Avukatlardan 'tanık' hakkında işlem talebi

  • 13:59 29 Eylül 2021
  • Hukuk
DİYARBAKIR - TJA aktivisti Figen Ekti’nin görülen duruşmasında avukatlar, açık tanık Hicran Berna Ayverdi hakkında yalan tanıklıktan dolayı işlem yapılmasını istedi. Duruşma, iddia makamının mütalaasını hazırlaması için ertelendi. 
 
Rosa Kadın Derneği ve Tevgera Jınên Azad (TJA) faaliyetleri kapsamında yargılanan TJA aktivisti Figen Ekti’nin 4’üncü duruşması Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada Figen ve avukatları Gülşen Özbek ve Mehmet Öner hazır bulunurken açık tanık olan Hicran Berna Ayverdi de Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
 
‘Böyle bir tanık hayatımdan geçmedi’
 
İlk olarak savunma yapan Figen, tanığın bahsettiği yıllarda rahatsız olduğunu ve sürekli doktora gidip geldiğini söyledi. Figen Diyarbakır’da fazla kalmadığını, fotoğraf çektiğinden sürekli gezen biri olduğunu, tanığı tanımadığını ve tanığın beyanlarını kabul etmediğini ayrıca böyle bir şahsın hayatından geçmediğini ifade etti.
 
Açık tanık Hicran Berna Ayverdi, Figen’i Demokratik Özgür Kadın Hareketi'nden (DÖKH) den tanıdığını ve Figen’in kadınları etkinliklere katılmasını sağladığını belirtti. Hicran Berna Ayverdi, “Ben o dönem örgütün şehir yapılanmasında yer alıyordum. Figen Ekti bana sağlık malzemelerini teslim etmedi, ben ona malzeme teslim ettim. Sanığı örgütün herhangi bir kırsal alanında görmedim. 15 kişilik bir grup ile 40 günlük eğitim için Kandil’e gittiler. Ben sanığın gittiğini gelen isim listesinde gördüm. Sanık geldiğinde tekrar kadın çalışmalarında yer aldı” dedi.
 
Tanığın Figen’i, “15 kişilik isim listesinde gördüm” demesi üzerine avukat Gülşen Özbek listedeki diğer isimlerin kim olduğu sorusunu yöneltti. Yöneltilen soru mahkeme tarafından gizliliğin ihlali olduğu gerekçesiyle tanığın cevaplamasını reddetti. Ayrıca Gülşen, tanığa 2007 ve 2008 yılları arasında ne iş yaptığını sorunca tanık cevap vermek istemediğini söyledi.
 
‘Yalan tanıklıktan dolayı işlem yapılsın’
 
Gülşen, “Tanığın beyanda bulunurken önünde bulunan metni okuduğunu, daha önceki beyanları elinde okur şekilde verildiğini düşünüyoruz. Cümle olarak dahi aynı sıralamada söylemektedir. Malzeme sıralaması dahi aynı sırada söylenmiştir. Bu nedenle tanığın beyanları gerçeği yansıtmıyor. Tanık sorulan soruya cevap vermedi, kendisi de muhtemelen 2007 ve 2008 yılları arasında ne iş yaptığını bilmiyor. Bu haliyle müvekkille ilgili hatırlaması da mümkün değildir. Dinlenen tanık son süreçlerde yüzlerce kişi hakkında ifade vermiş. Bir kişinin yüzlerce kişi hakkında ifade vermesi dahi şüpheli bir durumdur” diyerek yalan tanıklıktan dolayı hakkında işlem yapılmasını talep etti.  
 
‘Sorulan sorulara cevap vermek zorundasınız’
 
Ardından konuşan bir diğer avukat Mehmet Öner, “Bu tanık 302 ile yargılanan bir tanıktır. Onunla ilgili aynı eylemlerden dolayı yargılanan arkadaşlarının tümü 302’den yargılanmaktadır. Tanık her nedense 302’den yargılanmasına rağmen tutuksuz yargılanıyor. Sorduğumuz sorulara cevap vermek zorunda olmadığını söylüyor. Bir insanın hayatını karartmak için gerçek dışı beyanlarda bulunuyor. Sorulan sorulara da cevap vermek zorundadır. Gerçek dışı beyanlarda bulunuyorsunuz. Mahkemenizin müvekkil hakkında verdiği bir beraat kararı vardır. Bu gizli tanıkların beyanı ile açılan dava mükerrer yargılamadır. Gizli tanığın belirttiği tarihler müvekkilin daha önce yargılandığı ve beraat ettiği suç tarihinden önce olmasından dosyadan çıkarılmasını talep ediyoruz” şeklinde savunmada bulundu.
 
Mütalaa hazırlanacak
 
İddia makamı gizli tanık beyanına, sanık savunmasına, okunan belgelere bir diyeceğinin olmadığını, varsa tevsii tahkikat yoksa esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın hazırlanmak üzere kendilerine verilmesini istedi. 
 
Mahkeme heyeti, varsa tevsii tahkikat yoksa esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı'na  verilmesine karar vererek bir sonraki duruşmayı 8 Aralık’a erteledi.