![](/staticfiles/news/177491/2021/12/03/823x463cc-medya-kritik-musa-orhan-manset.jpg)
Mahkeme Musa Orhan'ın geleceğini düşündü: Ödül gibi ceza
- 14:06 3 Aralık 2021
- Hukuk
SİİRT - Tecavüz faili Musa Orhan’ın yargılandığı davada mahkeme heyeti, failin geleceğini düşünerek indirim uyguladı. Mahkeme, fail Musa Orhan'a “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 10 yıl hapis cezası ile tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında "Nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın karar duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
‘Kadın hayır diyorsa hayırdı’
Mahkemede söz alan avukat Hatice Demir, Türkiye’de yargı sisteminde özellikle failin kamu görevlisi olduğu davalarda cezasızlıkla yüz yüze olduklarını söyledi. Bu dosyada da benzer bir cezasızlık durumuyla karşı karşıya olduklarını belirten Hatice, “Kadınlar adli mercilere başvuramamasından kaynaklı failler cezasız bırakılıyor. Geleneksel normlardan kaynaklı, kadınlar adli mercilere başvuramıyor. Yasanın etkin uygulanmaması uluslararası standartlara uygun yargılama yapılamaması, yargılamanın hayatını kaybeden kadınlar üzerinden yapılması kadınları adli merciden uzaklaştıran etkenlerdir” dedi.
‘Bu suç daha nasıl bir ihtiyaç duyuyor’
Mahkemeye “Adaleti tesis etme sorumluluğunuz var” diye seslenen Hatice, suçun ispatı için tüm delillerin dosyada mevcut olduğunu dile getirdi. Hatice, “Bir kadın, ‘hayır’ diyorsa ‘hayır’ demektir. Bunu herkes öğrenmeli. Bir kadın sizi seviyor diye cinsel ilişki talebini kabul edeceği anlamına gelmiyor. Bu suçun daha nasıl bir ispata ihtiyaç duyduğunu bilmiyorum. Sanığın hükümle birlikte tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
‘Taraflı bir ATK raporu’
Avukat Rengin Ergül ise ATK uzmanları tarafından hazırlanan bilimsel mütalaayı mahkemeye sundu. Rengin, ATK raporunun taraflı olduğunu, ruhsal bulguları ağırlaştıran değil bizzat eylemin somut niteliği olarak kabul edildiğini kaydederek, “ATK raporunu hazırlayan hekim tarafından, ‘Karşı koymamakla bağırmak arasında fark var’ denilmiş. Ancak bu ne anlama geliyor ” diyerek hazırlanan raporun eksikliğine dikkat çekti.
‘3-b mütalaaya eklensin’
Avukat Çiğdem Sevimli de savcı mütalaasına iştirak ettiklerini belirterek eksik hususları dile getirdi. Çiğdem, kamu çalışanlarına dair kanun maddesi olan 3-b'nin eksik olduğunu ve mütalaaya eklenmesini, mahkemenin görevini yapıp failin cezalandırılıp tutuklanması talebinde bulundu.
İpek’in mektubu okundu
Duruşma salonunda avukatlar tarafından İpek Er'in mektubu okundu.
İpek’in annesinin duygusal anlar yaşaması üzerine mahkeme başkanı İpek'in annesini dışarı çıkardı. Dava avukatları duruma itiraz etti. Mahkeme başkanı ise itirazları görmezden gelerek, duruşma düzenini bozduğu, bu şekilde duruşma yapılamayacağı ve İpek'in annesinin sağlık sorunları olabileceği gerekçesiyle salondan çıkarılmasına karar verdi.
‘Dosya kriminal alana çekiliyor'
Avukat Mehtap Sert de failin tutuklanması gerektiğinin altını çizerek, “Dosyayı kriminal bir alana çekmeye çalışanlar var. Biz kadına karşı şiddetle mücadele etmek için salondayız ve savunmaya devam edeceğiz" diye belirtti.
‘Sinyal kesici kullanılarak iletişim kesildi’
Batman Baro Başkanı Erkan Şensen, duruşma düzeni ve sinyal kesici kullanılarak iletişimin kesilmesine dikkat çekerek, “İtidalimi kaybettim bugün. Mahkeme bu suça dahil mi değil mi bilmiyorum ama bu TCK anlamında suçtur. Türkiye’deki hiçbir mahkemede bu tutumla karşılaşmadım” şeklinde konuştu.
Tecavüz failine masumiyet karinesi savunması
Ardından mütalaaya ilişkin faile söz verilirken savunma yapmayan fail suçlamaları kabul etmediğini belirterek beraatini talep etti. Sonrasında söz verilen fail avukatı da failin masumiyet karinesi olduğunu ve konuşmak zorunda olmadığını ifade etti.
Müşteki avukatlarına: Siz çok konuştunuz
Fail avukatı, İpek'in tecavüze uğradığına dair inandırıcı bir delil olmadığını öne sürdü. Fail avukatlarının beyanlarına müşteki avukatlar tepki gösterdi. Söz almak isteyen dava avukatlarına söz vermeyen mahkeme başkanı, “Siz daha çok konuştunuz. Bırakın onlar da konuşsun. Siz çok kişisiniz avukat bey tek başına kendini savunmaya çalışıyor” sözleriyle fail avukatının ölünün manevi mirasına yönelik hakaret içerikli söylemlerini görmezden geldi. Taraflı ATK raporlarını sunan fail avukatı, “Gerçekler acıdır acı da olsa kabul etmek zorundayız. Ortada bir tecavüz yoktur” şeklindeki sözlerini sürdürürken salondan itirazlarını yükselten avukatların talepleri ise görmezden gelindi.
Ankara 35’nci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonunda hazır bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren’in söz almak istemesi mahkeme başkanı tarafından reddedildi.
Mahkeme verdiği aranın ardından tecavüz faili Musa Orhan’a Türk Ceza Kanunun 102/2 maddesi kapsamında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. “Geleceği üzerinde olumsuz etki yaratabileceği” ve tüm duruşmalara düzenli katıldığı gerekçe gösterilerek faile kararda “ iyi hal” indirimi uygulayan heyet, cezayı 10 yıla düşürdü. Ayrıca tecavüz failinin kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle adli tedbir hükümleri uygulanarak tutuksuz yargılanmasına karar verildi.
Oy çokluğu ile alınan karara, bir mahkeme üyesi beraat kararı verilmesi yönünde şerh koydu.