ANKARA - Efrîn’e yönelik saldırı döneminde sosyal medya paylaşımları nedeniyle aralarında gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir ile İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen’in de bulunduğu 11 kişinin davası görüldü. Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.

 

Türkiye’nin, Kuzey Suriye kenti Efrîn'e yönelik saldırılarını sürdürdüğü dönemde 21 Ocak 2018’de aralarında İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir'in de bulunduğu 11 kişi sosyal medya paylaşımları nedeniyle gözaltına alınıp, haklarında dava açılmıştı.

 

Ankara 15’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bugünkü duruşmaya gazeteciler Sibel Hürtaş ve Hayri Demir ile avukat Nuray Özdoğan katıldı. Mahkeme başkanı, Adalet Bakanlığı’nın TCK’nin 301’inci maddesi kapsamında istenen kovuşturma izni talebine henüz yanıt vermediğini belirtti.

 

Mahkeme heyeti, Bursa’da itirafçı olan Hüseyin Duru Deniz adlı bir kişinin gazeteci Hayri Demir aleyhinde verdiği “Hayri Demir’i Suriye’nin Kamışlı bölgesinde gördüm. DİHA adına haber yaptı” şeklindeki teşhis tutanağını okudu.

 

‘Gazetecilik yaparken tanıştım’

 

Ardından söz alan gazeteci Hayri, itirafçıyı gazeteci olarak Suriye’de tanıdığını belirterek, “Ben oraya gazetecilik yaptığım için gittim. 2015 Aralık döneminde Kobanê taraflarında o kişiyi tanıdım” dedi. Hayri,  Adalet Bakanlığı’ndan 301’den soruşturma izninin beklenmesinden vazgeçilmesini ve davanın bir karara bağlanmasını talep etti.

 

‘Haber ve eleştiri suç oluşturmaz’

 

Gazeteci Sibel Hürtaş da birinci yargı paketinde Terörle Mücadele Yasası’nın 7/2 maddesindeki “örgüt propagandası yapma” maddesine “Haber ve eleştiri niteliğindeki paylaşımlar suç oluşturmaz” düzenlemesi eklendiğini hatırlattı. Mahkemeden bu düzenlemeyi dikkate almasını isteyen Sibel, “Aradan geçen zamanda ikinci yargı paketi çıktı. Şimdi üçüncü yargı paketi çıkacak. Ancak mahkemeniz, halen birinci yargı paketini uygulamış değil. 301’inci madde benimle ilgili değil. Benim yönümden dosya gereksiz uzuyor. Dosyamın tefrik edilerek karar verilmesini istiyorum” ifadelerinde bulundu.

 

‘Kanaat yaratılmak isteniyor'

 

Duruşmada söz alan Hayri’nin avukatı Nuray Özdoğan, itirafçı tanığın teşhis tutanağının dosyaya gönderilmesine tepki gösterdi. Nuray, “Zaten bu kişi de müvekkilimin haber ajansı çalışanı olduğunu söylemiş. Biz de zaten Hayri Demir’in gazetecilik yaptığını söylüyoruz. Başsavcılığın bu evrakı dosyaya göndermesi hukuksuzluktur. Tamamen mahkeme üzerinde kanaat yaratmaya yöneliktir” diye konuştu.

 

Davanın Ocak 2018’den beri sürdüğüne dikkat çeken Nuray,  “Yargılama sürecinin bu kadar uzaması, TCK’nin 301. maddesinden izin istenmesi hem masumiyet karinesi ihlaline, hem de adil yargılanma hakkının ihlaline neden oluyor. Demir ve Hürtaş hakkında 2,5 yıldır yurtdışı yasağı şeklinde adli kontrol kararı uygulanıyor. Bu kadar uzun yasak, ölçülülük ilkesine aykırıdır. Ayrıca temel hak ve özgürlükleri de ihlal edildi. Bu nedenle yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasını istiyoruz” dedi.

 

Savunmalar ardından söz alan iddia makamı tüm taleplerin reddedilmesini istedi.

 

Kararını açıklayan mahkeme heyeti Adalet Bakanlığı’na yazılan müzekkerenin cevabının beklenmesine karar vererek, gazeteciler ve avukatlarının taleplerinin reddedilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 25 Kasım’a erteledi.