Kobanê Davası’na yeni itirafçı eklendi: Nasıl eklendiği bilinmiyor

  • 18:18 10 Şubat 2022
  • Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası’na nasıl ve ne şekilde dinlendiği belli olmadan yeni bir gizli tanık beyanı eklendi. İtirafçının duruşmanın görülmediği Çarşamba günü dinlenmesinin ihlal ve hukuksuzluk olduğunu ifade eden avukat ve siyasetçiler mahkemeye tepki gösterdi. 
 
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski eş genel başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 22’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 9’ncu duruşması bir günlük aranın ardından 7’nci gününde Sincan Cezaevi Kampüsü duruşma salonunda görülüyor. 
 
Dosyaya yeni tanık ifadesi eklendi
 
Müşteki ifadelerinin sonlanmasının ardından mahkeme başkanı “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda tarafımıza yönlendirilen ve bu kapsamda ifadeleri alınan tanık ‘ABC 123’ isimli tanığın ifadesinin dosyaya eklenmesine ve hazırda bulunanlara okunmasına karar verildi” dedi. 
 
Tanık ifadesi herkesin bildiği bilgiler 
 
Tanık ifadesi okunarak dosyaya eklendi. Tanığın beyanında siyasetçiler hakkında siyasetçi olmaları nedeniyle herkesin bildiği ifadeleri kullanması ise dikkat çekti. 
 
Savcı tanık ifadesini tutuk devam kararına gerekçe yaptı
 
İddia makamı siyasetçilerin tutuk halinin devamı yönündeki mütalaasını sunarak, yeni eklenen tanık ifadesini de tutuk devam kararına gerekçe olarak sundu.   
 
‘Neden olmadığımız günde tanık dinlediniz?’
 
Ardından söz alan dava avukatı Kenan Maçoğlu, “Burada bir yargılama faaliyeti yürütmeye çalışıyoruz ama soruşturma aşamasında aklımızla dalga geçildi bari siz yapmayın bunu. Bir tanık ifadesi gönderilmiş size. Ne hikmetse tanık duruşmanın görülmediği ve bizim olmadığımız Çarşamba günü dinlediniz. Bugüne bırakabilirsiniz. Soruşturma aşamasında savcının kovuşturma aşamasında yaptığını siz yapıyorsunuz. Kapalı kapılar ardından işlem yapmayın. Sabah eklenen evrakları saydığını bu tanık beyanını söylemediniz ve dün aldığınız ifadeyi UYAP’a yüklemediniz ama neden bir gün bekleyip sabah da belirtmeyip neden öğleden sonra okudunuz bilgimiz olmadan” diye sordu.
 
Tanığın güvenliği esas alındı!
 
Mahkeme başkanı tanığın gizli kalmasını talep ettiği için huzurda dinlemediklerini ve işlemlerin onayını bekledikleri için öğleden sonra okuduklarını belirtti. 
 
‘Tanık savcıya nasıl ulaştı?’
 
Kenan, “Nereye ne zaman başvurduğunu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ne şekilde başvurdu? Bu tanık Ulaş, Kerem Gökalp gibi nasıl ulaştı savcılığa? Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı size ne zaman bu bilgiyi verdi ve siz ne zaman dinlenmesine karar verdiniz? Bunların hepsini izah etmeniz gerekiyor” dedi.    
 
İşlenmediği kanıtlanan suçlar hala suçlama konusu
 
HDP MYK üyesi Alp Altınörs söz aldı. Bugün tutukluluğa dair beyanları alınması gerekirken beklenmedik bir şekilde müşteki ifadelerine geçildiğini ifade eden Alp, “Ben hala neden tutuklu olduğumu bilmiyorum. Mahkeme başkanı yargılandığımız suçları işlemediğimizi açıkça ifade ediyor ama hala bunlardan tutukluyuz. Bu maddelerin çokluğu sergileniyor. İşlemediğimiz suçlardan nasıl oluyor da yargılanabiliyor, tutuklanabiliyoruz?” diye sordu. 
 
'MİT ve AKP ile  görüşmeler gerçekleştirmekteydi'
 
PYD’nin 6 Ekim 2014 tarihinde Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilmediğini hatırlatan Alp, “PYD’nin faaliyetleri o tarihte serbestti ve yürürlükte hukuken bir kısıtlama da yoktu. Devletin en yetkili mercileri bunu söylüyor. O halde bu yargılamanın devam etmesinin kabul edilebilir bir tarafı kalmamıştır. Bütün bu olgulara rağmen sözde PYD’den gelen bir e-posta temel bir tutukluluk dayanağı olarak görülmüştür. PYD Suriye muhalefetinin bir parçası olarak kabul edilmekte ve Eş başkan Salih Müslim MİT ve AKP ile  görüşmeler gerçekleştirmekteydi” ifadelerini kullandı.
 
Alp, kaçma şüphesi olmadığını ve bugüne kadar hiçbir siyasal yargılamadan çekinmediğini belirterek tutuksuz yargılanmayı talep etti.
 
‘İfade sırasında Cumhuriyet Savcısı var mıydı?’
 
Ardından söz alan Şevin Kaya, “Tanık beyanına ilişkin söz almak istedik ancak savcı mütalaa sundu. Siz ve 2 üyenizle beraber tanık ifadesini aldığınızı söylediniz. İfade sırasında Cumhuriyet Savcısı var mıydı?” diye sordu. Mahkeme başkanı soruyu yanıtlamadığı gibi UYAP’tan bakmasını söyledi. Sözlerini sürdüren Şevin, “Cumhuriyet savcısı ifadede yoktu. Biz ısrarla CMK diyoruz. Siz ise tanık beyanını, avukatların, Cumhuriyet savcısının olmadığı bir yerde alamazsınız. Sizin CMK 201/1’e göre hangi koşullarda tanığı dinlediğinizi bize açıklamak zorundasınız” diyerek tanığa soru sorulması yönündeki Yargıtay kararlarını hatırlattı. 
 
‘Burası bir tiyatro sahnesi değil yargılama yeri’
 
“Burası bir tiyatro sahnesi değil yargılama yeri” diyen Şevin, “Israrla hukuka aykırılıklara bizi karşı karşıya bırakmaktan yorulmadınız. Tanığa soru sorma hakkımızı soruları bize yöneltin şeklinde geçiştiremezsiniz. Yapmış olduğunuz usul dosyaya nasıl yaklaştığınızın göstergesi. Siz dosyadan sürekli bir şeyler kaçırıyorsunuz. Bu şekildeki ihlallerden vazgeçilmesini ve tanığın duruşma salonunda dinlenmesini talep ediyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Dosya çöktü’
 
Söz alan avukat Veysi Eski, “Bu gizli tanık sokaktan geçip savcının kapısını çalıp ‘Ben ifade vereceğim’ demedi. Bir tutanak, soruşturma numarası olur. Savcı müneccim mi? Savcının tanık ifadesine dönük yazısını UYAP’a yüklemeniz gerekiyor. Bir gizlilik varsa bunu bizimle paylaşmanız gerekiyor. Sabahtan beri usulden bahsediyorsunuz ama usulü uygulamıyorsunuz. Tanık dosyada olmayan bazı isimlerden de bahsediyor. Bu süreç içinde dosyada çok önemli 2 gelişme oluştu. Birinci gelişme yarın meslektaşlarımın açıklayacağı dokunulmazlıkların kaldırılmasına dair AİHM kararı. İkinci gelişme ise YPD meselesi. PYD’nin o dönemde ‘terör’ örgütü listesinde olmadığı gelen evraktan anlaşılıyor. ‘Dosya çöktü, bir hamle yapalım.’ Bu kadar acemice, gözümüze sokarak yapmayın. Biz gizli tanığın getirilip sorgulanmasını talep ediyoruz. Sizlerin gizli tanığı dinlerken zapta geçtiğiniz önemli bir detay vardı, ‘Mercek’e ulaşamıyoruz’ ama Mercek ifadeleri gerekçesiyle tutuk devam kararları verdiniz” dedi.  
 
‘Kumpas zeka işidir, girmeyin bu işe sizi aşar’
 
Ardından söz alan Selahattin Demirtaş, “Delil değerlendirme aşamasında tanık tekrar dinlenecek ve soru sorma hakkımız olacak. Dün yaptığınızı iddia ettiğiniz işlemi bizim huzurumuzda tekrarlamanızı istiyoruz. Dün yaptığınız işlem açıkça delil karartma ve kumpastır. Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Hani soruşturma numarası, savcılık yazısı? Tamam sesini, görüntüsünü, her şeyi gizleyin. Ama deyin ki ‘Biz senin güvenliğini sağlayacağız yarın duruşma var orada dinleyeceğiz seni’ demeniz gerekirken ‘Kimsenin haberi olmadan biz seni dinleyelim’ demişsiniz. Kumpas zeka işidir, girmeyin bu işe sizi aşar. Yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız. Bizi 4 buçuk yıldır tutuklayıp siyaseti dizayn etmeye çalışıyorsunuz. Burada siyasi kumpas yürütüyorsunuz. Tanımadığınız, ‘bizi bağlamaz’ dediğiniz AİHM, yeni bir karar verdi. O kararlar uygulanmaya başlarken hakim koltuğunda siz oturmayacaksınız” diye belirtti.     
 
Reddi hakim yapıldı 
 
“Siz kimsiniz?” diyen Selahattin, “Siz de bu HSK tarafından görevlendirilmiş kişilersiniz. Herkes sanır ki bu hukuksuzluklar devam eder ve herkes unutur. Biz muhalefeti baskı altına alırsak zaten bize kimse bir şey yapamaz, bunların hesabı bize sorulmaz ve hatta terfi alırız.  Seçimi kazanan devleti kazanıyor, öyle görünüyor. Peki ya seçimi kaybederseniz ne olacak? Muhalefet kazanmış olacak. Biz muhalefetiz. Biz  de bağımsız, adil yargı için uğraşacağız. İşte o AİHM kararlarının uygulanması için parlamentoya, bakanlığa başvuracağız. Hakkınızda suç duyurusunda bulunacağız. Tanık beyanının nasıl, hangi tarihte alındığı, dosyaya ne şekilde girdiği, neden gizli olduğu temel yargılama bilgileridir. Birtakım arkadaşlar savunmalarını yaptılar yarın biz de yapacağız ama daha ne kadar kumpas çıkacak bilmiyoruz. Siz siyasetçiyseniz biz sizden daha siyasetçiyiz. Siz mahkeme değilsiniz, dosyadan çekilmenizi talep ediyorum. AİHM kararına atıfta bulunarak yeni bir durum olduğu için bu durumda çekilmeniz lazım. Biz sizi reddediyoruz. Sizi atayanlar AKP, MHP’li HSK üyeleri. Bu çok aleni ve siz de bunu aleni yapmaktan çekinmiyorsunuz” şeklinde konuştu. 
 
‘Lehimize delili aleyhimize kullanıyorsunuz’
 
Selahattin sözlerini şöyle sürdürdü: “Delil değerlendirirken yalana sığınıyorsunuz. Aynı gerekçeyi tüm arkadaşlara yazıyorsunuz. Mesela Mercek. Mercek’in kendisini bırak, beyanları yok ortada. Hadi Mercan bizden korktu kaçtı da beyanları da mı korktu yok. Çünkü onun beyanlarını alanların hepsi şu an FETÖ’den tutuklu. Siz yok ettiniz onu. Mercek esas mahkemesi tarafından düşürülüp tahliye kararı verilmiş ama siz bunu hala sürdürüyor ve tüm arkadaşların tutuk devam gerekçesi yapıyorsunuz. Çünkü siz hukukçu değil siyasetçisiniz. Mercek tanığının beyanlarının olmaması lehimize bir durumdur, aleyhimize değil. Bizim lehimize olan bir delili Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi aleyhimize kullanıyor. Gizli tanığı getirin bize teslim edin gözümüz gibi bakarız. Yoksa kaybolunca bizi suçlu tutuyorsunuz. ELinizden geleni ardınıza kıymayın hukuk bir gün işleyecek. Bu sanık sandalyesinde biz oturmayacağız. Bu zulmün mutlaka ama mutlaka bir gün yargılaması yapılacak. Sizden hiçbir talebim yok 2-3 AKP, MHP’li cübbe giymişsiniz. Biz hukuka güveniyoruz, size değil.” 
 
Duruşma siyasetçilerin savunmasıyla devam ediyor.