
AYM'den nafaka kararı: Dayanaktan yoksun
- 12:48 23 Eylül 2020
- Hukuk
ANKARA - Boşandığı kadına verdiği 125 TL’lik nafakanın kaldırılması için AYM’ye bireysel başvuruda bulunan E.İ. isimli erkeğin başvurusunu inceleyen AYM, başvurunun “kabul edilemez” olduğuna hükmetti.
Antalya’da 2009 yılında boşandığı kadına, yerel mahkeme kararı ile verilen 125 TL nafakayı ödemek istemeyen E.İ isimli erkek 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen AYM, “dayanaktan yoksun olması” nedeniyle başvuruyu “kabul edilemez” buldu. Karar bugün Resmi Gazete’de yayınlandı.
‘Anayasaya aykırı değil’
“Süresiz nafakanın” kaldırılması talebiyle 2015 yılında AYM’ye başvuruda bulunan E.İ.’nin başvurusu, AYM’nin 17/5/2012 tarihli ve e.2011 /136 k.2012/72 sayılı kararı ile düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığı gerekçesiyle reddedildi. Kararda “İtiraz konusu süresiz olarak ibaresi nafaka alacaklısının her zaman, ölünceye kadar yoksulluk nafakası alacağı anlamına gelmemektedir. Kanun koyucunun 47/21 sayılı Türk Medeni Kanunun 175. Maddesinde süresiz olarak ibaresine yer vermesinin amacı boşanmadan dolayı yoksulluğa düşecek olan eşinin diğer eş tarafından şartları bulunduğu sürece ekonomik yönden desteklenmesi ve asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanmasıdır” denildi.
Adalet Bakanlığı’ndan görüş alındı
AYM kararında başvurucunun iddiasının yanı sıra Adalet Bakanlığı’ndan da görüş aldı. Bakanlık görüşünde; “yoksulluk nafakasına dair düzenleme ile boşanmadan sonra yoksulluğa düşecek olan kadın veya erkeğin korunmasının amaçlandığı, nafaka miktarının belirlenmesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının dikkate alındığı, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin getirdiği hallerde açılacak davada mahkemece yeniden değerlendirme yapılarak nafaka hakkında karar verileceğini” bildirdi.
8 Temmuz’da yapılan başvuru incelemesinde
Söz konusu yargılamada tarafların katılım haklarına riayet edilerek iddia ve savunma ile delillerin değerlendirildiğine ve takdirin gerekçelerinin ayrıntılı bir şekilde ortaya konulduğuna işaret eden mahkeme, derece mahkemesinin karar gerekçelerinin incelenmesinde tarafların hukuki menfaatleri arasında bir dengeleme yapıldığı ve yargısal makamlarca takdirlerinin gerekçelerinin ayrıntılı bir şekilde ortaya konulduğu, bu kapsamlarda kararlarda verilen tespit ve unsurlar itibarıyla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkına ilişkin devletin pozitif yükümlülüklerinin somut olayda yerine getirildiği ve başvurucunun söz konusu hakkına yönelik açık bir ihlalinin bulunmadığı sonucuna varıldığını belirtti.
Kabul edilemez denilerek reddedildi
Başkan ve üyelerinin imzası ile oy birliği ile alınan kararda; nafakanın süresiz olarak belirlenmesi dolayısıyla kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle “kabul edilemez olduğuna”, nafakanın kaldırılmaması dolayısıyla kişinin maddi ve manevi varlığının koruma hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça “dayanaktan yoksun” olması nedeniyle “kabul edilemez” olduğuna ve yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına karar verildi.
Ne olmuştu?
Antalya’da 2006 tarihinde F.İ. isimli kadınla evlenen ve 2009 yılında boşanan E.İ.’nin, boşandığı kadına 225 TL yoksulluk nafakası ödemesine karar verildi. Söz konusu karar 2011 yılında Yargıtay’da onanarak kesinleşti. Başvurucu, 2013 yılında nafakanın kaldırılması talebiyle Antalya 6’ncı Aile Mahkemesi’ne verdiği boşanma dilekçesinde kadının maddi durumunun iyi olduğunu ileri sürdü. Mahkeme 7/2013 tarihli kararıyla davayı usulden reddetti. Karara ilişkin başvurucunun temyiz istemini Yargıtay 3’üncü Hukuk Dairesi reddetti. Bozma sonrasında yapılan yargılamada mahkeme, tarafların ekonomik durumlarını araştırdı. Buna göre başvurucu erkeğin bin 11 TL emekli maaşı aldığı, Antalya’da adına kayıtlı bir evi ayrıca bir adet aracı olduğu tespit edildi. Davalının ise bir ilköğretim okulunda güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, aylık 860 TL maaş aldığı taşınır taşınmaz malının bulunmadığı ve 200 TL kira ödediği daha önceki evlilikten olan çocuğuna bakmakla yükümlü olduğu tespit edildi.
Mahkeme 22 Aralık 2014 tarihinde davalının asgari ücret düzeyinde gelir elde etmesinin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasını gerektiremeyeceğini belirterek, “ülkenin ekonomik koşulları, paranın satın alma gücü, yemek, giyme, barınma, ulaşım vb. ihtiyaçları ile davalının çalıştığı da dikkate alındığında daha önce 225 TL ödenen nafakanın aylık 125 TL’ye indirilmesine” karar verdi.