Avukat İlke Işık: Katılımcı baro için mücadeleye devam

  • 09:14 26 Eylül 2021
  • Hukuk
Öznur Değer
 
ANKARA - Ankara Barosu’nun 66’ncı Genel Kurulu’nu değerlendiren ÖÇAV adayı avukat İlke Işık, kürsüde kimsenin hukuka dönük sorunlardan söz etmediğini belirterek, “Çözmemiz gereken baronun yönetim anlayışıdır” dedi. İlke, katılımcı bir baro için mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
 
Ankara Barosu 66’ncı Olağan Genel Kurulu’nu 18-19 Eylül tarihleri arasında Bilkent Odeon’da gerçekleştirdi. Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun (ÖÇAV) adayı İlke Işık, Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun (DSA) adayı mevcut Baro Başkanı Erinç Sağkan, Mesleğe Vefa Grubu’nun adayı Sezgin Özkan, Doğrudan Demokrasi Hareketi’nin adayı (DDH) Nihad Karslı ve Avukat Hakları Grubu’nun (AHG) adayı Nazlı Didem Moğulkoç’un girdiği baro başkanlığı seçimlerinde mevcut baro başkanı Erinç Sağkan, yeniden başkanlığa seçildi.  Genel Kurul’a katılımın çok düşük olduğu yaklaşık 21 bin avukatın kayıtlı olduğu baroda 12 bin 920 avukat oy kullandı.
 
Baro seçimlerinin ardından konuşan ÖÇAV adayı İlke Işık, mevcut baronun yönetim anlayışının değişmesi gerektiğinin altını çizerek demokratik, katılımcı bir baronun önemine işaret etti.
 
‘Genel Kurul'a yaklaşım üzücü’
 
Bir yılda 4 kez ertelenen Genel Kurul'a katılımın az olduğunu ve Genel Kurul'a dönük avukatların yaklaşımının da üzücü olduğunu söyleyen İlke, “21 bin avukat Genel Kurul'a gelmek, izlemek istemiyor. Avukatlar, baroyu kendi meslek örgütleri gibi hissetmiyor. En temel taleplerimiz olan demokratik katılımcı baronun, avukatların kendi meslek örgütlerini sahiplenmelerinin, karar alma organlarında yer almalarının, çoğulcu bir baro yaratmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük” dedi.
 
‘Hukukun, adaletin sorunlarından bahseden olmadı’
 
“Neredeyse bizim dışımızda Genel Kurul kürsüsünü kullanan, konuşan, mesleğin, hukukun, adaletin sorunlarından bahseden hiçbir konuşma yapılmadı” diyen İlke, Genel Kurul’un Ankara Barosu’nun en üst organı olduğuna dikkat çekerek, “Orada konuşup tartışacağız. Mesleğin ve hukukun bundan sonraki dönemine ilişkin kararlar alacağız. Genel Kurullar mevcut yönetimin şekli prosedürünü tamamlamak için yapılmaz. Biz de bu anlayışla yürüttük. İnsan hakları ihlallerinden mesleğin sorunlarına, genç avukatlardan işçi avukatlara ve kadın avukatların yaşadıklarına kadar her konuda söz aldık. Bizim dışımızda tek bir önerge vardı, o da avukatlık ortaklıklarının peşin ödeme durumunda aidatlarına ilişkin bir önergeydi. O açıdan ilginç bir Genel Kurul gerçekleştirdik”  ifadelerini kullandı.  
 
‘Çözmemiz gereken baronun yönetim anlayışı’
 
Gerçekleşen Genel Kurul’un hukukun ve meslek örgütünün geldiği noktayı gözler önüne serdiğine işaret eden İlke, genç avukatların meslek örgütüne güvenmediğinin altını çizdi. Avukatların ikinci gün para cezası olduğu için oy vermeye geldiğini dile getiren İlke, “İlk gün Genel Kurulu herkesin kürsüyü kullandığı bir yer haline getirmeliydik. Mevcut anlayış baroyu böyle yönetmeye devam ederse, gelecek seçimde yine kurulun açılması için gereken sayıyı bulamayacak. Böyle devam edemeyiz. Çözmemiz gereken baronun yönetim anlayışıdır. Mevcut baro başkanı ‘katılımcı baro konusundaki eleştirileri aldık, değerlendireceğiz’ dedi. Bu tabloyu değiştirmemiz gerek, bu yüzden de bu işin takipçisi olacağız” diye belirtti.
 
‘Eşitsizliği çözmek için mekanizmalar kurulmalı’
 
Önceki dönemlerde de özelde kadın meslektaşları ve kadın haklarına ilişkin kabul edilen önergelerini takip ettikleri bir süreç geçirdiklerine işaret eden İlke, seçim öncesinde aday olan tüm grupların işçi, stajyer ve genç avukatların sorunlarından bahsettiklerini belirten İlke konuşmasına şöyle devam etti: “Mesleğin yarısını oluşturmamıza rağmen biz kadın avukatlar yokmuş gibi görülüyor, davranılıyoruz. Bu konunun konuşulması güzel ancak sadece konuşmak yetmiyor. Mesleğin tekelleşmesinden, sermayenin güdümüne girmesinden bahsettiğimizde bize sataşıyorlardı. Verdiğimiz önergelerin büyük bir bölümü işçi, genç ve stajyer avukatlara ilişkindi. Geçinemeyen genç, stajyer ve işçi avukatlar için bir dayanışma fonu önerdik. Staj kaidesinin kaldırılmasını istedik. Kadın avukatlara dair önceki önergelerimiz de vardı, bunların neden uygulanmadığını tartıştık. Bu eşitsizliği çözmek, kadın avukatların yaşadığı her türlü sorun ve eşitsizlik için başvurabilecekleri mekanizmaların kurulmasını önermiştik. Bu önerge geçen kurulda onaylanmıştı ama baromuz şimdiye kadar sadece bizim zorlamamızla bir politika belgesi açıkladı. Bunun devamındaki kurul ise kurulmadı. Önergemizde bunu hatırlattık. Politika belgesinde nasıl ısrarcı olduysak bu kurulun kurulması konusunda da çabamız olacak.”
 
‘Önergelerimizin takipçisi olacağız’
 
Mülteci hakları konusunda etkin çalışma yapan bir baro olmaktan, mesleğin diğer sorunlarına, herkese açık, şeffaf bir yönetim olmasından, baro meclisleri gibi geniş organların kurulmasına kadar çokça önerge sunduklarının altını çizen İlke, “Bu önergeleri ve demokratik katılımcı bir baro inşa etmek isteyenler olarak önergelerimizin takipçisi olacağız. Mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.