Türkiye’nin Güney Kurdistan’a yönelik saldırılarında kimyasal silah kullanımına ilişkin araştırma yapılması çağrısında bulunan ve AKP- MHP iktidarı tarafından jet hızıyla hedef gösterilip tutuklanan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı ve Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla suçlandığı davanın ilk duruşması Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 24’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.

 

Şebnem’in savunması ardından duruşma, avukatlar Gulan Çağın Kaleli, Meriç Eyüboğlu ile Hülya Yıldırım’ın konuşmaları ile devam etti.

 

‘ANF ve Medya TV üzerinden algı yaratılmak istendi’

 

Avukat Gulan, Şebnem’in iktidar tarafından hedef gösterilip hakaretlere maruz bırakıldığı ve havuz medya tarafından da algı yaratılmaya çalışıldığını ifade etti. “Cumhuriyet savcısının bağımsız kalamayacağını gördük” diyen Gulan, Fırat Haber Ajansı ve Medya Haber TV üzerinden yaratılmaya çalışılan bir “algı” olduğuna dikkat çekti. Polis fezlekesinin kopyalanarak iddianame hazırlandığına vurgu yapan Gulan, “İddianameye ANF’den bir iki haber konularak, ‘suç işlenmiş’ gibi gösterildi. Medya Haber’in yayın politikası Şebnem tarafından belirlenmiyor. Dosyada iki rapor var. Biri ANF’ye ait, 108 sayfalık rapor. Diğeri ise 143 sayfa olarak Medya Haber’e ait. ANF ve Medya Haber üzerinden algı oluşturulmaya çalışılıyor. Cezaların şahsiliği ilkesini ne zaman unuttuk? ‘Objektifliğini yitirmiş duygular manzumesi’ olan iddianamede, Türklük kavramı üzerinden kutuplaştırma da güdülmüştür” şeklinde konuştu. 

 

Beş kelimeden yargılanıyor!

 

Emniyet ve savcılıkta Şebnem’e ısrarla, “Neden sizi aradılar” şeklinde soru sorulduğunu söyleyen Gulan, bu durumu Şebnem’in hem uzmanlığı hem de bağımsız ve tarafsız olmasından kaynaklandığı şeklinde yanıtladı. Öte yandan müvekkilinin iki aydır tutuklu olmasının anlamını soran Gulan, yine müvekkilinin adil yargılama hakkının da engellendiğine dikkat çekti. Müvekkilinin “Terörle Mücadele Kanunun (TMK) 7/2” den yargılandığını ve bunun katalog suç olmadığını aktaran Gulan, iddianamede ise Şebnem’in beş kelimeden yargılandığını dile getirdi. Şebnem’in dijital medya paylaşımlarının da iddianamede yer aldığına değinen Gulan, gözaltına alındığı süreçte dijital materyallerin içinde yer alan bilgilerin usule aykırı bir şekilde incelendiğini ve toplanan veri ve bilgilerin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Gulan, “Müvekkil, hakikati yaşamı boyunca dile getirmeyi hep sürdürmüştür” diyerek, tahliye talebinde bulundu. 

 

‘TRT 1’de söyleseydi suç olmazdı!’

 

Şebnem’in tutuklanmasının hukuksuzca olduğunu paylaşan Avukat Meriç Eyüboğlu da “TRT 1 kanalına katılsaydı ve aynı şeyleri söyleseydi dava açılmayacaktı. Ancak Medya Haber’e katıldığı için bugün burada yargılanıyor. Hangi TV’ye katıldığı suçlama konusu yapılamaz” dedi. Şebnem’in kimyasal silah kullanımına dair ön inceleme ve ön tanı değerlendirmesinde bulunduğunu aktaran Meriç, kesin bir kanaat ve sonuca varmanın yolunun ancak yerinde inceleme ile olabileceğini vurguladı. Şebnem’in yaptığı değerlendirmenin hukuka aykırı olmadığını, suçlanacağını bile bile Türkiye’ye geldiğini vurguladı. “Tutuklanacağının önceden belli olduğu bir hukuk ikliminde yaşıyoruz” diyen Meriç konuşmasını, müvekkilinin tahliye talebiyle sonlandırdı.

 

‘Katalog suçlara konulması imkansız bir durum’

 

Daha sonra söz alan Avukat Hülya Yıldırım da, “Suçun katalog suçlara konulması ve tutukluluk kararı, toplum ve yargılama açısından telafisi imkansız bir durumdur. Herhangi bir beyanın, milli güvenlik için tehlike oluşturduğu iddiası dahi ifade özgürlüğü kapsamında suç oluşturmaz. Asıl tehlike, konunun AİHM ve AYM içtihatları dışında yorumlanmasıdır” dedi.

 

Üst sınırdan ceza talebi

 

Şebnem ve avukatlarının savunmalarının ardından mahkeme heyeti iddia makamından esasa ilişkin mütalaasını sunmasını istedi. İddia makamı mütalaada, "örgüt propagandası" suçlamasıyla Şebnem için üst sınırdan ceza ve tutukluluğunun devamı talebinde bulundu.

 

Duruşmaya bir saatlik ara

 

Avukatların, Şebnem ile bir değerlendirme yapması için duruşmaya ara verilmesi talebi mahkeme başkanı tarafından kabul edildi. Bunun üzerine duruşmaya bir saat ara verildi.