‘Ahmet Davutoğlu’nun konuşması gereken yer mahkeme salonudur’

  • 13:53 1 Haziran 2022
  • Hukuk
URFA - Suruç Davası firari sanıkları Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı yönünden yargılamanın devam ettiği duruşmada söz alan Çağla Seven “Türkiye’nin kaderini değiştiren bir katliam yaşanıyor. Ama duruşmaya getirilen tek bir sanık yok. Ahmet Davutoğlu her yerde konuşuyor. Ancak onun konuşması gereken yer bu mahkeme salonudur” dedi. 
 
Urfa’nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi'nde 20 Temmuz 2015 tarihinde Kobanê’deki çocuklara oyuncak götürmek amacıyla bir araya gelen Sosyalist Gençlik Federeasyonu (SGDF) üyelerine yönelik DAİŞ’in gerçekleştirdiği canlı bomba saldırısında 33 genç katledildi.Saldırıya ilişkin firari sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı yönünden devam eden yargılamanın ikinci duruşması Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Hilvan Cezaevi kampüsünde yapılan duruşmaya Suruç Aileleri İnisiyatifi üyeleri, katliamda yaralı  kurtulanlar, Suruç İçin Adalet Platformu üyesi avukatlar, Halkların Demokratik Partsi (HDP) Urfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ile Nusrettin Maçin, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eş Genel Başkanı Okan Danacı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Emek Partisi (EMEP), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Urfa ve Diyarbakır Şubeler Platformu, TMMOB Urfa ve Diyarbakır İKK, Öğrenci Faaliyeti, Urfa Tabip Odası, siyasi parti temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.
 
18 Şubat tarihinde Urfa Adliyesi'nde görülen ilk duruşmada müdahillik talebinde bulunan SDGF ve ESP’nin talebi kabul edilmişti.Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, DBP, HDP, EMEP, TİP, ÖHD, İHD, KESK, TMOOB İKK ve Urfa Barosu da müdahillik talebinde bulundu.
 
'Tek fail Yakup Şahin değil’
 
Mahkemede konuşan ve katliamda katledilen İsmet Şeker'in kızı Yağmur Şeker, Ahmet Davutoğlu'nun yargılanması gerektiğini belirterek, "Her zaman Suruç için adalet demeye devam edeceğiz. İlhami Balı, buraya getirilerek hesap vermeli" diye konuştu. Daha sonra söz alan Cemal Yıldız’ın eşi Sultan Yıldız, yıllardan beri tek taleplerinin adalet olduğunu söyleyerek, Ahmet Davutoğlu'nun "Konuşursam insan içine çıkamazlar" sözünü anımsattı. Sultan, "Bir an önce adalet yerini bulmalıdır. Katliamın tek faili Yakup Şahin değildir. Onunla birlikte planlayıcılar da var" dedi.
 
'Suruç katliamı siyasidir'
 
Katliamda yaşamını yitiren Çağdaş Aydın'ın babası Feti Aydın, adalet talebini yinelerken, katliamdan yaralı kurtulan Koray Türkay ise, "Bu katliam siyasi bir katliamdır. Türkiye bu katliamı ortaya çıkarmasıyla demokratikleşebilir" diye konuştu. 
 
'Mahkemenin adım atması gerekiyor'
 
SGDF Eş Genel Başkanı Okan Danacı katliamın üzerinden 7 yıl geçtiğini ve söylenecek sözün kalmadığını söyledi. Okan, "Davutoğlu buraya gelerek ifade vermelidir. İlhami Bali'nin devlet tarafından nerede olduğu biliniyor. Fail de Konya'da tedavi görür. Bizim artık mahkemeye söyleyecek, sözümüz kalmadı. Her yerde yaşamını yitirenlerin adını anmaya devam edeceğiz. Evet, mahkemeye söyleyecek sözümüz var, ancak mahkemenin adım atması gerekiyor" diye belirtti.
 
‘Ahmet Davutoğlu’nun konuşması gereken yer mahkeme salonudur’
 
Suruç yaralısı Okan Ok'un ablası Satiye Ok, adalet talebini yineledi. Suruç yaralısı Çağla Seven ise mahkemenin ciddiyetle yaklaşması gerektiğini ifade etti. Çağla, Suruç Katliamında yaşamını yitirenlerin dayanışma ve yardımlaşma amacıyla Suruç'a geldiklerini hatırlatarak, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Katliamın tek tutuklu sanığı duruşmaya getirilmiyor. Türkiye’nin kaderini değiştiren bir katliam yaşanıyor. Ama duruşmaya getirilen tek bir sanık yok. Ahmet Davutoğlu her yerde konuşuyor. Ancak onun konuşması gereken yer bu mahkeme salonudur." 
 
'Tüm taleplerimiz reddedildi'
 
Suruç yaralısı Kenan Yıldızer, Suruç'ta insanlık suçu işlendiğini belirterek, "Söylenecek çok şey var. Ancak tek talebimiz adalet demekle yetineceğiz. Suruç için adalet demeye devam edeceğiz. Nasıl bir hukuksuzluk ile karşı karşıya kaldığımızı kamuoyu ile her zaman paylaşacağız" diye ekledi. Katliamda yaşamını yitiren Cizreli Uğur Özkan'ın babası Mehmet Özkan ise, "Failleri yargılamak yerine ailelere ve avukatlara şiddet uygulandı. Biz kötü bir şey yapmış değiliz, evlâdım karıncayı bile incitmezdi. Katledilenlerin elinde silah yoktu, çocuklara götürecekleri oyuncaklar vardı. Mahkeme heyeti, elini vicdanına koysun. Bizler biliyoruz ki sizde baskı altındasınız, ancak siz de elinizi taşın altına koyun. Tüm duruşmalara katıldım, aileler ile acılarımızı paylaşıyoruz, ancak adalet gelmedi. Tüm taleplerimiz reddedildi" diye konuştu.
 
'Türkiye savaş politikası uyguluyor'
 
Suruç Katliamında partilerinin hedef alındığının altını çizen ESP Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, "Suruç sadece katliamda yaşamını yitirenlerin davası değildir. Bu dava tüm Türkiye halklarının davasıdır. Bizden sonra müdahillik talebinde bulunan tüm kurumların talebi yerine getirilmelidir. Yargılama boyunca delilleri sunduk. Ancak yeterli bir yetkinlikte yargılamanın yapılmadığını gördük. Türkiye bölgede ve Ortadoğu'da savaş politikası uyguluyor. Daha önce İŞİD yargılamasını talep ettik, ancak gözaltına alınan İlhami Bali serbest bırakıldı. Bu yargılamadan siyasi bir yargılama olduğunu gördük. Mahkeme heyetinden cesurca hareket etmesini istiyoruz. Türkiye, şu an Rojava Bölgesi'nde 32 km'lik bir güvenli bölge oluşturmayı hedefliyor. Ancak bu bölgede neler yapılacağını bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
 
Daha sonra katliamda yaşamını yitiren Murat Yurtgül'ün annesi Şemsiye Yurtgül ve amcası Nizamettin Yurtgül, Yunus Emre Şen'in annesi Şükran Şen, Veysel Özkan'ın annesi Rabia Özdemir ve katliamda yaralı kurtulan Seyfettin Koray konuştu.
 
Dosya kapsamından yaşadıklarını mağduriyet için İHD adına Cemal Babaoğlu, DBP adına Ahmet Candan, Eğitim-Sen adına MYK üyesi Ahmet Karagöz, EMEP adına Cemalettin Özden, TMOBB İKK adına Ruken Okyay Çiçek ve Nedim Çiçek, HDP adına HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü ve Nusrettin Maçin, TİP adına İbrahim Halil Şansal, ÖHD adına Meliscan Güneş, Urfa Barosu adına Nahide Polat Aslan müdafilik taleplerini dile getirdi.
 
Duruşmaya bir saatlik ara verildi.