
Ev emekçileri 'biz de varız' diyerek alanlarda olacak
- 09:03 27 Nisan 2025
- Emek/Ekonomi
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - “Artık yeter, biz de varız, emek veriyoruz” diyen İMECE Ev İşçileri Sendikası üyelerinden Zeynep Ayvalıtaş, görünmeyen emeklerini görünür kılmak için 1 Mayıs’ta alanlarda olacak.
İstanbul’da 1 Mayıs, “Emek, Barış, Demokrasi, Adalet İçin Biz Kazanacağız” şiarıyla Kadıköy’de kutlanacak. Emekçiler için bir bayramdan çok bir direniş günü anlamı taşıyan 1 Mayıs, bu yıl da kazanılmış hakların savunulduğu bir gün olacak. Sistemin en görünmeyen ve en çok sömürülen emeğinin sahibi olan kadınlar ise, alanlarda sesini daha güçlü bir şekilde yükseltecek.
İMECE Ev İşçileri Sendikası’ndan Zeynep Ayvalıtaş, ev emekçilerinin maruz kaldıkları zorluklara ve 1 Mayıs’ta dile getirecekleri taleplerine ilişkin konuştu.
Devlet ev işçisini ‘işçi’ olarak görmüyor
Zeynep Ayvalıtaş, 25 yıldır ev emekçisi olarak çalıştığını, ancak bir süredir bu işi bırakıp, belediyede temizlik görevlisi olarak çalışmaya başladı. 25 yıl boyunca verdiği emeğin görülmediğini belirterek sözlerine başlayan Zeynep Ayvalıtaş, şunları dile getirdi: “Bir gün çalıştığım evde, cam silerken, cam patladı ve kolum parçalandı, ama ben o yara ile camları temizlemek zorunda kaldım. Hastaneye götürüp bir dikiş attırmadılar. Kendim orada bulduğum bezlerle kolumu sardım. İşim bittikten sonra doktora gittim. Doğru düzgün sigorta yok bu işte. Bir kadının yanında yarım gün düzenli işe başladım. 2013’ten 2023’e kadar düzenli sigortamı yatırdı. Ben eşimden boşanmıştım. Bana, ‘Sen babanın maaşını al, ben de sigorta parasını elden vereyim’ dedi. Asgari ücret 700 liraydı. Ben bin 100 lira maaş ile işe başlamıştım. Asgari ücret 15 bine çıktı. Benim maaşım 2 binde kaldı. 10 yıl bu şekilde çalıştım.
Biz de varız
Daha sonra ‘yeter’ dedim ve bu işi bıraktım. Şimdi Büyükşehir Belediyesi’nin spor tesisinde temizlik görevlisi olarak çalışıyorum. Ev işçisi devlet tarafından işçi olarak görülmüyor. Devlet tarafından işçi olarak tanınmadığımız için aile için de işçi olarak görülmüyoruz. Gün boyu çalışıp eve geliyoruz, ‘sen ne yaptın ki’ deniliyor. Hem el işinde hem de kendi evimizde çalışıyoruz, ama görülmüyor. Devlet, kadınları insan olarak görmüyor. Devlet bunu yaparsa, diğer insanlar da aynısını yapar. Biz de ‘artık yeter, biz de varız, emek veriyoruz’ diyoruz.”
ILO-189 için çağrı
Maruz kaldıkları zorluklara karşı bir araya gelebilmek ve haklarını alabilmek için örgütlendiklerini, bu nedenle İMECE Ev İşçileri Sendikası’nı kurduklarını kaydeden Zeynep Ayvalıtaş, yürüttükleri mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “Sendikayı kurduğumuzda, ‘artık sesimizi duysunlar, bizi görsünler’ dedik. ‘Bu gidişata nasıl diyebiliriz?’ diyerek konuştuk ve sendikalaştık. Sendikayla birlikte kadınlar, güçlü olduğunu hissetti. Başımıza bir şey geldiğinde, ‘sendika yanımızda’ diyoruz. İMECE olarak kadınların sesinin duyulması, emeğinin görülmesi ve haklarının alması için mücadele ediyoruz. ILO-189 uygulansın diye çok çaba harcıyoruz. Meclis’e çok defa önerge verdik, ev işçilerinin sigortalı çalıştırılması ve işçi olarak görülmesi için, ama karşı karşıya olduğumuz zihniyet bunu kabul etmiyor.
Çalışma saatleri belli değil, iş tanımı yok
ILO-189, kadın haklarını destekleyen bir sözleşmedir. Eğer bu imzalanırsa kadınların sesi daha gür çıkacak, eşit işe, eşit ücret talep edebilecekler. Ev işçileri işten atıldıklarında tazminat alamıyor. Biz bunlara ses çıkardık ve 7-8 arkadaşın hakkını alabildik. Kurucu üyemiz Münire abla işte iken düştü ve beli kırıldı. Davası hala sürüyor ve süreçleri de zorlu oluyor. Bizim gözümüzü açan da Münire ablanın camdan düşmesi oldu. Çünkü kadınlar camlardan düşüyor, kimse arkasında durmuyor. Biz ‘birbirimizin arkasında duralım’ dedik. Maaşla çalışan ev işçileri sigortalı olarak çalışıyor, ama sadece sağlık sigortası yapılıyor. Bundan dolayı emekli hakları yok. Bizim çalışma saatlerimiz belli değil, iş tanımımız yok. Bir evin her şeyini yapıyoruz, bir de üstüne hakaret yiyoruz.”
‘1 Mayıs’ı bayram olarak yaşamak istiyoruz’
Emek sömürüsüne karşı sendika olarak 1 Mayıs günü alanlarda olacaklarını söyleyen Zeynep Ayvalıtaş, “Ev işçiliği, sadece başkasının evine gidip çalışmak değil, her kadın kendi evinde de ev işçisidir. Ev işçileri, birçok ülkede işçi olarak kabul edildi, ama Türkiye’de bu, kabul edilmedi. Devlet yönetiyorsa ülkeyi, ekonomiyi yönetsin, ama kadınlardan elini çeksin. ILO-189’u imzalasın. Kadın katliamları son bulsun, cezasızlık son bulsun, asgari ücret, açlık sınırının üstünde olsun. 2025 yılının 1 Mayısına giderken taleplerimiz bunlardır. 1 Mayıs, işçilerin haklarını talep ettiği bir gündür. Haklarımızı alarak, 1 Mayıs’ı gerçekten bayram olarak kutlamak istiyoruz. 1 Mayıs, bayram değil direniş günüdür. Yıllardır biz bu direnişi sürdürüyoruz. Hakkımızı istemek, istemiyoruz, artık bayram yaşamak istiyoruz. 1 Mayıs’ta haklarımızı almak için İMECE olarak alanlarda olacağız” diye konuştu.