İSTANBUL - Hakkında 22 ay sonra iddianame hazırlanan tutuklu gazeteci Ferda Yılmazoğlu’nun duruşması yarın Çağlayan Adliyesi’nde görülecek.

 

İstanbul’da 4 Ağustos 2018 tarihinde gözaltına alınan gazeteci Ferda Yılmazoğlu ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyesi Sehyan Çiçekli, çıkarıldıkları mahkeme tarafından “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanmıştı. Aynı dosya kapsamında Teymen Öztürk ve Faruk Öztürk hakkında da “örgüte yardım” gerekçesiyle tutuklama kararı verilmişti. Ancak 4 kişi hakkında ancak 22 ay sonra iddianame hazırlandı. Silivri 9 No’lu Cezaevi’nde tutulan gazeteci Ferda Yılmazoğlu ve aynı dosyadan tutuklu bulunan üç kişi, haklarında hazırlanan iddianame kapsamında yarın hakim karşısına çıkacak.

 

‘Hukuka aykırı demek bile az kalır’

 

Dava avukatı Okan Selçuk, Ceza Muhakkemesi’nde soruşturma sürecinde "örgüt suçlarına" 18 ay tutukluluk getirilmesini ön gören maddesine rağmen müvekkillerinin soruşturma sürecinde 20 ay tutuklu kaldığına dikkat çekerek dava sürecine ilişkin  bilgileri paylaştı:  “Müvekkillerimiz ilk gözaltına alındıktan sonra gittiğimiz emniyet tarafından bizlere dosyada kısıtlılık kararı olduğu söylendi. Biz bugün öğreniyoruz ki, dosyadaki kısıtlama kararı müvekkiller tutuklandıktan iki ay sonra alınmış. Bize o gün gösterilen evrak sahteydi muhtemelen. Ya da polisler bize yalan söyledi. Dosya açıldığında şunu fak ettik; etkin pişmanlık yararlanmış kişilerin yıllar önce söyledikleri beyanları dışında bir şey yok dosyada. Bu beyanlar o kadar saçma ki, hukuka aykırı demek bile az kalır” dedi.

 

 ‘Tahliye bekliyoruz’

 

"2011 yılında Ferda’nın bir karakol baskınında yer aldığı iddia ediliyor ancak Ferda 2011 yılında Dicle Üniversitesi’nde öğrenci ve üniversite içinde bulunan KHK yurduna her gün parmak izi ile giriş yapıyor. Emniyet bunu rahatlıkla öğrenebilmesine rağmen bunun için araştırma yapmadı" diyen Okan, yarın ki duruşmaya ilişkin ise müvekkilleri hakkında tahliye kararı  beklediklerini ifade etti.

 

‘Biter mi zannediyorlar’

 

Yaşananları “hükümetin her geçen gün hegemonya oluşturmaya çalışması“olarak değerlendiren Okan, amaçlananın basını tekleştirmek, baroları ve yargıyı susturmak olduğunu kaydetti. Okan, “Hükümet tek tek hepsine el atmaya çalışıyor. Ancak en çok da beceremediği nokta ise gazeteciler ve barolar. Bu iki çevrede yıllardır ne yapsa da elde edemiyor. Bir baskı oluşturmaya çalışıyor hükümet ama başaramıyorlar ve başaramayacaklar da. Bugün Barış Pehlivan gider başka Barış Pehlivan gelir, bugün Ferda Yılmazoğlu gider yarın başka Ferda Yılmazoğlu çıkar. Biter mi zannediyorlar” diye konuştu. 

 

Ferda hakkında hazırlanan iddianamede, telefon numaralarının bulunduğu ajanda suç delili sayılarak, “bu numaraların şifrelenmiş olarak yazılmış olabileceği” ileri sürülmüştü. 

 

Davanın ilk duruşması 25 Haziran (yarın) günü Çağlayan Adliyesi’nde saat 10.30’da görülecek.