10 Ekim Davası: Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ sorgulansın

  • 15:05 27 Aralık 2022
  • Hukuk
 
ANKARA - Ankara Gar Katliamı'na yönelik görülen davada, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ’ın dinlenmesini ve haklarında suç duyurusunda bulunulması talep edildi.
 
Ankara Gar’ında 10 Ekim 2015’te düzenlenen “Barış ve Demokrasi Mitingi’ne” yönelik DAİŞ’in bombalı saldırısında yaşamını yitiren 103 kişinin ölümüne ilişkin açılan davanın 18’nci duruşması, Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. DAİŞ’li Erman Ekinci ve diğer firari 16 sanığın “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “kasten öldürme”, “nitelikli şekilde kasten öldürme”, “resmi belgede sahtecilik”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “tasarlayarak öldürme” ve “tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme” suçlarıyla yargılandığı davanın duruşmasına, katliam failleri Erman Ekinci, İbrahim Murat Akca, Talha Güneş, Hacı Ali Durmaz ve Resul Demir, Ses ve Görüntü Bilişim sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.
 
Duruşmaya, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 10 Ekim Barış Derneği (10 Ekim-Der) ve Emekçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube üyeleri katıldı.
 
Duruşma kimlik tespitinin ve belgelerin okunmasının ardından başladı. Sanık Erman Ekinci’nin avukatının davadan çekilmesi gerekçesiyle savunmasının alınmadığı dikkat çekti.
 
Talepler işleme konulmadı
 
Duruşmada söz alan Avukat İlke Işık, 7 yıldır yürütülen yargılamaya rağmen ilerleme kaydedilmediğine dikkat çekti. İlke, başvurulara rağmen katliamla ilişkili Muhammet Cengiz Dayan’a yönelik işlemler yapılmadığını belirtti. İlke, “Ahmet Davutoğlu ve Ümit Özdağ’ın dinlenmesi ve haklarında suç duyurusunda bulunulması yönünde talepte bulunduk. Savcılık işleme koymama kararı verdi, soruşturmaya kısıtlılık kararı koydu. Karşımızda IŞID’liler ve onları araştırmak söz konusu olunca 2-3 yıldır işlem yapmayan bir savcılık var. Heyetin başvuru yaptığı bir soruşturmada kısıtlılık kararı vermenin anlamı yok. Bu katliam 8 ay boyunca kısıtlılık kararı ile soruşturuldu. Karşımıza saklanmış dosyalar çıktı. Evraklar saklanmıştı ve evraklar kısıtlılık kararı altında yürütülen soruşturma ile saklandı. Aynı savcı konu Fincancı olunca 13 günde iddianame yazdı. 10 Ekim konusunda adım atmayan emniyet Sibel Tekin’i, Mezopotamya Haber Ajansı’ndaki (MA) arkadaşlarımızı tutuklayabiliyor. Ne işlem yapıldığının ayrıntılı olarak anlatılmasını istiyoruz. ‘Bu dosyada neden kısıtlılık kararı alıyorsunuz’ sorularımıza ilişkin müzekkere yazmanızı talep ediyoruz” dedi.
 
‘İlhami Bal hakkında eksik soruşturma yürütüldü’
 
Amed’de Halkaların Demokratik Partisi’nin (HDP) mitingine yönelik saldırının sorumlusu DAİŞ’in Sınır Emiri İlhami Bal’ın 10 Ekim Davası’ndaki rolü hakkında yürütülen soruşturmanın yetersizliğine değinen Avukat Tonguç Cankurt, soruşturmanın bilinçli şekilde eksik yürütüldüğünü, bu nedenle İsa İsa’nın dosyasının getirtilmesi ve sanık olarak dinlenmesini talep etti.
 
‘MİT delileri karatıyor’
 
Ardından söz alan Sanem Doğanloğlu, 10 Ekim yargılamasında adli ve idari soruşturma açılması amacıyla yargılama makamının görevini yerine getirilmesinin engellendiğini belirtti. MİT’den gelen raporlar ve bilgilerin iddianame inşasında bir delil olduğunu vurgulanan Sanem, MİT’in elde ettiği delilleri yargı kurumları ile paylaşması gerektiğini, bunu yapmadığı taktirde delilleri kararttığının altını çizdi. Sanem, “Beyaz ayakkabı ile katliamı aydınlattığını belirten emniyet kamera kayıtları ile bir şey bulamadık diyemez. Olay anının yeniden canlandırılması konusunda yeniden karar almanızı talep ediyoruz” diye konuştu.
 
Savcı mütalaasını sundu
 
Avukatların beyanlarının ardından, iddia makamı mütalaasını sundu. İddia makamı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerine devam etmesini, eksik hususların tamamlanmasını talep etti.
 
DAİŞ üyesi mağdur olduğunu iddia etti
 
Ardından DAİŞ üyesi sanık Talha Güneş, mahkemenin bitirilmesini talep etti. Mağdur olduğunu öne süren Talha Güneş’e izleyiciler tepki gösterdi. Tepkiler üzerine mahkeme heyeti izleyicilere, mahkemeyi kapatmakla tehdit etti.
 
Duruşma ertelendi
 
Beyanların ardından, mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerelerin beklenmesine, patlama alanına yönelik krokinin dosyaya getirilmesi için Ankara TEM Şube Müdürlüğü’ne yazı yazılmasına karar verdi. Avukatların taleplerini dosyanın geldiği aşamayı gerekçe göstererek reddeden heyet, duruşmayı 23 Mart 2023 tarihine ertelendi.
 
Duruşma sonrası açıklama: Davamıza sahip çıkacağız
 
Duruşmanın ardından Ankara Adliyesi'nde basın açıklaması yapıldı. Polis adliye önünde açıklama yapmak isteyen kitleye,  “Bekleme” yapma diyerek saldırdı. Polis saldırısına rağmen gerçekleştirilen açıklamada, “10 Ekim’i unutma, unutturma”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi” sloganları atıldı.
 
Açıklamada ilk olarak 10 Ekim-Der Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun söz aldı. Katliamın 8’nci yılına girileceğini hatırlatan Mehtap, 7 yıldır süren mahkeme sürecinde psikolojik bir savaş verildiğini söyledi. 10 Ekim Katliamı’nın faillerinin yakalanmadığını anımsatan Mehtap, Türkiye'nin her yerinden gelen ailelerin adalet talebi ile bir araya geldiğini belirterek şunları söyledi: “Biz biliyoruz ki bu dava süreçlerini bu şekilde takip etmezsek katledilen canlarımızın bir kez daha katledilmesine izin vereceğiz. İnsanların da sabrının sonunun geldiği bir noktadayız çünkü 8 yıldır hiçbir şey değişmiyor. Taleplerimize rest çeken mahkeme heyetlerinin de adalet dilendiği günler gelecek. Adalet herkes için gerekli. Adalet bugün bize gelmiyorsa, kimse için de adalet gelmeyecek. Gerçek adaletin geldiği günler olacak. Türkiye’nin neresinde bir katliam varsa sonrasında bir zulüm süreci başlıyor. İsyanımız, öfkemiz buna. 10 Ekim’i unutturmayacağız, davamıza sahip çıkacağız. 23 Mart’ta da adalet demek için burada olacağız.”
 
‘IŞİD katliamını aydınlatmayan yargı’
 
Mehtap’ın ardından dosya avukatlarından İlke Işık söz aldı. Dosyaya hala kazandırılmayan pek çok evrakın eklenmesini talep ettiklerini belirten ilke, “Kendi yaptığın suç duyurusunu bile talep etmiyorsun ey heyet dedik. Ama mahkeme ara kararda onu bile takip etmeyeceğini söyledi. Teknik açıdan bazı hususları kabul etti. Bu dosyada yapılması gereken hiçbir şey yapılmadı ve bunların toplamında hala aydınlatılmayan bir dosya var karşımızda. Geldiğimiz noktada taleplerimizin neredeyse tamamı reddedildi. Yargılamayı bütün taleplerimize rağmen görmezden gelen bir yargı sistemi var. IŞID katliamını aydınlatmayan bir yargı mekanizması var karşımızda” dedi.
 
Açıklama alkışlarla sona erdi.