasyon belgesel seçkimiz var. Aynı zamana birçok atölyemiz olacak. Atölyeler için kayıtlar doldu. Arşiv kullanımı, durum çalışması herkese açık olacak” diye konuştu.
 
‘Yurtdışından çok fazla konuk var’ 
 
Konuk Ağırlama Koordinatörü Melike Ölker de bu yıl özellikle yurtdışından fazlasıyla konukların olduğunu söyledi. Yönetmenlerin film gösterimine katılımından sonra söyleşiler gerçekleştireceğinin altını çizen Melike, “Bir Uyanış Hikâyesi” belgeselinin yönetmeni Josephine Baker’in festivale katılacağını aktardı. 
 
Festivalde ayrıca Êzidî kadınları anlatan “Rüzgarın Götürdüğü” belgeselin festival programında yer aldığının altını çizen Melike, belgelesin Yönetmeni Helin Çelik’in Avusturya’dan gelerek katılacağını dile getirdi.