Zırhlı araçla katledilen Efe için yeniden ATK raporu istendi

  • 12:06 23 Aralık 2021
  • Hukuk
 
DİYARBAKIR - Diyarbakır’da 2019 yılında zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren 5 yaşındaki Efe Tektekin’in katledilmesiyle ilgili mahkeme ATK’den yeniden rapor istedi.
 
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi Emek Caddesi üzerinde 11 Eylül 2019’da karşıdan karşıya geçmeye çalışan 5 yaşındaki Efe Tektekin'e, sürücüsü olduğu zırhlı araçla çarparak ölümüne sebep olan polis İ.A. hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan Diyarbakır 9’uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın 7’nci duruşması görüldü. Duruşmaya Efe’nin avukatı Sedat Çınar’ı vekaleten Mustafa Aydın, Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi avukat Ömer Sansarkan ve sanık avukatı hazır bulundu. 
 
Bağımsız heyetten rapor alındı
 
ilk olarak savunma yapan avukat Mustafa Aydın, ATK raporunda aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bağımsız bir heyetten uzman raporu aldırdıklarını ve mahkemeye sunduklarını belirterek süre talebinde bulundu. 
 
‘ATK’den ek rapor talep ediyoruz’
 
Ardından savunma yapan avukat Ömer Sansarkan ATK’nin hazırladığı raporun sanık beyanları doğrultusunda hazırlandığını söyledi. Ömer, “Sanık 20-25 km hızla gidiyordu. Maktule araç çarptıktan sonra 7 metre uzağa gitmesi hayatın olağan akışına aykırıdır.  Bu hızla giden bir aracın maksimum 2 metre uzaklıkta durması gerekiyordu. Bu yüzden ATK’den ek rapor alınmasını talep ediyoruz” dedi. 
 
Avukatların ek süre talebinin reddini istedi
 
Fail avukatı ise, “ATK raporu müvekkilimizin kusursuz olduğu yönündeki savunmamızı doğrular niteliktedir. ATK raporuna itirazımız yoktur” diyerek avukatların ek süre talebinin reddini istedi.  
 
İddia makamı da ek rapor talep etti 
 
İddia makamı esas hakkındaki mütalaasında dosya kapsamındaki bütün raporlarla birlikte değerlendirildiğinde dosyanın tekrardan İstanbul ATK’ye gönderilerek ek rapor alınmasını talep etti.
 
Mahkeme kanunun 15’inci maddesine göre dosyanın ATK’ye gönderilmesini ve genişletilmiş uzman heyetten rapor istenmesine karar verdi.
 
Mahkeme bir sonraki duruşmayı 24 Mart 2022 tarihine erteledi. 
 
Efe Tektekin’in yaşamını yitirmesinin ardından zırhlı araç sürücüsü İ.A. “taksirle ölüme neden olma” suçundan tutuklanıp cezaevine konulmuştu. Olayla ilgili hazırlanan ilk trafik kazası bilirkişi raporunda ise Efe Tektekin "asli", zırhlı araç sürücüsü polis İ.A. ise "tali" kusurlu bulundu.
 
ATK’nin verdiği rapor ise şöyle:
 
“Yaya Efe Tektekin’in; Farik ve Mümeyyiz olmakla birlikte 5 Nisan Mahallesi Emek caddesi 714’üncü sokaktan park eden araçlar arasından karşıya kaplama alanı içerisinde yönelişi 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunun 68’nci maddesi e K.T.Y.94 ve K.T.Y.138.b-3 maddelerinde yer alan, (yüz metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yolda gelen taşıtların uzaklığının hızını kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Yollarda güvenli geçiş önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna geçiş sırasında sola ve sağa bakarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar var ise ilk geçiş hakkını onlara verip geçişleri beklemek, suretiyle yapılır. Yaşının küçüklüğü nedeniyle bunu bilmeyen ve tehlikeyi göremeyen yaya Efe Tektekin’in vasisinin gözetip kollama yapmadığı, tedbirsiz ve dikkatsiz nizamlara aykırı davranışları ile şeklinde ki hükmün ihlali niteliğindedir. Bu bağlamda yaya Efe Tektekin’in kazanın oluşunda babasının çocuğunu kollayıp, gözetmediğinden ve can güvenliğini tehlikeye soktuğundan kuralına aykırılıktan bu kazada yayanın vasisi baba Ahmet Tektekin asli kusurlu olduğu…
 
Raporda fail polis memuruna ilişkin ise, eldeki delillerden sürücünün çevre şartlarına göre hızını azaltmadan araç kullandığı kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare ettiği, bu kaza sürücü tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilirse öngörülebilir ve önlenebilir olduğu kanaati ağırlık kazandığından 52/1-a maddesinin ihlali niteliğinde olup kazanın oluşumunda, İ.A.‘nın da kazada tali kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.”