Alavara Koyu için hukuk mücadelesi başlıyor

  • 09:06 6 Mayıs 2020
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
MUĞLA - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı karar ile Datça Alavara Koyu’nda yapılaşmanın önünün açıldığını belirten Muğla Çevre Platformu’ndan İstem Akkoyunlu, hukuk mücadelesine başladıklarını dile getirdi.
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından, Datça için önemli bir konumda olan Datça-Emecik-Alavara Mevkii’nin sit statüsü düşürülerek, 34954 sayılı olur ile karara bağladı, 18 Şubat 2020 tarihli Resmi Gazetede ilan etti. Bu kararın iptal edilmesi için Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Datça Meclisi mücadeleye başladı. MUÇEP Gökova Meclisi üyesi ve MUÇEP yürütme kurulunda yer alan İstem Akkoyunlu hukuki mücadeleye de başladıklarını söyledi.   
 
‘Yarımada zengin bir flora ve habitata sahip’
 
Türkiye’nin en uç noktalarında bulunan kuş uçuşu 70 kilometre, eni 10 kilometreden 900 metreye kadar düşen daralma ve genişlemelerden yapılanan Datça Yarımadası, mikro-klima özelliğinden dolayı zengin bir flora ve habitata sahip. Yaban hayatı ve doğasıyla da önemli olan yarımadada bulunan Alavara Koyu’nun ‘Doğal Sit Alanı’ statüsünden çıkarak ‘Sürdürülebilir Koruma Alanı’ kararı alınmasının yapılaşma anlamına geldiğini söyleyen İstem, “Bu karar Alavara’yla başlayıp yakın zamanda bütün Datça Yarımadasının ekolojisini negatif olarak etkileyecek. Bunun için de büyük çekinceler var. Datça’da Alavara’yla başlayan çok büyük yapılaşma ve yapı değişikliğine yol açacak bir sonuç olacak” ifadelerini kullandı. 
 
‘Pandemiden sonra tüm Muğla’da doğal alanlar tehlikede’
 
Pandemi ile evden çıkma yasağının Muğla ve Türkiye genelinde fırsat bilinerek birçok yerde doğal alan tahribatının başladığını belirten İstem, “MUÇEP çevresine baktığımız zaman şu an 5 esas konuyla uğraşıyoruz. Gökova’da yer alan Çıtlık ormanları, Milas İkizköy’deki zeytinlikler, Fethiye Ölüdeniz’de jeotermal sondajı meselesi, Bodrum Küdür yarımadasında sorunlar var. Özellikle sokağa çıkma yasağı başladığından bu yana ‘evde kal’ denirken doğal ortamlara dönük negatif süreçler yaşıyoruz. Bu sadece Muğla için de söz konusu değil. Omuzdaşımız olan platformlardan da sürekli haberler geliyor. Kaz dağlarından, Fındıklı’dan, Aydın Çine’den, maden sahalarından, zeytinliklerin, orman alanlarının yok edilmesine kadar. Tehlikeyi gördüğümüz için de bir an önce Datça Meclisi olarak herkesi bu konuda haberdar etmek istiyoruz” dedi.
 
‘5 gün içinde 20 bin imzaya ulaşıldı’
 
‘Change.org’ sitesinde kampanya başlattıklarını belirten İstem, 5 gün içinde 20 bin imzayı geçtiklerini dile getirdi. “Gördük ki buraları sadece tatil ya da yazlık için görmüyor insanlar. Duyarlı insanlardan çok fazla destekler ve yorumlar alıyoruz” diyen İstem, kampanya ne kadar büyürse seslerini o kadar duyurmuş olacaklarını vurguladı. İstem, “Datça’yı kurtaracağız. Muğla cennet kalsın, Datça’ya dokunmayın Alavara’ya da kıymayın diyoruz. Çünkü Alavara Datça’nın kalbi. Alavara’nın SİT statüsünün değiştirilmesiyle de Datça’nın kalbine bir hançer saplanmış oluyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Barcelona Sözleşmesi ihlal edildi’
 
Kampanyada ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu Barcelona Sözleşmesi ve ek protokolleri ile üstlendiği uluslararası taahhütleri ve koruma yükümlülüklerini ihlal ettiği belirtildi. 
 
‘Avukatlar çalışmalara başladı’ 
 
Hukuk mücadelesi için avukatların çalışmalara başladığını söyleyen İstem, “Kararın çekilmesi ve Alavara’nın da mutlak koruma alanı statüsünde yeniden düzenlemesi, statüsünün korunması sağlanmalı” diye ekledi.