Newaya Jin ‘Beyaz tülbentlilerin direnişi’ manşetiyle çıktı

  • 09:13 3 Haziran 2019
  • Kültür Sanat
HABER MERKEZİ - Aylık kadın gazetesi Newaya Jin’in Mayıs sayısı “Beyaz tülbentlilerin direnişi faşizmin kabuğunu kırdı” manşetiyle çıktı. 
 
Avrupa’da yayın yapan aylık kadın gazetesi Newaya Jin’ın Haziran sayısı çıktı. “Beyaz tülbentlilerin direnişi faşizmin kabuğunu kırdı” manşetiyle çıkan 171. sayı geçtiğimiz aylarda tutsak annelerinin sergilediği direnişe odaklanıyor.  
 
‘Beyaz tülbentli anneler sömürgeciye karşı direnişin silahı’
 
Analık kültürü, bir harekete dönüşen beyaz tülbentlilerin direnişi ve bu direnişin yarattığı politik sonuçları yorumlayan gazeteci ve yazar Deniz Bilgin, Kürdistan topraklarında analık olgusunun hakikatin temsili olduğunu belirtiyor. Beyaz tülbentli anneleri Kürdistan’ın yağmalanmak istenen belleği olarak nitelendiren Deniz, ‘analık kültürünün faşist sömürgeciye karşı her zaman bir direniş silahı’ olduğunu belirtiyor. 
 
Aynı konuyu yorumlayan Çarçel Engizek de günümüz biliminin, felsefesinin, insanlık değerlerinin binlerce asır öncesinde analar tarafından keşfedildiğini hatırlatarak, cehaletin devlette bir kez daha ruh bulduğunu aktarıyor. 
 
Münevver Azizoğlu ise dikkatleri birer şiddet mekanizmalarına dönüşen devlet kurumlarına çekiyor.
 
 Yüzyılın öncüsü olmak!
 
Kürt Kadın Hareketi sembollerinden olan Zeynep Kınacı ve Sema Yüce’ye dair yorum yazısını ise Zerya Gül kaleme aldı. Zeynep ve Sema’yı 21. yüzyılın devrim öncüleri olarak tanımlayan Zerya, “Zilan ve Sema çizgisi, özgür eş yaşamın özgür kadın ve erkeğinin yaratılabileceğine inanç çizgisidir” diyor. 
 
Türkiye’de artan çocuklara dönük şiddet ve cinsel istismarın sebep ve sonuçlarını kadın aktivisti Sara Aktaş analiz ediyor. Çocukları yaşamın masumiyeti olarak tanımlayan Sara, Türkiye’deki siyasi, ekonomik, sosyal ve toplumsal krizin çocuklara yansıyışını değerlendirdi.  
 
Kandakalar’ın dirilişi
 
Son zamanlarda halk ayaklanması ile dünya gündeminde olan Doğu Afrika ülkesi Sudan’ın tarihsel geçmişini ve toplumsal kültürünü Rojda Yıldırım derledi. Sudan’ı ‘insanlık hafızasının saklı olduğu derin bir vadi’ olarak nitelendiren Rojda, beyaz elbiseler içinde halkı devrime çağıran kadınların konumlarına dikkat çekti. 
 
İndus Vadisi Uygarlığı’nın izinde büyüyen Hint kadın mücadelesi 
 
Derin tarihsel kültür ve toplumsal hafızaya sahip olup günümüzde ise yılda iki milyon kız çocuğunun öldürüldüğü, kadına dönük şiddetin yoğunca yaşandığı ama büyüyen kadın mücadelesi ile umut olmaya devam eden Hindistan kadın mücadelesini Dılar Dirik derledi. 
 
Hintli kadınların hem sömürgeci sistemin ataerkil mirasına karşı hem de kapitalist sistemin ürettiği yeni saldırılara karşı direndiğini belirten Dılar, Hintli kadınların şiddetin ancak dünya kadın hareketlerinin ortak mücadelesi ile sonlandırılabileceğinin bilincinde olarak hareket ettiklerini hatırlatıyor. 
 
Jineolojik perspektiften yönteme dair…
 
Gebze Cezaevinde tutuklu bulunan Ruhşan Bozan da Jineoloji’nin yöntem yaklaşımına dair bir araştırma yazısı ile Haziran sayısına katkı sundu.   
 
Toplum yaşam sayfasında ise Nujiyan Zel’in “Zaferde buluşmak üzere” başlıklı anı yazısına yer verildi. 
 
Kürtçe sayfalarda ise, Bêrî Bihar’ın “Çavkaniya wêjeya nivîskî wêjeya devkî”, Ruken Ehmet’in “Heqîqet, wekhevî û jiyana ku bi destê jinê tê honandin” ve Roza Merdîn’in “Kesên temen biçûk çîrok mezin” makaleleri yer aldı.