DİYARBAKIR - Rosa Kadın Derneği’ne dönük başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan TJA aktivisti Gülcihan Şimşek ve Rosa Kadın Derneği üyesi Narin Gezgör’e ilişkin iddianame hazırlandı.  Kadına yönelik şiddette karşı eylemlerden 8 Mart eylemine kadar birçok yasal açıklama suç sayıldı.

 

Rosa Kadın Derneği’ne yönelik Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 22 Mayıs’ta yapılan gözaltı sonrası 24 Mayıs’ta 11 kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında bulunan Tevgera Jınên Azad (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek ile Rosa Kadın Derneği üyesi Narin Gezgör hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, “Örgüt üyesi olma” iddiasıyla iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede Gülcihan ve Narin hakkında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istendi.

 

Narin’in iddianamesi başta olmak üzere tutuklu bulunan çok sayıda kadının iddianamesinde “A53T61MCTS21SS92” isimli gizli tanığın ifadeleri doğrultusunda suçlamalar yapıldığı görüldü.

 

‘Kadınlar barış diyor’ mesajı suç oldu

 

Narin’in iddianamesinde taziyeye gitme, basın açıklamasına katılma, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine giren DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’e ilişkin yapılan basın açıklamalarına katılmak, üyesi olduğu ve belediye eşbaşkan adayı olarak gösterildiği HDP’nin aday tanıtımına katılmak, tanıtımda çalan müziklerin ortamında bulunmak ve üyesi olduğu derneğin yayınladığı, “Değerli üyelerimiz, Rosa Kadın Derneği olarak 11 Ekim Cuma günü (Yarın) Saat 11’de dernek binamızda, ‘Kadınlar barış diyor’ sloganıyla basın açıklamamız olacaktır. Katılımınız güç verecektir” mesaj suç sayıldı.

 

Yasal izni olan derneklere üyelik suç sayıldı

 

Ayıca Valilik izni ile açılan ve KHK ile kapatılan Kongreya Jınên Azad’a (KJA) üye olmak ve Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne ve halen faaliyet yürüten Rosa Kadın Derneğine üye olmak da iddianamede suç olarak gösterildi.

 

Kadın şiddetine karşı pankartlar örgüt lehine sayıldı

 

İddianamede Rosa Kadın Derneği’nde, “Kadın katliamları politiktir TJA” sözlerinin yer aldığı  pankart derneğin TJA’nın faaliyetlerini üstlendiği gerekçesi ile delil niteliği taşıdığı iddia edilirken, TJA’nın kadın katliamlarına karşı olan pankartı illegallize edilmeye çalışıldı. Yine dernekte bulunan, “Erkek ve devlet şiddetine karşı kalk ve kendini organize et” pankartının bölge halkını devlete karşı kışkırtma ve bölgede örgüt lehine kargaşa ortamı oluşturmak istendiği gerekçesi ile suç sayıldı. İddianamede dernekte bulunan ve Kültür Bakanlığı’nın onayı ile çıkarılan Jineoloji dergisinin yasal açıdan bir sıkıntısının olmadığı fakat içeriklerinin suç teşkil ettiği belirtilirken derginin her yerde kolaylıkla bulunmasına rağmen, dernekte bulunmasının suç olarak gösterilmesi de dikkat çekti.

 

Narin’in kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmediği, katıldığı tüm eylem ve etkinliklerin yasal zeminde olduğunu ifade ettiği öğrenilirken, savcılık hazırladığı iddianamede Narin’e “örgüt üyesi” olduğu gerekçesi ile 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istedi.

 

8 Mart mitingi iddianamede suç sayıldı

 

TJA aktivisti Gülcihan Şimşek’in iddianamesinde de Narin’in iddianamesi ile aynı suçlamalar yer aldı. İddianamede, “A53T61MCTS21SS92” ve “Firar” adlı gizli tanıkların verdiği ifadeler,  katıldığı taziyeler, Paris’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez ve Şırnak’ta katledilen Sêvê Demir, Pakize Nayır ve Fatma Uyar’ın anmasına katılması, sosyal medya paylaşımları suç sayıldı. İddianamede en dikkat çekici nokta ise Gülcihan’ın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne katılması, Rosa Kadın Derneğine ve kapatılan KJA’ya üye olmasının suç teşkil ettiği iddia edildi.

Savcılık hazırladığı iddianamede Gülcihan için de “örgüt üyeliğinden” 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istedi.