İSTANBUL- Feminist Gece Yürüyüşü'nde gözaltına alınan 35 kişi hakkında açılan davanın duruşmasında, mahkeme başkanının “erkeklerin daha çok öldürüldüğünü” ve “erkeklerin daha mağdur olduğunu” söylemesine kadınlar tarafından tepki gösterildi.

 

İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Taksim’de 8 Mart 2020’de Feminist Gece Yürüyüşü'nde gözaltına alınan ve gazeteci Buse Söğütlü'nün de içinde olduğu 35 kişi hakkında açılan davanın ikinci duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul 58'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya yargılanan kadınlardan Zeynep Büşra Islak, Emel Karadeniz, Feyza Sena Çakır, Berfin Kırbuğa, Melisa Önver, Yağmur Ataseven, Kemal Yılmaz ve avukatları hazır bulundu.

 

‘Beraatımı talep ediyorum’

 

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk söz alan Yağmur Ataseven, hiçbir kamu malına zarar vermediğini ifade ederek beraatını talep etti.

 

‘İşkence ile gözaltına alındık’

 

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde anayasal hakkını kullandığını ifade eden Zeynep Büşra Islak da “Polisten dağılma doğrultusunda hiçbir ihtarat duymadım, polisler bizi işkence ile gözaltına aldılar. Biz orada anayasal haklarımızı kullanıyorduk üzerime atılı hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

 

‘Kamu malıyla bana zarar verildi’

 

Suçlamaları kabul etmediğini ve 8 Mart’ta yasal hakkını kullandığını belirten Berfin Kırboğa, “Kadın cinayetlerini protesto ettik. Hala samuray kılıcıyla bile kadınlar öldürülmeye devam ediyor. Herhangi bir eşyaya zarar vermedim tam tersi kamu malıyla bana zarar verildi” şeklinde konuştu.  

 

‘Görüntüler dosyada neden yer almıyor’

 

Polislerin yürüyüşüne izin vermediğini, daha sonra polis eşliğinden alandan uzaklaştırıldıkları sırada polisler tarafından kadınlara hakaret edildiğini ve bunun üzerine polislere hakaret etmemeleri yönünde uyarıda bulunduğunu ifade eden Feyza Sena Çakır, “Polis kadınlara hakaret edince susmasını söyledim. Aynı polis 15 dakika sonra kadınlara müdahale edince yanlarına gittim. Yanımda epilepsi hastası bir arkadaşım vardı. Polisler çevirince arkadaşım fenalaştı, çıkmak istedi. Onu oradan çıkarmaya çalışınca bahsettiğim polis ‘gel lan buraya’ diye söylenerek gözaltına aldı. Tüm kadınlar polisler tarafından darp edilerek otobüse bindirildik. Şikayetimizi soruşturma aşamasında da bildirdik ancak bu görüntülerde yok denerek valilikten ret kararı geldi. Bu görüntüler dosyada neden yer almıyor” diye sordu.

 

‘Asıl mağdur olan kadınlar’

 

Ardından söz alan Emel Karadeniz de asıl mağdurların kadınlar olduğunu söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.

 

Mahkeme başkanı: Erkekler daha çok öldürülüyor

 

Bu sırada savunma yapan kadınlara “erkeklerin daha çok öldürüldüğünü” ve “erkeklerin daha mağdur” olduğunu söyleyen Mahkeme Başkanı,  "Biz de mi eylem yapalım?" dedi. Mahkeme başkanın bu söylemine karşı tepki gösteren kadınlar, "Eylem yapmak anayasal haktır. Anayasal hakkınızı tabii ki kullanabilirsiniz" şeklinde cevap verdi.

 

Mahkeme başkanı ve kadınlar arasında geçen bu diyalog ise tutanaklara geçmedi.

 

‘Sanıkların Anayasal hakları engellenmiştir’

 

Son olarak duruşmada bulunan sanıklar hakkında savunma yapan avukat İrem Yener, “Sanıkların savunmasına katılıyoruz suçlamaları kabul etmiyoruz sanıklar Anayasal haklarını kullanmak üzere toplanmışlardır bu haklarını kullanılması engellenmiştir. Darp edilip mağdur edilmişlerdir üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmiyoruz. Esasa ilişkin savunmayı delillerin toplanmasının ardından yapabiliriz” dedi.

 

Polisler tanık olarak dinlenecek

 

Mahkeme heyeti, kendilerine ulaşılamayan Fatma Banu Binbaş Yıldırım ve Kudret Çetinkaya hakkında yakalama kararı çıkartılmasına, olay günü müdahale eden 5 polisin de tanık olarak hazır edilmesine karar vererek duruşmayı 28 Nisan 2022 tarihine erteledi.