Kaz Dağları’ndaki yıkım için UCM’ye gidilecek

  • 09:07 31 Temmuz 2020
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
ÇANAKKALE - Ekoloji örgütleri ve İHD, Çanakkale’deki ekolojik yıkıma ilişkin kent valisi ile yaptıkları görüşmede,  ilgili kurumları harekete geçirme çağrısında bulunurken, ekolojik yıkım kapsamında insanlığa karşı işlenmiş suçlara dair UCM’ye başvuracaklarını duyurdu. 
 
Çanakkale’deki iklim değişikliği bu değişikliğe yol açan projeler kapsamında ortaya çıkan sorunları aktarmak üzere 7 ekoloji örgütü ve İnsan Hakları Derneği Çanakkale Şubesi, dün kente yeni atanan Vali İlhami Aktaş’ı ziyaret etti. Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Çan Çevre Derneği, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği, Kazdağları Dayanışması, Çanakkale Tabip Odası, Bozcaada Forum, Büyükhusun Dayanışması, Ekoloji Birliği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Çanakkale Şubesi’nden temsilciler vali ile yaptıkları görüşmede ekolojik yıkımlara karşı ilgili kurumları harekete geçirmesi talebinde bulundu. 
 
Görüşmenin detaylarını paylaşan Ekoloji Birliği Eşbaşkanı Süheyla Doğan, “Çanakkale Valisi yeni değişti. Bölgenin sorunları ve talepleri aktarmak üzere yaptığımız randevu talebimize ciddi bir saldırıdan sonra yanıt geldi. Bu randevumuzda daha önceki sorunları anlatırken bugünkü saldırıya da değindik. Konuyu araştıracağını söyledi” dedi. 
 
‘Dava açmaya çalışıyoruz’
 
TEMA Vakfı’nın Biga Bölgesindeki Altın Madenleriyle ilgili teknik raporuna göre bölgenin yüzde 76’sının ruhsatlandırılmış durumda olduğunu, bölgedeki ekolojik yıkıma neden olacak projeleri de görüşmede aktardıklarını belirten Süheyla, bölgenin bütünüyle bir stratejik değerlendirmeye tabi tutulması ve gerekli kurumları bir araya getirmesi gerektiğini aktardıklarını söyledi. Yeni davalar açacaklarını, bununla ilgili çalışmaların devam ettiğini dile getiren Süheyla, görüşmede Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) süreçlerine ilişkin davalar hakkında da konuşulduğunu kaydetti. Süheyla, “Suç duyuruları, alan tahliyesine ilişkin men-i tahliye süreçlerine ilişkin davalar açmaya çalışıyoruz. Uluslararası düzeyde özellikle Alamos Gold’a Kanada’da dava açmaya çalışıyoruz. Cengiz Holding’in Burdur’da ekokırım için yapacağı davalarla ilgili çalışmalarımız var. Uluslararası Ceza Mahkemeleri’ne (UCM) başvurarak insanlığa karşı işlenmiş suçlara ilişkin davalar açacağız” diyerek görüşmenin detaylarını aktardı. 
 
‘Direnişçilere ilişkin saldırılar dile getirildi’
 
Kaz Dağları’ndaki ekolojik yıkıma maruz kalan alanda ve direnenler üzerinde ciddi baskılar söz konusu olduğunu, bu alana girişin de yasaklandığını da belirttiklerini sözlerine ekleyen Süheyla,  yasak nedeniyle kendisiyle birlikte birçok aktiviste para cezası verildiğine değindiğini söyledi. 
 
Çanakkale Valiliği’ne verilen dilekçede şu başlıklar yer alıyor:
 
“Metalik Madencilik:
 
*Bölge için verilmiş bulunan tüm altın madeni arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
 
*Kirazlı Altın Madeni Projesi ile ilgili işletme ruhsatı süresi dolmuş olan ve hala ormanlık alanda bulunan Alamosgold iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin tahliye edilmesini,
 
*Kirazlı Proje alanının ekolojik yöntemlerle acilen rehabilite edilmesini istiyoruz.
 
Termik Santrallar:
 
*Bölgedeki yeni termik santral projelerinin ruhsat ve lisans-önlisans izinleri bir an önce iptal edilmesini,
 
*Mevcut santrallerin çalışanlarını mağdur etmeyecek bir şekilde adil bir dönüşüm ile kapatılmasını istiyoruz.
 
Jeotermal Enerji Santralları:
 
*Jeotermal Enerji Santralleri konusunda bölge için verilmiş arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
 
*Yeni ruhsat verilmemesini,
 
*Mevcut santralların denetlenmesini talep ediyoruz.
 
Rüzgar Enerji Santralları:
 
*Bölgemiz için izin verilen ve faaliyete geçen tüm RES Projelerinin envanterinin çıkartılmasını, yer seçimi vb açısından incelenmesini, kümülatif etkilerinin değerlendirilmesini,
 
*Planlanan projelerin envanterinin çıkartılmasını ve yer seçimi, ekosisteme olası etkileri konusunda birlikte değerlendirilmesini istiyoruz.
 
Korunan alanlar-sit alanları-milli parklar üzerindeki tehlikeler:
 
*Korunan alanlara, sit alanlarına, milli parklara dokunulmamasını, henüz korumaya alınmamış alanların tespit edilerek korumaya alınmasını,
 
*Kazdağları Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilerek dağın kuzey yamaçlarının da milli park içerisine alınarak korunmasını,
 
* Kazdağları’nın UNESCO Dünya Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaların ve başvuruların yapılmasını istiyoruz.
 
Kıyı işgalleri ve imar baskısı:
 
*Kıyı işgallerine izin verilmemesini ve sahillerimizin rant kapısı haline getirilmesinin ve kirletilmesinin önlenmesini istiyoruz.
 
*Bölgemizde yapılaşma ve imar ile ilgili gerekli önlemlerin alınarak daha fazla betonlaşmanın önlenmesini istiyoruz.
 
Endüstriyel tarım ve hayvancılık:
 
*Endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine doğanın korunması ve zehirsiz sofralar için ekolojik yöntemlerin ve atalık tohumların ve kullanıldığı geleneksel aile çiftçiliğinin desteklenmesini istiyoruz.
 
*Katı ve sıvı atıklar, kanalizasyon, arıtma tesisleri: Katı atık ayrıştırma, kanalizasyon ve arıtma tesisleri konularında gerekli altyapıların bir an önce tamamlanmasını istiyoruz.
 
ÇED süreçleri ve stratejik çevresel değerlendirme gerekliliği:
 
*Bölgemiz için acilen bütünlüklü bir ‘Stratejik Çevresel Değerlendirme’ yapılmasını istiyoruz.
 
*Değerlendirmede bölgenin tarım ve turizm potansiyeli iyi değerlendirilmeli ve bu potansiyeli olumsuz etkileyecek yatırımlara izin verilmemelidir.
 
Doğa koruma mücadelesinde yaşadığımız sorunlar:
 
*Kirazlı Balaban civarındaki jandarma ablukasının kaldırılmasını,
 
*Yaşam savunucularına kesilen hukuksuz ve mesnetsiz para cezalarının iptalini,
 
*Valiliğin 25 Temmuz tarihli basın açıklamaları, toplantı ve gösterileri yasaklayan kararın iptalini,
 
*Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan arkadaşlarımıza isnat edilen asılsız suçlar için soruşturmanın iptalini,
 
*25 Temmuz günü orantısız güç ve şiddet kullanan ve hukuksuz bir şekilde gözaltı uygulayan güvenlik kuvvetleri hakkında soruşturma başlatılmasını istiyoruz.”