![](/staticfiles/news/172309/2021/09/20/823x463cc-20-09-21-kobane-davasi-devam-.jpg)
Kobanê Davası devam ediyor: Yasama dokunulmazlığı hatırlatması
- 15:24 20 Eylül 2021
- Hukuk
ANKARA – Avukatların sabah yapılan engellemelere dair itirazlarıyla devam eden Kobanê Davası’nda yasama dokunulmazlığı hatırlatılarak, yargılamanın durdurulması gerektiği vurgulandı.
DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan protestolar nedeniyle Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki dönem Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri ve yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 108 isim hakkında açılan davanın 4’üncü duruşması Sincan Cezaevi Kampüsü 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde verilen aranın ardından devam ediyor.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a mahkeme başkanının salona gelmesi öncesinde HDP önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile konuştu. Pervin, “Başkan sizi özledik. Yakında yanınıza geliriz” dedi. Selahattin de gülerek, “Ziyarete gelin ama başka türlü gelmeyin” dedi. Pervin de “İnşallah siz geleceksiniz” dedi.
Kürt siyasetçilerle Kürtçe konuşan Selahattin, herkese selamlarını iletti. “Gezebiliyor musunuz?” sorusuna Selahattin, “Tüm gün Edirne’de geziyoruz” esprisi de yaptı.
Yasama dokunulmazlığı hatırlatması
Ara ardından taleplerine devam eden Mesut Beştaş, bir kısım müvekkillerinin yasama dokunulmazlığına değindi. Mesut, “Siz de Meclis kürsüsünde yaptıkları konuşmaları talep edip, bilirkişiye gönderilmesini talep etmişsiniz. Bu hususta usulde yapılan yargılamanın sürdüğü sürece yargılamanın devam ettirilmesi değil, durdurulması gerekiyor. Bu ara kararı talep ediyoruz. Aksi takdirde bu soruşturma ve kovuşturma aşamasında herkesin suç işlediği sonucuna varılacak, bunun önüne geçilmesi için yasama dokunulmazlığı kapsamında olma ihtimali olan vekillerle ilgili yargılamanın durdurulması kararının verilmesini istiyoruz” dedi.
'Bakanlar Komitesi'nin kararının tercümesi istendi'
Selahattin Demirtaş’ın dosyasının pilot bir dosya olduğunu dile getiren Mesut, AİHM Demirtaş kararının yargılamaların hepsini ilgilendirdiğini kaydetti. Selahattin Demirtaş kararının Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nde de görüşüldüğünü ifade eden Mesut, “AK Bakanlar Komitesi, Türkiye’ye karşı sert bir uyarıda bulundu. Kesinleşmiş kararlar dahil yargılamaların düşürülmesini istedi. Bunu siz başka organın kararı gibi değerlendirebilirsiniz ama bu mahkeme kararlarını ilgilendiren bir icra karardır. Türkçe çevirisinin Adalet Bakanlığı ya da Dışişleri Bakanlığı’ndan istenilmesini talep ediyoruz” diye belirtti.
'Müvekkilimizin ifadesinin alınmadığını yeni öğrendik'
HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü’nün avukatı Mehmet Oruç söz aldı. İddianamenin düzenlenmesinde ve sonrasında müvekkilinin ifadesinin alınmadığını yeni öğrendiklerini belirten Mehmet, “Müvekkilin Türkiye’de bir açık adresi yok. TCK’nın yurt dışında bulunanlara dair tanımış olduğu savunma imkanını kullanmak istiyoruz. Öncelikle yakalamasını kaldırılmasını talep ettik. Fakat mahkeme son müzekkeresinde Berlin Büyükelçiliği’ne müzekkere yazarak SEGBİS altyapısının olup olmadığını soruyor bu yanlış. Bizim böyle bir talebimiz yok. Talebimiz adli istinabe (ifadesinin bulunduğu yerdeki mahkemece alınması) yoluyla karar verilmesi ve yargılamanın o şekilde yapılmasını talep ediyoruz. Berlin’de hakimler var” şeklinde konuştu.
Mahkeme başkanı ise ceza yargılamalarında 5 yıldan fazla bir yargılama kararı olduğunda farklı ülkelerde de sorgulamasının yapılacağını belirterek, talepleri not aldığını belirtti.
Girişlerin engellenmesi dile getirildi
Selahattin Demirtaş’ın avukatı Cahit Kırkazak ise, yargılamanın ilk gününden bugüne polisin, seyircinin, basının ve yabancı temsilcilerin içeri alınmamasına dair sizin talimatınız olduğunu iddia ederek, içeri girilmesine izin verilmediğini hatırlattı. Cahit, “Siz de böyle bir talep vermediğinizi söylüyorsunuz” diyerek, bu duruma dair bir ara karar oluşturulmasını istedi.
Mahkeme başkanının tutumunu eleştiren Cahit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müvekkillerimizle görüştürülmesinde cübbe dayatılmasının yasal bir durumu yoktur. Kürsünün yüksekliği ve mikrofon avantajı ile bana karşı sesinizi yükselttiniz. Her gün sizinle görüşme çabası içine giriyoruz. Siz ‘salonda görüşürüz’ diyorsunuz ama salonda bizi dinlemeden sırtınızı dönüyorsunuz. Kolluk bize sizi adres olarak gösteriyor. Bu noktada sizin daha sakin olmanıza gerekirken bizden daha sert davranıyorsunuz.”
Özür polemiği
Mahkeme başkanı ise avukatın taleplerini almak yerine “Ben evrakları okurken sizin buraya gelip konuşmanız ne kadar etik” sözleriyle yapılan eleştirilere yanıt verdi.
Mahkeme başkanına yanıt veren Cahit, “Ben 10 dakika ayakta bekledim. Ben söz kesilmenin nezaket gereği olduğunu biliyoruz. Ama orada bana söz verilmedi. Siz de bir avukat meslektaşınızı bekletmemeniz gerektiğini bilmeniz gerekiyordu. Bir özür talebim var” dedi. Mahkeme başkanı da polemiğe girerek, “Benim de vardı kabul edilmedi” diyerek, özür dilemedi.
'Yargılamanın aleynitine müdahale var'
HDP önceki dönem milletvekili Emine Beyza Üstün’ün avukatı Nuray Özdoğan gelen giden evraklara dair aleyhte olan evrakların hiçbirini kabul etmediklerini belirtti. Dava dosyasına bir dosyanın yanlış geldiğini aktaran Nuray da, sabah saatlerinde yapılan engellemelere dikkat çekti. Yargılamanın duruşma salonunda başlamadığını ifade eden Nuray, şöyle devam etti: “Yargılama süreci bir bütün olarak sizin bu yargılama sürecine dahil olduğumuz süreçten başlar. Duruşma salonunda başlamaz. Bu konudaki bizim CMK’daki bir değişiklik olduysa duruşmanın aleniyeti denilen şey yargılamanın aleniyetidir. Buraya girdiğimizde yaşadığımız her türlü engelleme yargılamanın aleyniyetine engeldir. Herkes davasının bağımsız ve tarafsız mahkeme tarafından açık olarak görülmesinin isteme hakkına sahiptir. Bu duruşma salonuna girmeye çalıştığımız süreç de bunun içindedir.
'Yargılama bir siyasi partide başladı'
Biz cezaevinin yenikent girişinde 4 avukat durdurulduk, içeri alınmadık, arabamızın fotoğrafı çekildi. Sizden talimat aldıklarını söylüyorlar yalan söylediklerini şimdi öğrendik. O yüzden meslektaşlarımız size ulaşmaya çalıştı. Bu yargılamada aleniyet sağlama görevi sizin ve bizimdir. Ama size ulaşamadık. Yargılama sürecine dair her türlü meselede size ulaşabilmeniz lazım. Yargılama ne bu salonda başladı ne savcılık odasında ne de emniyette başladı. Bu yargılama açık ve net olarak siyasi bir partinin odasında başladı.”
Nuray, duruşmaya girerken, bugün yaşananların bir daha yaşatılmamasını istedi. “Bizim fotoğraflarımızı çekmelerine ne hakları var” diyen Nuray, “Ben hangi güvenle gelip, duruşmada savunma yapacağım. Bu konuda duruşmanın girişinde bizi böyle davranamazlar. Katılımcılara böyle davranamazlar. Buna sizin müdahale etmeniz gerekiyor” dedi.
Polis: Başkanın talimatı yok, amir talimatı var
ÖHD Ankara Şube Eşbaşkanı Şevin Kaya da söz alarak, “Burada ısrarla hukuk diyorsunuz biz de hukuk diyoruz. Avukatları cübbesiz görüştürmüyorsunuz ya içeri girdiğimizde ne kadar zorlandığımızı söyledik. Talimat dahi olmadan kullandığı güçten faydalanan duruşma salonuna almamalarına dair kendi aralarında konuşmasına şahit olduk. Polisler, ‘Başkanın böyle bir talimatı yok. Amir, biz de içeri almayalım. Zaten başkan da içeri alın diyecek o zaman da alırız’ dedi. Biz size ihbarda bulunuyoruz. Bu yargılamaları biz bu şartlarda yapmaya çalışıyoruz. Avukatların dahi içeri giremediği bir yerde yargılamanın yapılması mümkün değil. Eğer hukuk diyorsanız içeri alındıklarını avukatların fotoğraflarını çeken, izleyicileri de içeri almayan kolluk görevleri hakkında görevi kötüye kullanmak suç duyurusunda bulunmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Avukatların taleplerinin ardından HDP önceki dönem MYK üyesi Can Memiş söz aldı. Avukatlarının duruşmada olmadığını belirten Can, davadan vareste tutulmak istediğini talep etti. Can, “Yaklaşık haftada 40 saat çalıştığım bir işim var. Adli kontrolün de kaldırılmasını talep ediyorum” dedi.
Duruşma, avukat beyanlarıyla devam ediyor.