‘Bütün üretim ve tüketim modelleri yeniden kurgulanmalı’

  • 09:10 8 Mayıs 2020
  • Ekoloji
Medine Mamedoğlu
 
MARDİN - Koronavirüs salgınının var olan iklim krizine etkisine dikkat çeken ekolojist Pelin Cengiz, “Bütün üretim ve tüketim modellerinin bu salgınla birlikte yeniden kurgulanıyor olması ve kademeli olarak değişim ile dönüşüm stratejilerinin ortaya konması gerekiyor. Ümit ediyoruz ki doğaya karşı bir duyarlılık gelişsin. Yeni salgınlara karşı da ek tedbirler alınması gerekiyor" dedi.
 
Türkiye ve dünyada hızla yayılmaya devam eden koronavirüs (Covid-19) nedeniyle her gün binlerce insan yaşamını yitiriyor. Ülkelerde ticari ve ekonomik anlamda yapılan bütün çalışmaların durduğu şu süreçte bazı ülkelerde hava kirliliğinde büyük bir azalma görüldü. Virüsle birlikte iklim krizi ile yıllardır tartışılan konular yeniden gündeme gelirken, ekolojist Pelin Cengiz, hükümetlerin bu süreç sonrasında da doğaya ve diğer canlılara karşı aynı hassasiyeti göstermesi gerektiğini vurguladı. 
 
'Dünyada büyük bir iklim krizi yaşanıyor'
 
İçinden geçtiğimiz süreçte çok yoğun bir iklim krizi olduğunu belirten Pelin, belli kesimlerin bu konuyu sürekli gündemde tutmaya çalıştığını söyledi. Dünyada meydana gelen doğa istilasının artık geri dönülemez bir hale geldiğini ifade eden Pelin, "Dünyada çok yoğun bir toprak istilası ve su kaynakları kaybı söz konusu. Hava kirliliği de git gide artıyor. Yine dünyanın pek çok yerinde içme suyuna ulaşma imkanı kısıtlanıyor. Bunun pek çok örneklerini görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde ekoloji birliği salgın döneminde doğa alanlarına yapılmak istenen istilanın bir çetelesini tuttu. Bütün bunların yanı sıra bu salgının özelinde belki öne çıkan konu insanın kendisinden başka canlıya yaşam hakkı tanımıyor olması. Bütün bu iklim krizi boyunca konuştuğumuz konuların başında gelen meselelerden bir tanesi de biyohemcinslilik konusu. Her yıl azalan canlıların türleri yok oluyor" dedi.
 
'Canlılar yok edilip yaşam alanları daraltıldı'
 
Yok edilen ve nesli tüketilen hayvanlarda yer bulamadığı için virüsün yaşam alanı olarak insana geçtiğini söyleyen Pelin, "Bütün bu bahsettiğimiz doğal alan tahribatları bizim dışımızdaki diğer bütün canlıların doğal yaşam alanlarını daraltıyor. Buraya yönelik çok büyük bir istila söz konusu ve daha çok vahşi ve egzotik hayvanların insanlarla mesafesinin git gide azalıyor olması büyük bir sorun. Çin'de bir takım pazarlarda farklı hayvanların aynı yerde tutuluyor olmaları tartışmadıkça bu tür salgınlardan nasibimizi hep alacağız. Bu canlıları virüslerin aslında doğal sahiplerini öldürdüğümüz zaman virüsler kendilerine yeni yaşam alanı arıyor. En önemli kritik noktalardan biri de bu virüsün çok hızlı yayılıyor oluşu. Geldiğimiz noktada ölümler devam ediyor" diye konuştu.
 
'Yeniden inşa etme konusunun tartışılması gerek'
 
Virüs için ilaç bulunmadan normalleşme süreçlerine geçilmesinin ikinci ya da üçüncü dalgalara neden olabileceğine değinen Pelin, bu süreçte insanların yeni yaşamı nasıl inşa edebileceğini tartışması gerektiğini ifade etti. Pelin, "Belli sektörler bu süreçte çok zor durumda. Ama bütün bu geri dönüş noktasında alınan kararlar diğer yandan insanları rehavete sürüklüyor. Aşı ve ilaç konusunda çalışmalar kendi rutininde devam ediyor. Ama ne zamanki ilaç noktasında belli bir yere gelinir ancak o zaman kademeli olarak normalleşmeye dönülebilir. Yoksa şu aşamada normalleşme ikinci ve üçüncü dalgalar davetiye çıkarmak oluyor. Bütün bu yaşananlardan bizim çıkaracağımız bir ders yeni normalle alışma ve yeniden inşa etme konusunda bir şeyleri tartışıyor olmamız gerekiyor" sözlerini kullandı.
 
'Değişim ve dönüşüm stratejisi ortaya konulması gerekiyor'
 
Ortaya çıkan salgından sonra doğaya ve diğer canlılara var olan tavra karşı ek tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Pelin, iktidarların ekolojistlerin daha önce defalarca gündeme getirdiği çözüm önerilerine kulak vermesi gerektiğini vurguladı. Pelin, "Bütün bunları konuşurken aslında iklim krizine dikkat çeken insanlar ve kuruluşların söylediği her şeyin ne kadar doğru olduğunu görüyoruz. Bu süreçten sonra petrol, doğalgaz ve bu gibi enerjilerin nasıl kullanılması nasıl alınması gerekiyor bunun çalışmasının yeniden yapılması lazım. Bir şeyi tekrardan inşa etmeye gerek yok buna dair birden çok çözüm üretilmiş durumda. Sadece devletlerin ve iktidarların buna kulak vermesi gerekir. Ben umutlu olmak isterim ama müthiş bir telaş var. Bu sadece Türkiye için değil Avrupa'da eski çarkını yeniden döndürmek istiyor. Ama buradan en ufak bir çıkarımda bulunmadan sadece arada kaybettiğimiz ayları almak için uğraşırsak bundan kurtulmamız mümkün değil. Bütün üretim ve tüketim modellerinin bu salgınla birlikte yeniden kurgulanıyor olması ve kademeli olarak değişim ile dönüşüm stratejilerinin ortaya konması gerekiyor. Ümit ediyoruz ki bu salgına karşı doğaya karşı bir duyarlılık gelişsin. Yeni salgınlara karşı da ek tedbirler alınması gerekiyor" ifadelerine yer verdi.