![](/staticfiles/news/173493/2021/10/08/823x463cc-kulp-davasi-karar-1.jpg)
Kulp istismar davasında sanıklara ceza istendi
- 09:10 8 Ekim 2021
- Hukuk
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - Kamuoyunda Kulp istismar dosyası olarak bilinen davada yıllardır mahkeme tarafından karar çıkmazken iddia makamı 19’uncu duruşmada 10 sanık hakkında 37 yıl, 9 sanık hakkında ise 16 yıl hapis cezası istedi.
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 13 Haziran 2014 ve 21 Mart 2015 tarihleri arasında 86 erkek tarafından sistematik cinsel istismara maruz bırakılan çocuğun şikâyeti üzerine 60 erkek hakkında soruşturma açılmış, daha sonra 10 erkek tutuklanarak haklarında iddianame hazırlanmıştı. İddianame Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.
İddianame kapsamında çocuğun sağlık raporlarında darp ve işkence izlerine rastlandığı ve sistematik cinsel istismara maruz kaldığı yer aldı. 17 Ocak 2017 tarihinde davanın ilk duruşması görüldü. Sonradan görülen duruşmalarda ise sanıklar tahliye edildi. 21 kişi hakkında dava açılırken aralarında AKP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mehmet (İlhan) Kara da bulunuyordu. 27 Mayıs 2017 yılında gizlilik kararının bulunduğu dosyada 11 sanık tahliye edilirken, diğer sanıklar ise 21 Eylül 2017 yılında tahliye edildi. Böylece davada tutuklu yargılanacak kimse kalmadı.
Koruma altında olmasına rağmen ortadan kayboldu
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü bünyesinde koruma altında bulunan çocuğun iki kez yurttan kaçtığı ilk kaçtığında ise bir hafta sonradan bulunarak yurda getirildiği öğrenilmişti. Davanın üçüncü duruşmasına 10 gün kala tekrar kaçmış ve duruşmaya katılamamıştı.
Sanıkların ailesinden baskı görüldü
Çocuğun annesi ilk olarak sanıklardan şikâyetçi olduğunu, cinsel istismarı aklayacak ifadeleri kabul etmediklerini belirtti. Anne, durumu çocuğun şikâyet etmesiyle öğrendiğini, sanıkların ailesinden baskı gördüğünü belirtmişti. Daha sonra anne 2017 yılının Ağustos ayında davanın görüldüğü mahkemeye bir dilekçe göndererek, kimseden şikâyetçi olmadığını, kimseyi tanımadığını ve olayla ilgilerinin olmadığını kaydetti ve şikâyetçi olmadı.
Dava yıllardır sonuçlanmıyor
2017 yılından bu yana devam eden davada yıllardır karar verilmeyerek sürekli eksik hususlar gerekçe gösterilip ertelendi. 2019 yılında da görülen her duruşma karar duruşması olması beklenirken duruşmalar 2021 yılına kadar uzadı. 21 Ocak’ta görülen duruşma tekrar ertelenerek ileri bir tarihe ertelendi.
‘Çocuğun beyanlarına itibar edilebilinir’
İddia makamı 19’uncu duruşmada verdiği mütalaada çocuğun Kulp ilçesinde birçok kişinin cinsel istismar eylemleri neticesinde mahkemeye başvurduğunu, ilk etapta 25 Ekim 2016 tarihli iddianame ile davanın açıldığı belirtildi. İddia makamı ardından 26 Nisan 2017 tarihli iddianame ile davalar birleştirilip ayrıntıları iddianamede belirtilen sanıkların mevcut dosyadaki beyanları alınan HTS kayıtları tanık beyanları ile Adli Tıp Kurumu'nun 21 Ocak 2019 tarihli raporu, 23 Şubat 2019 tarihli raporlarda çocuğun ruh sağlığının bozulduğu, çocuğun mental geriliği olmasına rağmen olayları anlama olaylarının muhakeme gücü, tasviri, zaman ve mekân konularında beyanlarına itibar edilebileceği kaydedildi.
Sanıklar hakkında ceza istendi
İddia makamı Muş Devlet Hastanesi'nden alınan 10 Ocak 2013 tarihli raporda çocuğun yüzde 50 mental geriliğinin bulunduğunu, Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nin 13 Mayıs 2013 tarihli raporunda çocuğun el ve bilek grafisinde yaşının 16 olduğuna dair rapor verildiğini, son cinsel eylemin 31 Şubat 2015 yılında olduğu çocuğun 8 Ağustos 2000 yılında doğduğu olayların gerçekleştiği dönemler itibari ile çocuğun 15 yaşından küçük olduğu ifade edildi. Ayrıca çocuğun alınan raporlar sonucunda eylemlerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı eylem olarak değerlendirildiği, 1 Mayıs 2015 yılında Kulp Devlet Hastanesi'nden alınan raporda 19 Aralık 2015 tarihinde Diyarbakır Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapor, Diyarbakır Çocuk İzleme Merkezi'nden (ÇİM) alınan raporların ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında sanıkların çocuğa karşı eylemlerinin sabit olduğu anlaşıldığından sanıklar Erhan Şahin, Melik Seyitvan, Bayram Baran, Yakup Alu, Raydin Eren, Serhat Eren, Mustafa Yıldız, Akif Kahraman, Mehmet Şahin, Uğur Kahraman hakkında “Cinsel istismar” ve “Çocuğa karşı cebir ve tehdit kullanma” suçlarından 37 yıl hapis cezası; diğer sanıklar olan Selahattin Avcı, Yücel Akdeniz, Hüseyin Çelik, Bünyamin Can, Selahattin Avcı, Mehmet Kara, Mehmet Taş, Mustafa Altın ve Mustafa Şahin hakkında ise 16 yıl hapis cezası talep etti.
Davanın geçmişi
KHK ile kapatılan JINHA’nın ortaya çıkardığı habere göre, Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 13 Haziran 2014-21 Mart 2015 tarihleri arasında 86 erkeğin sistematik cinsel istismarına maruz bırakılan çocuğun şikâyeti üzerine 60 erkek hakkında soruşturma açılmış, daha sonra 10 erkek tutuklanarak haklarında iddianame hazırlanmıştı. Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, çocuğun sağlık raporlarında darp izleri, sigara izleri, kemer ile vurma izleri bulunurken, sistematik cinsel istismar anlatıldı. 17 Ocak 2017 tarihinde görülen davanın ilk duruşmasının ardından Şubat ayında aralarında AKP’nin Kulp Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Kara’nın da bulunduğu 11 kişi daha tutuklanırken, aynı zamanda davaya yayın yasağı getirildi.
28 Mart tarihinde görülen davanın ikinci duruşmasına sanıklardan sadece ilk tutuklanan gruptaki 10 kişi hazır edildi. SEGBİS üzerinden ifadesi alınan çocuk ise emniyetteki ifadesini tekrarlayarak 10 sanığın kendisini istismara maruz bıraktığını ve şikâyetçi olduğunu beyan etti. Davanın üçüncü duruşmasında çocuğun avukatları dosyaya daha sonra eklenen 11 kişi hakkında çocuğun ifadesinin alınmadığını, bu nedenle sanıklar hakkında talep edilen tahliye taleplerinin reddedilmesi gerektiğini dile getirdi. Avukatlar, sanıkların tahliye olması halinde çocuğa ulaşıp vereceği ifadeye dönük etkide bulunabileceğini vurguladı. Sanıkların çocuğun ifadesinde etkide bulunabileceği yönündeki kanaatine rağmen 12 sanık tahliye edildi. Davanın son celsesinde ise tutuklu bulunan 9 erkek tahliye edildi.