
Demokratik toplumu ve barışı kadınlar sağlayabilir
- 09:04 27 Mart 2025
- Güncel
Melike Aydın
MUĞLA - Demokratik bir toplumun inşasının kadın-erkek eşitliğiyle, halkların ana dil ve kültürel haklarının tanınmasıyla mümkün olabileceğini ifade eden Datça Kadın Platformu üyesi Nurşen Sönmez, "Barışı ancak kadınlar sağlayabilir" dedi.
Datça ve Bodrum’da, "Rêbertiya Azad Civaka Demokratîk" ve "Özgürlük için Demokratik Toplum" şiarıyla gerçekleştirilen Newroz kutlamalarına, Datça Kadın Platformu da kendi pankartıyla katıldı. Alanda "Jin jiyan azadî" ve "Bijî bratiya gelan" sloganları eşliğinde yürüyüş gerçekleştiren Platform üyeleri, toplumsal dönüşüm taleplerini dile getirdi.
Datça Kadın Platformu adına konuşan Nurşen Sönmez, içinde bulunulan demokratik toplum inşasına dair görüşlerini ifade etti.
‘Kadın her yerde barışın savaşçısı olmak zorunda’
Nurşen Sönmez, “Bijî bratiya gelan (Yaşasın halkların kardeşliği)” sloganını kendilerine ilke edindiklerini belirterek, savaşların en çok kadınları hedef aldığını vurguladı. Bu nedenle “Jin jiyan azadî” ve “Yaşasın barış” sloganlarını da yükselttiklerini ifade etti. Kadınlar olarak savaşa karşı durduklarını dile getiren Nurşen Sönmez, yaşanan antidemokratik uygulamaların bir kişi ya da parti meselesi olmadığını kaydetti. “Bütün hukuksuzluklara karşıyız. Kadınlar etrafında örülen şiddet sarmalını kırmak istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz” diyen Nurşen Sönmez, kadınların hem açlıkla hem de ölümle karşı karşıya kaldığını belirterek, “Kadın her yerde barışın savaşçısı olmak zorunda; kulağa ironik gelse de gerçek bu. Bu yüzden barış için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Demokratik toplum için kadın - erkek eşitliği şart’
Barışın kötüsü savaşın da iyisinin olmayacağını belirten Nurşen Sönmez, “Barışın sağlanabilmesi için tüm demokratik güçlerin birlikte mücadelesi çok önemli. Hiçbir şekilde ayrım yapmadan omuz omuza durmak çok önemli. Demokratik toplumda öncelikle kadın ve erkekler hayatın her alanında eşit olmalı. Demokratik toplum demek insanların bireysel haklarının sokağa çıkma özgürlüklerin bütün sivil toplum örgütlerinin tüm insanların istediği gibi mücadelelerini verebilmeleri anlamına geliyor. Herhangi bir izne tabi olmaksızın insanlar istedikleri her yerde kendi haklarını savunabilmelidirler” şeklinde ifade etti.
‘Başta ana dil, kültürel haklar karşılanmalı”
Kürtlerin yakıcı sorunları olduğunu bunların yanı sıra çok da önemli taleplerinin bulunduğunu kaydeden Nurşen Sönmez, “Bunların başında da bence ana dilde eğitim hakkı geliyor. Bu çok önemli. Bir emekli öğretmen olarak ana dilde eğitimi çok önemsiyorum. Bu ülkede herkes ama herkes, hangi kökenden olursa olsun, özgürce yaşayabilmeli, kendi ana dilinde eğitim görebilmeli, kültürünü yaşatabilmeli. Datça özelinde, Datça Kadın Platformu olarak bu ayrımı kırdığımızı düşünüyorum. Bizim içimizde her partiden, her düşünceden, her etnik kökenden kadın var ama biz hepimiz birbirimize sarılıyoruz omuz omuzayız. Birlikte burada bütün süreçleri, davaları takip ediyoruz, kadına şiddetle ilgili süreçlerde platform olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz” şeklinde dile getirdi.
‘Kadınların barışa sahip çıkması gerekiyor’
Barışın sağlanmasında kadınların önemli bir rolünün olduğunu ve ancak kadınların barışı sağlayabileceğini ifade eden Nurşen Sönmez, “Bugün dünyanın her yerinde savaş tehlikesi var. Özellikle sınırımızın hemen ötesinde Suriye’de, Orta Doğu’da sürekli savaşlar var, İsrail ve Filistin de öyle. Kadınların barışa çok sahip çıkması gerekiyor. Televizyon ekranlarında her tür açıklamayı bir yığın erkek yapıyor, kadını neredeyse göremiyoruz. Bu da eşitsizliğin toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin olduğunun da göstergesi, savaşı erkekler çıkarıyor biz de bunun için, erkekler bu savaşları çıkarmasın diye direniyoruz” şeklinde belirtti.