Öznur Değer

 

ANKARA - Kobanê Davası'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan dosya avukatlarından Şevin Kaya, “Uygulanmayan hukukun uygulanması için, aynı zamanda o döneme dair hakikati de ortaya koyabilmek için bir hakikat mücadelesi veriyoruz” dedi.

 

Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki Dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de bulunduğu 20’si tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davas’ının 4’üncü duruşması yarın Sincan Cezaevi Kampüsü 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak. 

 

Dava 2 haftalık periyotla ilerleyecek

 

Dava, 2 haftalık bir periyotta ilerleyecek. 2 haftanın ardından duruşmaya 1 hafta ara verilecek. Duruşma toplam 8 iş günü sürerken Çarşamba günleri ise görülmeyecek. 26 Nisan’da 28’i tutuklu ile başlayan dava, 8 siyasetçinin tahliye olmasıyla 20’ye inmişti. Önceki duruşmalarda dosyanın esasına ilişkin savunma yapmaya başlayan siyasetçilerin 4’üncü duruşmada da savunmalarına devam etmesi bekleniyor.

 

Dava avukatlarından Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şube Başkanı Şevin Kaya ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.    

 

‘Bu bir kurgu, bir tiyatro’

 

Yarın başlayacak duruşmanın, cezaevinde tutulan siyasetçilerin savunmalarıyla devam edeceğini söyleyen Şevin, yargılanan siyasetçilerin mahkemeyi ve iddiayı yargılayan bir pozisyonda durduklarını dile getirdi. Geçen celse bütün savunmaların tamamlanamadığını hatırlatan Şevin, “Çünkü cezaevinde bulunan siyasetçilerimize dosya örneklerinin, 378 klasör ve devamı olan ek klasörlerin tebliğ edilme talebinde bulunmuştuk. Onlar bir harddiskle beraber cezaevlerine tebliğ edilmişti. Günde iki saat bilgisayardan faydalanıp dosyaya çalışabiliyorlar. Bu nedenle savunmalar henüz tamamlanabilmiş değil. Bu celse de bununla devam edecek. Bu bir kurgu, bir tiyatro” sözlerine yer verdi.

 

‘Yargılayan pozisyonda duruşmalara devam edeceğiz’

 

“HDP Genel Merkezi’nin önüne çadır kurulmaya çalışılıyorsa, Kobanê Dosyası’nda da Sincan Cezaevi Kampüsü’nün önüne çadır kurmaya çalışacaklar” diyen Şevin, bugüne kadar bu tür çadırların hep kurulduğunu söyledi. Dava boyunca gerçekleşen provokatör saldırılara dikkat çeken Şevin, “Gelip sloganlar atarak, küfürler ederek, laflar atarak avukatları, gelen yakınları, dosyayı takip etmek isteyenleri, yargılanan siyasetçileri provoke etmeye çalıştılar. Fakat onlar bizim muhatabımız değil. Biz onlar tarafından provoke edilecek noktada değiliz. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu celsede de muhtemelen bu provokasyonlara devam edilecek. Biz yargılama sahnesinde yargılayan pozisyonda duruşmalara devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.  

 

‘Burada siyaset yargılanıyor’

 

Şevin, mahkemenin karşılarında emir erlerinin olmadığını gördüklerinden dolayı tavırlarının ılımaya başladığını vurguladı. Hukukun uygulanması gerektiğini başından beri söylediklerini aktaran Şevin, “Hukuki çerçevenin dışındaki hiçbir muameleyi, tavrı ne avukatlar olarak bizler ne de yargılanan arkadaşlarımız kabul etmeyeceğiz. Biat eden statüsünde olmayacağız yani. Mahkemenin alelacele duruşmayı bitirme niyeti, karar vermek istemesinin göstergesi. Aslında bomboş olan, istinadı olmayan ama doldurulmuş, 400’e yakın klasörü bulmuş bir davanın, savunmaların 2 haftada 3 haftada, 4 haftada bitebilmesi mümkün değil. Burada sadece Kobanê yargılanmıyor, burada sadece HDP yargılanmıyor, burada koskoca bir siyaset yargılanıyor. Bu yargılamaların da alelacele bitirilmesi mümkün değil” diye belirtti.  

 

‘Cezaevi koşullarında dosyaya hazırlanmak mümkün değil’

 

Cezaevi koşullarında yargılanan siyasetçilerin dosyaya hazırlanmasının mümkün olmadığının altını çizen Şevin, “Çalışabilecek materyallere erişimin bu kadar zor olduğu, pandemi koşullarında avukatlarla bir branda arkasında görüşme yapıldığı bir dönemde zaten sağlıklı bir şekilde dosyaya hazırlanma süreci mümkün değil. Sadece olabildiği standartlarda, olabildiği ölçüde en iyi şekilde hazırlanmaya çalışıyoruz. Cezaevi idaresinin takdiri olan belli saatlerde, belli şekillerde hazırlıklar devam ediyor. Bazen gönderilen harddiskler bozuk çıkıyor, klasörleri boş çıkıyor. Tabi ki bu şekilde teknik yetersizlikler de söz konusu. Bu haliyle de hazırlanmalara devam ediliyor” şeklinde konuştu.

 

‘Uygulanmayan hukuk için mücadele veriyoruz’

 

Bu davada yargılanan pozisyonunda olmadıklarını yineleyen Şevin, bu davada bir hakikati tartıştıklarının altını çizdi. Tüm hukuksuzluklara, AİHM kararına rağmen davada yargılayan pozisyonda olduklarını sözlerine ekleyen Şevin konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Uygulanmayan hukukun uygulanması için, aynı zamanda o döneme dair hakikati de ortaya koyabilmek için bir hakikat mücadelesi veriyoruz. Tüm mücadelemiz de bunun üzerine kurulu ve bu yolda ilerlemeye de devam edeceğiz.”