Ekoloji hareketine karşı şiddet arttı

  • 09:02 8 Eylül 2024
  • Ekoloji
 
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
İZMİR – Hopa’da yaşanan saldırıya ilişkin konuşan doğa savunucuları, sermayenin ve şirketlerin kendi çıkarları için şiddeti artırdığına dikkat çekerek, devletin de bu şirketlerin yanında durduğunu söyledi. Kadınlar, saldırılara karşı ekolojistlerin bir araya gelerek mücadeleyi büyütmeleri gerektiğini belirterek, "Ne kadar beraber olursak o kadar güçlüyüz" dedi.
 
Artvin’in Hopa ilçesi, Cankurtaran mevkiinde orman ihalesini alan Yapı-Soy Beton adlı şirketin yoğun ağaç kesimini engellemek isteyenlere ateş açılması sonucu bir yurttaşın hayatını kaybetmesi ve iki yurttaşın yaralanmasına tepki gösteren doğa savunucusu kadınlar, artan şiddetle beraber ekolojistlerin yıldırılmak istendiğini vurguladı. Kadınlar, baskılar ve şiddet karşısında mücadeleye devam edeceklerini ifade ederek, halkın da bu konuda duyarlı olması gerektiğini söyledi.
 
‘Ekoloji hareketine karşı şiddet ilerledi’
 
Hopa’da olan saldırıyı hatırlatan Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP) Hukuk Kurulu üyesi İpek Sarıca, bu saldırı sonucu iki kişinin yaralandığını ve bir kişinin de hayatını kaybettiğini ifade ederek bu sürecin ilk defa yaşanmadığını belirtti. İpek, “Büyüknohutçu çiftiyle, Bergama’daki süreçlerde bunların örneklerini gördük. Aslında ekoloji hareketine karşı bir şiddet sarmalının olduğunu, şiddetin ilerlediğini görüyoruz. Gelecek dönemde bu şirketler sermayenin büyümesini, toprak ve doğa üzerinden geliştireceği için şunu görüyoruz; bu karşı koyduğumuz nöbet direnişlerine karşı, mücadelemize karşı saldırının kat kat artacağını ve çetin bir sürecin bizi beklediğini görüyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Şiddet artacak ama yılmayacağız’
 
Sermayenin kendisini daha da geliştirmek için gelecek yıllarda doğa katliamını arttıracağını kaydeden İpek, “2024-2028 yılları kalkınma planına baktığımız zaman vahşi madenciliğin daha da talep edildiğini, önünün açıldığını ve teşvik edildiğini görüyoruz, maden ve enerji sektöründe özellikle. Dolayısıyla göreceğimiz baskı daha da artacaktır. Hem direnişçiler açısından hem hak savunucuları ve hukuki açıdan daha da baskılanacağımız ve bu karşı çıkışın daha da şiddetleneceği açık. Ancak bu durumun bizleri yıldıramayacağını söyleyebilirim” dedi.
 
‘Devlet nerede?’
 
Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Yönetim Kurulu üyesi Derya Lim de Hopa’da yaşanan saldırının kabul edilemez olduğunu dile getirerek, insanların ağacı ve doğayı savunması nedeniyle katledilmesine “iş çığırından çıktı” ifadesiyle tepki gösterdi. Sermayeye ve şirketlere imtiyaz ve hak sağlandığına dikkat çeken Derya, “Devlet nerede? Bu kadar aleni bir şekilde artık bu şirketlerin yanında olduğunu gösteriyor. Bu hep böyleydi, hep şiddet uygulanıyordu. Yani biz orada bir ormanı, bir dereyi korumak istediğimizde şiddetle karşılık veriliyor. Çok üzülüyoruz tabi ki bir kişinin hayatını kaybetmesine ama bu bir farkındalık yaratmalı. Biraz ‘Biz ne yapıyoruz?’ desinler” dedi. Katledilen Reşit Kibar’ın ölümsüz olduğunu sözlerine ekleyen Derya, onun anısını mücadelelerinde yaşatacaklarını söyledi.
 
‘Şirketler tarafından doğa katlediliyor’
 
Hopa’daki projenin ilk olarak onaylanmadığına ve sonrasında aynı şirket tarafından aynı yerde  başka bir projenin hayata geçirilmesine değinen Derya, “Bu, hep yaşadığımız bir durum. Aslında böyle olmaması gerekiyor. Her şeyde ÇED raporunun göz önünde bulundurulması gerekiyor. Bir kere iptal alıyorlar sonra hep o şirket aynı yerde istediğini yaptırana kadar başvuruyor. İnsanları yanıltmaya çalışıyor. Reşit Kibar ve ormanı savunanlar buna kanmadı. Oradaki doğayı, ormanı, ağaçları korudular. Bizi yıldırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Belirli şirketler tarafından doğa katlediliyor. Bunun üzerinden kimi insanlar para kazanıyor. Halka bir hizmet olduğunu düşünmüyorum. Umarım daha çok insan bunun farkında ve bilincinde olur” diye belirtti.
 
‘Ülke genelinde şiddet artıyor’
 
Önceki süreçlerde de bu gibi saldırılara şahit olduklarını dile getiren Derya, Aysin Büyüknohutçu ve Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun da planlı bir şekilde katledildiğini, Metin Lokumcu’nun da devletin şiddetiyle katledildiğini hatırlattı. Derya, “Ülke genelinde de şiddet artıyor. İnsanlar bu gücü bulabiliyorlar ne yazık ki. Umarım devlet sağduyulu olur. Bunların önüne geçmek için gerekli cezalar verilir diye bekliyoruz. Biz halk olarak bunun karşısında tepkimizi daha çok göstereceğiz” diye konuştu.
 
‘Ne kadar beraber olursak o kadar güçlüyüz’
 
Ekolojistlerin aynı şekilde, Hopa’daki halk gibi mücadeleye bağlılıkla kenetlenmesi gerektiğini vurgulayan Derya, Hopa halkının yanında olduklarını ifade etti. “Mücadeleye devam etmeliyiz” diyen Derya, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Haklı olan biziz, biz kazanacağız. Mücadele büyük, yol uzun ama vazgeçmeyeceğiz. Çünkü başka Hopa yok, başka İzmir yok, başka Kaz Dağları yok, başka Diyarbakır yok. Her yeri korumaya çalışacağız. Herkesin vicdanını korumasını diliyorum. Ne kadar beraber olursak o kadar güçlüyüz.”