Şîlan Goyî 

 

MEXMÛR – Mexmûr'daki kadınlar,  Türkiye’nin saldırılarına karşı Tişrin Barajı direnişçilerine destek veriyor. “Bombardıman altında bile yaşamımıza, toprağımıza ve suyumuza sahip çıkıyoruz. Ölüm de olsa, yaşam da olsa biz sizinleyiz' diyen kadınlar, Kürt halkını dayanışmaya çağırdı. 

 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları devam ederken, Rojava halkı, Tişrin Barajı’nı koruma amacıyla direniş nöbetine başladı. 8 Aralık’tan bu yana süren nöbet eylemi, Türkiye ve ona bağlı grupların saldırılarını durdurmayı hedefliyor. Direnişçiler, saldırılar son bulmadan eylemlerini sürdüreceklerini belirterek şu mesajı verdi: "Bu saldırılar durmadan ve barajın güvenliği sağlanmadan, direnişimize devam edeceğiz!"

 

Tişrin Barajı’ndaki direnişe Kuzey ve Doğu Suriye'nin birçok bölgesinden ve Kürdistan'ın farklı kesimlerinden destek gelmeye devam ediyor. 

 

Mexmûr Kampı’ndan Helîm Îşlek ve Helîm Gundikremo, direnişe dair JINNEWS’e konuştu.

 

15 Şubat komplosunu kınadı 

 

Helîm Îşlek, konuşmasına 15 Şubat uluslararası komplosunu kınayarak başladı ve şu ifadeleri kullandı: “Bu Şubat ayında tüm dünya devletlerini kınıyorum. Çünkü Şubat, önderliğimizin esir alındığı ve tecridin ağırlaştırıldığı bir ay. Aynı zamanda bu ay, devrim şehitlerini ve Rojava’daki tüm şehitleri anma ayıdır. Onların anısı önünde saygıyla eğiliyorum.”

 

‘Direnen anneleri selamlıyorum’

 

Baraja yönelik saldırılara tepki gösteren Helîm Îşlek, şu sözleri dile getirdi: “Ben Türk devletini kınıyorum! Rojava halkı 2011’den bu yana kendini savunuyor ve bu uğurda binlerce şehit verdi. Onlar, topraklarını, onurlarını ve özgürlüklerini korumak için savaşıyorlar. Türkiye, Kürtleri yok etmek için DAİŞ’i kurdu ama Kürtlerin direneceğini hesaba katmadı. Bugün 70 yaşındaki anneler bile direniyor ve şehit düşüyor. Direnen anneleri selamlıyorum.”

 

Türkiye ve DAİŞ aynı planı uyguluyor’

 

Türkiye’nin Kürtlere yönelik politikalarına tepki gösteren Helîm Îşlek, “Türkiye, Kürtlerin başını dik tutmasına tahammül edemiyor. Rojava’da da, Bakur’da da, İran’da da, Irak’ta da aynı politikayı uyguluyor. 1991’den bu yana Irak’ta Türkiye ve KDP’nin baskıları altındayız. Türkiye’nin ne hakkı var ki gelip bizim topraklarımızı işgal ediyor? Ama Kürtler direndiği için bugün hâlâ varız. Eğer direnmeseydik, her şey çoktan yok olmuştu. Kürtler artık devletlerden medet ummamalı. Dünya, Türkiye’nin DAİŞ eliyle Ortadoğu’yu kontrol etmesini istiyor” ifadelerini kullandı. 

 

Direniş sürüyor

 

Helîm Îşlek, Tişrin Barajı’ndaki direnişi şu sözlerle anlattı: “Her gün Tişrin’de şehitler veriyoruz. Çocuklar, bebekler bile bu saldırılarda yaşamını yitiriyor. Ama direniş asla durmayacak! Son kişi kalana kadar bu mücadele devam edecek. Biz evlerimizde oturmuyoruz çünkü elimizde hiçbir şey kalmadı. Ama yine de direnişin içindeyiz. Tüm dünyaya, özellikle Kürtlere çağrım var: Tişrin Barajı direnişine sahip çıkın! Rojava halkı sadece kendi topraklarını savunuyor. Burada doğup büyüdüler. Türkiye’nin ne hakkı var ki bizim topraklarımızı bombalıyor?”

 

‘Dünya direnişe sessiz kalamaz’

 

Tişrin Barajı’nda direnişe karşı saldırılara dair sessizliğe dikkat çeken Helîm Îşlek, “Dünya, Tişrin Barajı’ndaki direnişi görmeli! Bizim yüreğimiz taş değil, nasıl sessiz kalabiliriz? Eğer baraj düşerse, Irak halkı bile aç kalacak! Ama kimse bunu konuşmuyor. Halkı teslim almak istiyorlar. Ama Kürt halkı asla teslim olmayacak! Her gün baraj bombalanıyor, insanlar öldürülüyor. Ama biz yeniden barajı korumaya gidiyoruz. Toprağımızı, evimizi, suyumuzu savunuyoruz” dedi. 

 

‘Dünya utanmalı’

 

Helîm Îşlek, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Çocuklarını kaybeden anneler, bombalar altında bedenlerini siper ediyor. Dünya bu vahşete sessiz kalmamalı! Rusya, Amerika, Almanya ve diğer devletler, kendi çıkarları için burada. Ama biz birlik olursak, direnişi büyütürsek, kendi toprağımızı savunursak dünya bizim sesimizi duyacak.”

 

‘Ölüm de olsa, yaşam da olsa biz sizinleyiz’

 

Helîm Gundikremo ise, Tişrin Barajı'ndaki direnişe değinerek şu ifadeleri kullandı: “Tişrin Barajı’nda direnen anne ve babalara selamlarımı gönderiyorum. Onların mücadelesini selamlıyorum. Biz, Mexmûr Kampı halkı olarak onlara inanıyoruz. Bombardıman altında bile yaşamımıza, toprağımıza ve suyumuza sahip çıkıyoruz. O anneler ki yumruklarını kaldırıp 'Biz ölümden daha güçlüyüz!' diyorlar, işte bu büyük bir direniştir. Rojava halkı birbirine destek olmalı ve omuz omuza mücadele etmelidir. Mültecilik gerçekten çok zor, biz bunu iyi biliyoruz. 30 yıldır mülteciyiz. Evet, bedel ödenecek, şehitler verilecek ama direniş devam edecek!”

 

‘Türkiye halkın iradesini kıramayacak’

 

Helîm Gundikremo, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Rojava’da çocuklar ve anneler, Türk devletinin bombardımanlarıyla katlediliyor. Ama Türkiye ne yaparsa yapsın, halkın iradesini kıramayacak. Çünkü direniş yaşamdır. Zafer Kürt halkının olacaktır. Biz, Mexmûr Kampı’ndaki mülteciler olarak Tişrin Barajı direnişini destekliyoruz. Ölüm de olsa, yaşam da olsa biz sizinleyiz. Bakur, Rojhilat, Başûr ve Rojava’daki tüm Kürtler birdir. Sonuna kadar direneceğiz. Şehitlerimizin ve savaşçılarımızın arkasında olacağız!"