![](/staticfiles/news/177195/2021/11/29/823x463cc-kobane-davasi-cizim-1.jpg)
Kobanê Davası’nda alkışlı protesto
- 16:43 29 Kasım 2021
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası avukatları, duruşma periyoduna ilişkin talepleri reddeden ve siyasetçilerden ısrarla savunma almak isteyen mahkeme heyetini alkış ve zılgıtlarla protesto etti.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim’de gerçekleştirilen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de bulunduğu 21’i tutuklu 108 isim hakkında açılan Kobanê Davası’nın 7’inci duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülmeye devam ediyor.
‘Devletin ajanısınız’
Duruşmada söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) 2’nci Başkanı Ümit Büyükdağ, salonda bulunan çevik kuvvet polislerini göstererek, “Polislerin buraya gelmesine nasıl izin verdiniz. Çevik kuvvet polislerinin burada olmasıyla nasıl bir yargılamanın yapıldığını gösteriyor zaten. Sanırım bu dosya için özel olarak bulundunuz ki 3 bin 530 sayfalık iddianameyi ve klasörleri ‘okudum’ diyorsunuz. Siz nasıl okudunuz bunları ve hangi hakla savunma verilmesine zorluyorsunuz” dedi. Mahkemenin bir önceki duruşmanın ara kararında savunma için süre istenilmesine Fransa’da görülen DAİŞ yargılamalarını gerekçe gösterdiğini hatırlatan Ümit, “Size nasıl bilgi verildi bilmiyorum ama orada 12 tutuklu var sadece. Burada avukatları hizaya sokmaya çalışacağınıza örnek gösterdiğiniz dosyaya bakın. Siz burada devleti temsil ediyorsunuz, devletin ajanısınız. Müvekkillerin bir kısmı sizi reddetti. Avukatlar sizin talebi reddinizi de reddetti. Artık kalem dahi oynatamazsınız. Bari yargılamayı kılıfına göre yapın ve makul bir süre verin” ifadelerini kullandı.
‘Unuttuğunuz evraklardan HDP Kapatma Davası’na dayanak yapılacağını öğrendik’
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Eş Genel Başkanı İlknur Alcan, “Zannedersem siz iddianamenin tebliğini sanıkların üzerine atılan suçları anlaması açısından yeterli sanıyorsunuz. Ancak dosya tebliğleri devam ediyor. Geçen hafta 500 sayfalık tebliğler yapıldı ve bunların okunması, incelenmesi zaman alıyor. Dosyaya sürekli yeni evraklar geliyor ancak siz bazılarını tebliğ etmiyorsunuz. Biz bunlar doğrultusunda savunmalarımızı hazırlanıyoruz. Siz bunları bize tebliğ etmek zorundasınız” diye konuştu. AİHM kararlarına dikkat çeken İlknur, “Ülkemizde Bahçeli, Erdoğan, Soylu size talimat verircesine beyanlarda bulunuyor. Devlet Bahçeli bir açıklama yaparak parti kapatma çağrısında bulundu. Biz bu dosyanın ne kadar önemli olduğunu, HDP kapatma davasına dayanak yapılacağını dosyada unuttuğunuz evraktan öğrendik. Korkmakta haklısınız. Mahkeme başkanı ve üyelerinin başına gelenleri biliyorsunuz” şeklinde konuştu.
‘Biz delillerin peşindeyiz siz dosyayı kapatma peşindesiniz’
Mahkemenin bir önceki ara kararında yer alan “savunma vermeyenler susma hakkını kullandı sayılacak” ifadelerini hatırlatan İlknur, “Susma hakkı, siz işkence yöntemi olarak uygulayın diye getirilen bir hak değil. Siz 500 klasörü okudunuz mu? Biz hiçbirimiz okuyamadık, işbölümü yaptık ve okumaya devam ediyoruz. Siz nasıl okudunuz da tutuk incelemesinde karar alıyorsunuz. Siz aklımızla alay mı ediyorsunuz?” dedi. HSK’ya yaptıkları şikayeti de hatırlatan İlknur, “Israrla savunma almaya çalışmanız açık bir şekilde savunma ve adil yargılanma hakkına aykırıdır. Duruşma zaptını bize tebliğ dahi etmediniz. HDP kapatma davasına gerekçe olarak bu davayı bir an önce bitirmeye çalışıyorsunuz. Biz delillerin peşindeyiz ama siz bir an önce dosyayı kapatma peşindesiniz” dedi.
‘Sizin talimat zincirinizde değiliz’
Ardından söz alan avukat Şevin Kaya, şimdiye kadar görülen duruşmaları hatırlattı. Şevin, “Bunca celsedir iki hafta duruşma bir hafta ara verildi. Heyet üyeleri değişiyor peki dosyaya ne kadar hakimler? Bize açıklama yapmak zorundasınız. Bunu yapmıyor üstüne bizi itham ederek müvekkillerimizi tehdit ediyorsunuz. Buradaki hiçbir avukat duruşma periyotlarını kabul etmedi. Ancak siz önceki tutanaklar gelmeden yeni bir duruşmaya başlıyorsunuz. Bir üst mahkemenin vereceği kararı beklemek zorundasınız. İtiraz süresi bitmeden duruşma yapamazsınız, bu şekilde Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ni de yok sayıyorsunuz. Biz sizin talimat zincirinizde değiliz. Bu dosyanın bizim diğer dosyalarımızdan daha önemli olduğunu söylüyorsunuz. Bize talimat veremezsiniz. Burada değerlendirme yapacak olan siz değilsiniz. Nasıl savunmanlık yapacağımızı bize söyleyemezsiniz. Bu şekilde bir yargılama yapmayı kabul ettiremeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
‘Duruşma periyodu işkencedir’
Mahkemenin İstanbul’a dosya için salon ayrılması talebinde bulunduğunu ifade eden Şevin, sözlerini şöyle sürdürdü:“ İstanbul size “Size tahsil edebileceğimiz bir salonumuz yok’ diyor” dedi. Ne biz ne de müvekkillerimiz yargılanmaktan kaçmıyor. Yıllardır gerçekleri mahkeme salonlarında müvekkillerimizden zaten dinliyoruz. Fransa’daki DAİŞ yargılamalarından bahsettiniz. Muhtemelen bu da size talimat olarak geldi ki Fransa’daki yargılamaları takip ettiğinizi düşünmüyorum. Siz AİHM kararını uygulamadığınız bir dosyada gelip bizden Fransa'daki bir yargılamadan söz edemezsiniz. Hazır ara kararlara işlemişsiniz ama onu bile tam olarak öğrenememişsiniz. 2 hafta duruşma bir hafta ara şeklindeki duruşma periyodu işkencedir. Siz ‘susma hakkı kullandılar’ diyerek savunmaya zorlayamazsınız. AİHM’in de emrettiği şekilde bir süre vermenizi talep ediyorum.”
‘Onları susturun’
Ardından söz alan avukat Cihan Aydın, “Bitireceğiz. Özgürlükleri kısıtlanan bizim müvekkillerimiz. Bu davanın hızlı bir şekilde yapılmasını biz de isteriz ama adil yargılama hususlarına uygun yürümemiz lazım. Ama siz, bizim yokluğumuzda hem bizi hem de müvekkillerimizi tehdit etmişsiniz. Bu duruşma salonunda tehdide maruz kalacak en son biziz. Bu dava başladığından bu yana siyasi aktörler yalan yanlış ithamlarda bulundular. Susturmak istiyorsanız onları susturun. Yüreğiniz yetiyorsa onlar hakkında suç duyurusunda bulunun. ‘Devam eden bir yargılamaya talimat veremezsiniz’ deyin. Ama biz ne kendimizi ne de müvekkillerimizi bu hukuksuzluk karşısında ezdirmeyiz. Daha önce de çok yaptılar. Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi başkanlarından Menderes Şahin de aynısını yaptı. Ama o şimdi hapiste biz beraat ettik. Bu tehditlerinizden vazgeçin” şeklinde konuştu.
‘Fransa’da AİHM Kararına uymayan var mı?’
Dosyanın yıllarca kendilerinden kaçırıldığını ifade eden Cihan, “Fransa hukukuyla karşılaştırırken bu işin Fransa’da ne şekilde yürütüldüğüne de bakın. Fransa’da AİHM kararını uygulamayan bir mahkeme heyeti var mı” diye sordu.
Mahkeme reddedildi
Dilek Yağlı’nın reddi hakim talebini ve avukatların talebinin reddi üzerine itirazını hatırlatan Cihan, “Siz reddedilmiş bir mahkemesiniz. Yargılamayı durdurun. 17-21 Ocak tarihleri arasında bizler hem avukatlar hem de müvekkillerimiz olarak gelip yargılamaya başlamak istiyoruz” dedi. Mahkeme başkanına bu talep doğrultusunda bir ara kararın kurulmasını isteyen Cihan, “Aksi bir kararda biz salonu terk edeceğiz” dedi. Mahkeme heyetini yargılamaya yönelik tutumları nedeniyle reddettiklerini söyleyen Cihan, başkan ve üyelerin isimlerini saydı.
Duruşma periyodu değişmedi
Ardından avukatların talepleri doğrultusunda ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, tensip zaptında duruşmanın 25 Nisan 2021 ve devam eden günlerde süreceğine dair ara karar kurulduğunu ifade ederek, “Yargılama sürecinde, davanın başlangıcında, o dönemdeki heyetin de reddedildiği, sonraki süreçlerde duruşmalara devam edildiği, bir kısım sanık müdafilerinin duruşmanın bu şekilde kesintisiz yapılmasının zor olacağını, sürdürülebilir olmadığını beyan etmeleri üzerine o dönemdeki heyetçe duruşmaların iki haftalık periyotta devam etmesi bir hafta ara verilmesi şeklinde karara bağlandı. Sonraki süreçte bir kısım sanık müdafilerinin talepleri üzerine iki haftalık periyotta çarşamba günlerinin duruşma yapılmaksızın sürdürülmesine ve periyodun bu şekilde işlemesine karar verildiği, sanıkların ve müdafilerinin savunma için yeterli zaman olmadığını Haziran ayında belirtmeleri üzerine duruşmanın Eylül ayına bırakıldığı görüldü” dedi.
Adli tatil verilen süreden sayıldı
Mahkeme başkanı ara kararını yazdırmaya devam ederken avukatlar duruşmalara ara verilen tarihin adli tatil tarihi olduğunu hatırlatarak bu şekilde zapta geçirilmesine itiraz etti.
Ara kararını kurmaya devam eden mahkeme başkanı, mahkemenin protesto edilmesi nedenleri göz önüne alınarak iki hafta ara verildiği ve iş bugüne celsenin bırakıldığını belirterek, duruşmanın 2022 Ocak ayına bırakılmasına yönelik taleplerinin reddi ile duruşma periyodunun daha önce kararlaştırıldığı şekilde devamına karar verdi.
Mahkeme ayrıca Dilek Yağlı ve avukatların reddi hakim talebinin de duruşmayı uzatmaya yönelik olduğunu öne sürerek geri çevirdi.
Duruşma alkış ve zılgıtlarla protesto edildi
İtiraza dair bir karar kurmayan mahkeme başkanı duruşmaya yarına kadar ara verildiğini ifade etti.
Mahkemenin ara kararına itiraz eden avukatlar sıralara vurarak, alkış ve zılgıtlar eşliğinde mahkeme heyetini protesto etti.
Duruşmaya yarına kadar ara verildi.