‘Şirketlerin karı düşünüldükçe felaketler de bitmez’

  • 09:05 31 Temmuz 2020
  • Ekoloji
Şehriban Abi
 
VAN - Van ve çevre kentlerde sağanak yağışın sele yol açmasıyla yaşamın da olumsuz etkilendiğini hatırlatan ekolojist Yurdagül Çelik, ekolojik faktörlerin değil şirketlerin karının gözetildiği sistemin devam ettiği müddetçe bir çözümün de olmayacağını vurguladı. 
 
Geçtiğimiz günlerde sağanak yağış nedeniyle kimi kentlerde ve ilçelerinde meydana gelen sel felaketi, hayatı da olumsuz etkiledi. Van, Kars, Ağrı ve ilçelerinde de sağanak yağış nedeniyle yaşanan sel sonucunda, yaşamını yitirenler, yaralananlar olurken, büyükbaş ve küçükbaş olmak üzere yüzü aşkın hayvan da sele kapılarak hayatını kaybetti. Yine sel sonucunda, evlerde ve işyerlerinde maddi hasar oluştu. 
 
 ‘Temel sebeplerinden biri çarpık yapılaşma’ 
 
Yakın dönemde bölgede yaşanan sel felaketi ile bunun neden ve sonuçlarını değerlendiren Polen Ekoloji Kolektifi üyesi ekolojist Yurdagül Çelik, selin temel sebeplerinden birinin çarpık yapılaşma olduğunu söyledi. Yurdagül, “Kentlerde, köylerde ev, yol gibi yapılar yapılırken, bölgedeki iklimin özelliklerine, yağış rejimindeki değişikliklere, göllerin ve derelerin yataklarına dikkat edilmesi gerekiyor. Şehir merkezlerinde ve köylerde aşırı betonlaşma, asfalt, beton yapılanması da sebep oluyor” diye konuştu. 
 
‘Alt yapı uzun vadeli yapılmıyor’ 
 
Kentlerde altyapının uzun vadeli düşünülerek yapılmadığını belirten Yurdagül, “Yağmurun toprağa, dereye erişimi betonlaşma ile engelleniyor. Dolayısıyla sokaklar dere yatağına dönüşüyor. Bu konularda artık iklimdeki değişiklikler, ekolojik faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Hem bin bir emekle yapılmış yuvalar, iş yerleri büyük zarar görecek hem de can kayıpları devam edecektir. HES’ler için dere yatakları, etrafına istinat duvarları yapılıyor, dere yatakları daraltılıyor. Dere yataklarındaki kayalar, taşlar çıkarılıp düz yapılıyor. Ayrıca bu dereler ve nehirler üzerinde yapılan köprüler de yanlış bir şekilde yapılıyor. Artık bombeli şeklinde yapıldığı için selin yaşanmasına neden oluyor” dedi. 
 
‘AKP kanunları şirketler lehine çıkarıyor’ 
 
Yurdagül, AKP’nin yaptığı mesailerden birinin de çevre koruma kanunlarının, Çevre Etki Değerlendirme (ÇED)  sürecinin şirketler lehine kolaylaştırılması, kamu denetiminin kaldırılması yönlü olduğunu dile getirdi. Tarımın bittiğini, aşırı betonlaşma ve yapılaşmanın havanın ısınmasına etki ettiğini, tüm bunların birbirini etkilediğini belirten Yurdagül, sel felaketlerine karşı önlemleri şöyle aktardı: “Kısa vadede yapılabilecek ilk şey, beton, asfalt işlerinden kurtulmak. Doğaya uygun, yöreye uygun malzemelerle yolları düzgün hale getirmek. Dere yataklarını işgalden kurtarmak. Derelerin denize ulaştığı yerlerdeki yapıları kaldırmak, yataklarını genişletmek, köylerde ayrıntılı etütler yapılarak riskli evlerin taşınması gerekiyor. Bu konuda devletinde sel felaketinde mağdur olan halka destek sağlanması gerekiyor. Uzun vadede, değişen iklim koşullarına göre, kentsel planlama yapmak gerekiyor. Köyler boşaltılarak, herkesin kent merkezlerinde taşınmasına neden olan politikalar devam ettiği müddetçe kentte sorunlar çözülemeyecektir.” 
 
‘Şirketler yalnızca karı esas alır’
 
Tarımın olduğu köylerde orman ve su varlıklarını korumayı esas alan bir ekonomik ve ekolojik planlama yapılmadığı sürece sorunların çözülmeyeceğinin altını çizen Yurdagül, “Bundan kaynaklı eğitimden enerjiye, sağlıktan tarıma her sektörün, şirketlerin egemenliğine bırakıldığı bu sistemden kurtulmamız gerekiyor. Çünkü sadece şirketler karı esas alır” diye konuştu.