Kobanê Davası tutukluluk kararına dair beyanlarla devam ediyor
- 12:33 23 Eylül 2021
- Hukuk
ANKARA - Kobanê Davası, tutukluluk devam kararına ilişkin siyasetçiler beyanda bulunmalarıyla devam ediyor.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları sonrası 6-8 Ekim 2014’te gerçekleştirilen protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 20’si tutuklu 108 isim hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması 3’ncü gününde sürdü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda görülen dava dosyasında sanık olarak yer alan 108 kişi, 29 ayrı suçlamayla toplam 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis istemiyle yargılanıyor.
Sincan Cezaevi’nde tutulan siyasetçiler salonda hazır bulunurken, HDP önceki dönem Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş duruşmaya mazeret bildirerek katılmadı. Figen Yüksekdağ ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki dönem Eşbaşkanı Gültan Kışanak ve Gülser Yıldırım Kandıra Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi’yle (SEGBİS) duruşmaya bağlandı. Eski MYK üyesi Zeki Çelik Edremit’ten, Berfin Özgü Özköse ve Zeynep Ölbeci Bakırköy Kapalı Cezaevi'nden, eski MYK üyesi Gülfer Akkaya 7. Sulh Ceza Hakimliği’nden, önceki dönem milletvekili Emine Beyza Üstün de Datça Asliye Ceza Mahkemesi salonundan SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan siyasetçiler de duruşma salonuna getirildi.
Avukatlar mazerette bulundu
Tutuksuz yargılanan İmralı Heyeti’nde yer alan Sırrı Süreyya Önder, önceki dönem milletvekilleri İbrahim Binici, Altan Tan ve HDP MYK üyesi Can Memiş duruşmadan vareste tutulduğu için katılmazken, tutuksuz yargılanan yerine kayyım atanan Kars Belediye Eşbaşkanı Ayhan Bilgen ve avukatlar Kenan Maçoğlu ve Maviş Aydın duruşma salonunda hazır bulundu. Geriye kalan dava avukatları başkanın temaslı olması nedeniyle “Bu koşullarda dava yapılamayacağını” belirterek, davaya sağlık mazeret dilekçesi gönderdi.
Sincan Cezaevi’nde bulunan tutuklu siyasetçiler Figen Yüksekdağ’a başsağlığı dileğinde bulundu. Figen, SEGBİS üzerinden annesini kaybeden Emine Beyza Üstün’e başsağlığı dileğinde bulundu. Beyza, “Hepimiz birbirimizi çok seviyoruz” dedi.
Siyasetçiler Gültan ve Gülser de SEGBİS odasında Figen’e sarılarak, babasının vefatı için başsağlığı dileğinde bulundu.
Mahkeme başkanı pozitif
Davaya bakan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi başkanının Covid-19 temaslı olmasından kaynaklı 21 Eylül’de duruşma erken bitirilmişti. Bugün yeniden görülmeye başlanacak duruşma öncesi mahkeme başkanının testinin de pozitif olduğu öğrenildi.
Duruşma salona geçici heyetin gelmesiyle başladı. Kimlik tespiti ardından duruşmaya başlandı. Avukatlar duruşma başlamadan söz almak istedi.
Covid-19 genelgesi esas alınsın
Avukat Erhan Ürküt, müvekkili Ali Ürküt’ün savunma yapacağını ancak mahkeme başkanının pozitif çıkması nedeniyle salonda da birçok kişinin temaslı hale geldiği için savunma yapamayacağını kaydetti. Erhan, “Müvekkillerin cezaevinde bulunması ve sağlık koşulları göz önüne alındığında duruşmanın yapılmaması gerekir. En azından temas süresinin Sağlık Bakanlığı’nın kovid genelgesinde yer alan süre esas alınarak, duruşmanın mahkemenin belirleyeceği bir tarihe ertelenmesini istiyoruz” dedi.
Siyasetçiler savunma yapmadı
Salonda bulunan tutuklu siyasetçiler savunma yapmak istemediklerini belirtti. SEGBİS ile bağlanan tutuklular da savunma yapmak istemediklerini kaydetti.
Geçici heyet tarafından söz verilen iddia makamı tutukluluk dosyasının mevcut durumu, sanıkların kaçma ihtimalleri esas alınarak, tutukluluk devamını istedi.
'Duruşma 7-8 Kasım'dan sonraya ertelensin'
Duruşma salonuna temsili olarak geldiklerini belirten Avukat Maviş Aydın, mahkeme başkanın testinin pozitif çıkmasından kaynaklı duruşma salonunda bulunan herkesin temaslı olduğundan duruşmanın yapılamayacağını kaydetti. Maviş, “Duruşmanın devam etmemesini istiyoruz. AİHM Büyük Daire kararı, müvekkillerin bir kısmının tahliye olması, bazılarının sağlık problemleri yaşıyor olması, suç vasfının değişme ihtimali çok yüksek. Delta varyantı karantina süresinin uzun olması. HDP kapatma davasında birtakım müvekkillerin savunma süresi nazara alınması, 60 günlük bir süre olmasından kaynaklı duruşma gününün 7-8 Kasım’dan sonraya ertelenmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
Tahliye talebi
Söz alan avukat Kenan Maçoğlu da “Savunmaların alınıp alınmamasının Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) açısından tutukluluk halinde bir önemi yok. Savunması alınsa da alınmasa da tüm arkadaşlarımızın tahliye edilmesi gerekiyor. Bu kumpas bir soruşturma buna dair çok ayrıntılı belge ve beyanları sunacağız. MYK üyeleri sıranın kendilerine geleceğini bilmelerine rağmen kaçma girişiminde bulunmadılar. Tüm bunun göz önüne alınarak, tahliye edilmelerini talep ediyoruz” diye konuştu.
AİHM kararını uygulayın
Tutukluk durumu hakkında siyasetçiler söz aldı. İlk olarak söz alan Nazmi Gür, Covid-19’a yakalanan mahkeme başkanı ve ailesine geçmiş olsun dileğinde bulundu. Nazmi, Covid-19 temasından kaynaklı sağlıklı bir duruşma yapılmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
‘AİHM çağrıyı suç saymadı’
Söz alan Günay Kubilay da geçmiş olsun dileklerinde bulundu. 6-8 Ekim döneminde HDP MYK üyesi olduğunu söyleyen Günay, “Her şey olağan bir serinde duruşmalar gitmiş olsaydı ben bu zamana kadar tutukluluğuma dair bir hazırlık yapmıştım. Aktaracaktım ama sağlık nedeniyle aktarmayacağım"
‘Bu dava hukuken ölü doğmuştur’
Tutuklu HDP MYK üyesi Alp Altınörs, bir yıldır tutuklu bulunduğunu hatırlattı. Alp, “Başından beri bu dosya ölü doğmuştur. Demirtaş AİHM kararı daha önce bu iddianameyi oluşturmadan HDP MYK tarafından atılan tweetin şiddet içermediğini ve tutukluluğa gerekçe yapılamayacağını tescil etmiştir. Türkiye anayasal hukukuna göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire tarafından bizlerin suçsuzluğu tescil edilmiştir. Buna rağmen siz bizi mahkum ediyorsunuz. Bizim dosyanızla ilgili değil diyorsunuz. Nasıl sizinle ilgili değil. Bizleri bir yıldır burada tutuyorsunuz. Bu politik bir tutumdur. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kararında direk mahkemenizin ismini zikretti. AİHM kararı uygulansın. Hukuken ölü doğan bir dava ve siyaseten de zamanını doldurmuş bir davadır” diye konuştu.
Duruşma siyasetçilerin tutukluluğa dair beyanlarıyla devam ediyor.