HES'ler Kura Nehri'ni kuruttu!

  • 09:04 6 Ocak 2018
  • Ekoloji
Dilan Babat-Zeynep Turgut 
 
ARDAHAN - Ardahan’a bağlı Posof, Hanak ve Çıldır ilçelerinde yapılan HES ve barajlar hem doğayı hem de canlı yaşamını tehdit etmeye devam ederken, Göle dolaylarından başlayarak Hazar Denizi'ne dökülen Kura Nehri, HES'ler yüzünden kurudu. 
 
Ardahan’a bağlı Posof, Hanak ve Çıldır ilçelerinde yapılan Hidro Elektrik Santrali (HES) ve barajlar hem doğayı hem de canlı yaşamını tehdit ediyor. Aras Nehri ile birleşerek, Hazar Denizi’ne dökülen Kura Nehri’nin HES’lerden dolayı kuruduğunu söyleyen üniversite Rojda Gül, “Elektrik üretmek istiyorlarsa bunun doğal yollardan yapabilirler.  Canlıların yaşam alanlarını yok ederek, onları öldürerek üretimin bir faydası olmayacak.   Dört yıldır buradayım, burada Kura Nehri var.  Baharda Kura Nehri taşardı, son iki yıldır ise kurumaya başladı. Kura Nehri HES’ler yüzünden kurudu” dedi. 
 
HES’ler ile birlikte bir hayvan kıyımının da başladığını söyleyen Rojda, “Sadece hayvanların değil insanların yaşam alanlarını, soldukları havayı da tehdit ediyor” diye konuştu. Kendisi de Halfetili olan ve orada da HES’ler ile bir tarihin yok edildiğini söyleyen Rojda, “Halfeti de yapılan HES’lerden kaynaklı insanların tarihi yok oldu geçim kaynakları sular altında kaldı” diye konuştu. “İnsanlar doğaya dokundukça zarar veriyor” diyen Rojda, “Bizler HES’lerin yapılışına karşıyız.  Bize kalacak tek şey doğadır.  Doğamızla oynamayalım”  çağrısında bulundu.  
 
‘HES yapanlar için doğanın da insanların da bir önemi yok’
 
HES’lerin doğa felaketlerini de kendisiyle beraber getireceğini söyleyen bir diğer üniversite öğrencisi Feyyza Nur Demir ise, “Doğa kendisinden alınan her şeyi geri isteyecek” ifadelerini kullandı. Ardaha’ın coğrafik olarak da HES’ler için uygun olmadığını belirten Feyyza,  “Ardahan’ın coğrafi konumu düzdür.  Düz olduğundan kaynaklı HES’lere bağlı seller olacak.   İnsanların, doğadaki canlıların yaşam alanlarını gün geçtikçe tehdit edecek.  Ekolojinin döngüsü ile oynandığı gibi insanların temiz hava alacak alanları da bitmeye başlayacak.  Bugün Kura Nehri’nde yaşayan balıklar bir bir ölmeye başladı.  İnsanlar Kura Nehri’nde balık tutarak geçimlerini sağlarken,  HES’ler bu geçim kaynaklarını da yok etmeye başladı.  Hopa örneğimiz var.  İnsanlar bunu canıyla ödedi.  Ama HES’leri yapanlar için insan yaşamı önemli olmadığı için her yere HES yapmaya devam ediyorlar”  ifadelerinde bulundu. 
 
'HES'ler doğanın döngüsü ile oynuyor'
 
HES’ler olmadan da yenilenebilir enerji kaynakları üzerinden elektrik üretimi yapılabileceğini söyleyen Feyyza, şöyle devam etti: “HES’ler doğayı katletmek için var.  Elektrik üretilmeli evet. Biz elektriğe karşı değiliz, ama bu elektrik doğaya zarar vermeden güneş bir yoluyla elde edilebilir. İktidar için doğa canlılar pek önemli değil bunu gezi olaylarında gördük.  HES’ler doğanın bütün döngüsü ile oynuyor.  HES’lere,  beton yapılara canlıların yaşam alanları için dur diyelim”