Tutsak kadınların açlık grevi davası ertelendi

  • 16:17 2 Aralık 2021
  • Hukuk
 
ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle açlık grevine girdikleri için yargılanan tutsakların davası ertelendi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle tutuldukları Sincan Kadın Kapalı Cezaevinde süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemine giren tutsaklar Süheyla Taş, Fatma Aslan ve Newroz Müçel’in “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davanın 2’nci duruşması Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
 
Tutsaklar duruşma salonuna getirilirken, avukatları Hülya Yıldırım ile Fevzeddin Korkmaz da salonda hazır bulundu. Tutsaklardan Süheyla Taş’ın ailesi de duruşmayı izledi.
 
Dosyası, Fatma ve Newroz’un dosyasından ayrı olan Süheyla’nın yargılaması kimlik tespitiyle başladı. Ardından Süheyla tercüman eşliğinde Kürtçe olarak savunmasına başladı.
 
‘Vicdanım, politik kimliğim ve irademle açlık grevine girdim’
 
Süheyla, açlık grevine girmesinin başlıca sebebinin tecrit olduğunu söyledi. Cezaevlerinde tecrit yoluyla ciddi hak ihlallerinin yaşandığına dikkat çeken Süheyla, 2 yıldır tecrit altında tutulduğunu ifade etti. En büyük tecridin Abdullah Öcalan üzerinde uygulandığını vurgulayan Süheyla, “Var olan kanunların dışında İmralı’da farklı bir uygulama var. Bu hukuksuzluğun bir an önce kaldırılmasını istiyorum. Buna karşı tepkimi demokratik yollarla gösterdim. Açlık grevi de barışçıl bir eylemdir. Talebim açıktır. Hukuki bir hakkımdır ve bu bir suç değildir. Vicdanım, politik kimliğim ve irademle açlık grevine girdim. Her ne kadar tutsak olsam da özgür düşünceye sahibim. Bu eylemi baskı altında olmadan gerçekleştirdim. Bu protestom hukuki ve meşrudur” şeklinde konuştu.
 
‘Bir protestodan dolayı 2 ceza verilemez’
 
Dosya ile İnfaz Hakimliği’nin ilgilenmesi gerektiğini dile getiren Süheyla, bu protestoların cezaevi mevzuatında da yer aldığını belirtti. Eylemine karşı disiplin soruşturması başlatıldığını ve cezasının infaz edildiğini ifade eden Süheyla, “Bir protestodan dolayı 2 ceza verilemez. Örgüt üyeliği iddiası doğru değil ve kabul etmiyorum. Böyle bir iddia somut deliller gerektirir. Protestomun yasa dışı gösterilmesi doğru değildir. Bu siyasidir. İddianamede yer alan parmak izi vermediğimiz, kendimizi yere attığımız, oturma eylemi yaptığımız, kapı vurduğumuz iddialarını kabul etmiyorum. Bunlar doğru değil ve bu konuda herhangi bir soruşturma açılmadı. Açlık grevi dışında hakkımda herhangi bir soruşturma yok. Açlık grevi eylemi hukuki bir haktır” sözlerini kullandı.
 
‘PKK’yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?’
 
Mahkeme başkanının “PKK’yi terör örgütü olarak görüyor musunuz?” sorusuna tepki gösteren avukat Hülya Yıldırım, sorunun yoruma dayalı olduğunu belirtti.
 
Mahkeme başkanı ardından “Etkin pişmanlıktan yararlanmak ister misiniz?” diye sordu. Süheyla soruyu, “Ben pişman olacak bir şey yapmadım” şeklinde yanıtladı.
 
‘Soruşturma aşamasında savunma ihlal edildi’
 
Ardından söz alan avukat Hülya, Süheyla hakkında tensipte tutukluluğa devam kararı verildiği ancak ortada bir tutukluluk kararının söz konusu olmadığını hatırlattı. Süheyla’nın soruşturma aşamasında savunma hakkının ihlal edildiğini ifade eden Hülya, “Müvekkile CMK’dan müdafi atanması dayatılmıştır. Hukuka aykırı bir şekilde kendisinin müdafi ataması beklenmemiştir. Bu nedenle de soruşturma aşamasında savunmanın ihlal edildiği görülmüştür” dedi.
 
‘Eski yargılaması bu dosyaya delil olarak sunulamaz’
 
İddia makamının iddiasını ispatlamakla hükümlü olduğunun altını çizen Hülya, “Ancak dosyada somut bir delil söz konusu değildir, savcının yorumu söz konusudur. Yargıtay kararına göre örgüt üyeliğinin belli kuralları vardır. Öncelikle bu kriterleri sağlayan bir durum söz konusu değildir ve iddia edilse bile ortada organik veya hiyerarşik bağı tespit eden bir durum söz konusu değildir. Burada müvekkil cezaevinde devlet denetiminde olan bir kişidir. Müvekkilin eski yargılaması bu dosyaya delil olarak sunulamaz” sözlerini kullandı.
 
‘Açlık grevi ifade özgürlüğüdür’
 
TDK’da açlık grevinin kendisine veya başkasına yapılan bir haksızlığı protesto etmek amacıyla yapılan bir protesto şekli anlamına geldiğini belirten Hülya, açlık grevine dair uluslararası alanda çokça ifadenin yer aldığını kaydetti. Açlık grevinin hiçbir yerde bir suç olarak tanımlanamayacağına dikkat çeken Hülya, “Açlık grevi ifade özgürlüğüdür. Anayasanın 26’ncı maddesi kapsamında açlık grevinin ifade özgürlüğü olduğu açıktır. Buna dair çokça emsal karar var. Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Rozerin Kurt hakkında tensiple verilen bir emsal karar var” diyerek beraat talebinde bulundu.
 
Ceza aldığı dosya istendi
 
Ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Süheyla’nın hükümlü olduğu dosya bilgilerinin getirilmesi ve eksik hususların giderilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 1 Mart 2022’ye erteledi.
 
Ardından Süheyla duruşma salonundan çıkarıldı. Aynı konu kapsamında yargılanan tutsaklar Newroz Müçel ile Fatma Aslan duruşma salonuna getirilerek yargılamalarına başlandı.
 
‘Somut delil olmadan herkes örgüt üyeliğiyle yargılanabilir mi?’
 
Kimlik tespitinin ardından Kürtçe tercüman eşliğinde savunmasına başlayan Fatma Aslan, tutsak olsa da özgür düşünceye sahip olduğunu vurguladı. Baskılara karşı bu hakkını kullandığını kaydeden Fatma, “Protestom da hukuki ve meşrudur. Aynı zamanda bu tarz protestolarda İnfaz Hakimliği’nin ilgilenmesi gerekir. Bu protestom infaz mevzuatında da yer alıyor. Açlık grevine dair mahkeme kararları var ve suç olarak tanımlanmıyor. Bu protestoya karşı cezaevi yönetimi disiplin cezası veriyor. Bir protesto için 2 ceza verilemez. Örgüt üyeliği iddiası doğru değil ve kabul etmiyorum. Talimat sonucu greve girdiğim iddia ediliyor. Bu iddia için somut delil gerekiyor ve bu iddiayı kabul etmiyorum. Somut delil olmadan herkes örgüt üyeliğiyle yargılanabilir mi? Böyle olsa herkes yargılanabilir. Protestom hukukidir. Pasif ve barışçıl bir eylemdir” dedi.
 
‘Tecrit yoluyla işkence uygulanıyor’
 
Talebinin açık, hukuki ve hakları çerçevesinde olduğunu vurgulayan Fatma, başat konunun tecrit olduğuna dikkat çekti. Fatma, “Cezaevlerinde tecrit yoluyla işkence uygulanıyor ve en ufak haklarımız da çiğneniyor. Keyfi davranışlar ön planda. Bu zulüm kimse için kabul edilemez, insanlık dışıdır. Yaklaşık 2 yıldır bir koğuşta tutuluyorum, görüşler yapılmıyor. Sosyalleşmem engelleniyor. Buna karşın en büyük tecrit Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanıyor. Var olan uygulamalar dışında İmralı’da farklı bir rejim uygulanıyor. Bu hukuksuzluğun acilen ortadan kaldırılmasını istiyorum. Bu duruma tepkimi demokratik yollarla ortaya çıkarıyorum. Tecridin kaldırılmasını talep etmek bir suçlama konusu olmaz. Siyasi kimliğim ve irademle greve girdim. Mahkeme grevin emir talimat doğrultusunda gerçekleştiğini iddia etmekte ısrarlıysa bunu ispatlamak zorunda. İfade vermediğim söylense de defalarca avukatımla görüşmek istedim. Ancak bana süre verilmedi. Savcılığa ifade vermeme gibi bir durumum yok. Siz de biliyorsunuz ki avukatsız ifade verilmez. Bu yürürlükte olan hukuki bir haktır. Açlık grevine dair emsal kararlar da var” diye belirtti.  
 
‘Eylemin yasa dışı gösterilmesi hukuki değil siyasi bir tutumdur’
 
Ardından yine Kürtçe savunma yapan Newroz Müçel aynı dosya kapsamında yargılandıkları için arkadaşı Fatma’nın ifadesine katıldığını belirterek, “Bu eylemin yasa dışı gösterilmesi hukuki değil siyasi bir tutumdur. Açlık grevi barışçıl bir eylemdir. Talebim açık, hukuki ve meşru hakkımdır. Başlıca konu tecritti. Hapishanelerde tecrit yoluyla işkence uygulanıyor. Hapishane yönetiminin keyfi uygulamaları ön plana çıkıyor. Bu zulüm kim için yapılırsa yapılsın hak ihlalidir ve insanlık dışıdır. En ağır tecrit Sayın Abdullah Öcalan üzerindedir. ‘Tecrit kırılsın’ sözü suç değildir. Vicdani ve politik sorumluluğum gereği açlık grevine girdim” dedi.
 
Beraat talebi
 
Ardından söz alan avukatlar, açlık grevinin yasal çerçevede suç oluşturmadığını belirterek beraat talebinde bulundu.
 
Duruşma ertelendi
 
İddia makamı eksik hususların giderilmesini talep etti. Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, eksikliklerin giderilmesi talebiyle bir sonraki duruşmayı 1 Mart 2022’ye erteledi.