İZMİR - KCDP, 24 Aralık 2024 tarihinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Havin Aşkan’ın ölümünün aydınlatılması için eylem gerçekleştirdi.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) İzmir Kadın Meclisleri, 24 Aralık 2024 tarihinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Havin Aşkan’ın ölümünün aydınlatılması için eylem gerçekleştirdi. Havin Aşkan’ın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiği evinin bulunduğu Bornova Kavaklıdere Mahallesi’nde gerçekleştirilen eyleme Havin Aşkan’ın ailesi ve çok sayıda kadın katıldı. Eylemde “Havin Aşkan’ın ölümü karanlıkta kalmayacak” yazılı pankart açılırken sık sık, “Havin için adalet istiyoruz”, “Kadın cinayetlerini durduracağız” ve “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganları atıldı.

 

‘Failler cesareti cezasızlık politikalarından alıyor’

 

Burada konuşan KCDP İzmir İl Temsilcisi Tülin Osmanoğulları, Havin Aşkan’ın yaşamını yitirdiği evin olduğu Kavaklıdere Mahallesi’ne gelerek Havin Aşkan’nın komşularıyla, çevredeki kadınlara görüştüklerini ifade etti. Tülin Osmanoğulları, “Hepsi şunu söylüyor; ‘Havin intihar edecek biri değildi.’ Havin’in ailesi de aynı şekilde düşünüyor. Kızlarının, kız kardeşlerini intihar etmediğine, bunun bir cinayet olduğuna ama intihar diye kapatılmaya çalışıldığına inanıyor. Havin’in ailesi, bu karda kışta İzmir’e geldi. Adalet sağlansın diye buradalar. Havin’in ailesi haksız mı bu şekilde düşünmekte? Bizim verilerimize göre 2024 yılında 259 kadın şüpheli bir biçimde öldü. Peki, tesadüf mü bu kadınlar, yükseklerden düşerek ölmeye başladı? Bunlar tesadüf değil. Bunun sorumlusu, 2025 yılı aile yılı ilan edenlerdir. İşte bu kadın katilleri, kadınları öldürüp de intihar süsü veren failler, cesaret cezasızlık politikalarından alıyor” dedi.

 

‘Şüpheli veya fail, kolluk olunca dosya açılması imkansız oluyor’

 

KCDP’nin ocak ayı verilerine göre 33 kadının katledildiğini, 32 kadının şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini belirten Tülin Osmanoğulları, şüpheli kadın ölümlerinde faillerin, ilk olarak “eşim intihar etti” ya da “yüksekten düştü” dediklerinde, intihar dendiği için olayın kapatıldığını ve dosya açılmadığını söyledi. Tülin Osmanoğulları, “Bu kadınlar ne hikmetse, yüksekten düşerken, intihar ederken hep yanlarında bir erkek oluyor. Ya evli olduğu ya ayrıldığı ya boşandığı ya da birlikte yaşadığı erkek oluyor. Havin’de de aynı şeyi görüyoruz. Failler, şüpheli eğer kamu görevlisiyse hele kolluksa bunun dosyaya dönüşmesi bile imkansız hale geliyor. Kamu görevlisiyse zaten bu olayı aydınlatmakta mükellef olan kişiler direkt faille empati kuruyor” diye belirtti.

 

‘Etkin bir soruşturma yapılamadı’

 

Daha sonra söz alan dosya avukatlarından Gülhan Kaya, katliamdan sonra etkin bir soruşturmanın yapılmadığını vurgulayarak kadın katliamlarında da olduğu gibi bu katliamda da Havin Aşkan’ın “intihar” ettiği üzerinde durulduğuna dikkat çekti. Avukatların olaya dahil olmasına kadar kolluk kuvvetinin toplaması gereken delilleri toplamadığını kaydeden Gülhan Kaya, “Havin’in eşi bir uzman çavuş. Havin’in katledildiği yer de jandarmanın sorumluluğunda olduğu bir bölge olduğu için soruşturmayı jandarma yapıyor. Ancak biz soruşturmanın nasıl yapıldığını bilmiyoruz. Bu soruşturmayı yürüten kişilerin bu adamın arkadaşları olduğu yönünde bilgiler var. Bu soruşturmanın jandarmandan alınması yönünde talebimiz oldu. Şüphelinin gereken ifadesi alınmamış. Dosya şu anda adli tıpta ve dosyanın gelmesini bekliyoruz. Bu konularda asıl yetkili olan kişiler söz konusu kadınlar olduğu için kör, sağır ve dilsiz oluyorlar. Biz dosyaya müdahil olduğumuz günden sonra dosyada ilerleme var ama yetersiz” diye belirtti.

 

Gülhan Kaya, son olarak Havin Aşkan’nın şüpheli ölümünün aydınlatılması için gereken mücadeleyi vereceklerini ifade ederek dayanışma çağrısında bulundu.

 

Eylem, sloganlarla sona erdi.