Kaş’ta hukuki mücadeleyi kazanan kadınlar: Takipçisi olacağız

  • 09:02 24 Nisan 2020
  • Ekoloji
Melike Aydın
 
ANTALYA - Çevre Bakanlığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Kaş’ı betonlaştıran projesine karşı açılan davada ekolojistler kazandı. Kaş Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Nermin Bayçın, “İmar planları bölgenin yapısına göre değil AVM ve TOKİ’ye göre yapılıyor. Davaları kazandık, takipçisi olacağız” dedi. 
 
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin de dahil olduğu 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’nın iptali için Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Mimarlar Odası Antalya Şubesi ve 31 yurttaş adına açılan dava kazanıldı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, dava konusu planın nüfus projeksiyonları açısından yürütmesinin durdurulmasına karar verdi.
 
2015’ten bu yana verilen ekoloji mücadelesinin öncülerinden olan Kaş Turizm Tanıtma Derneği Başkanı Nermin Bayçın, imar planlarının, kentin sosyoekonomik yapısı, biyoçeşitliliği, kültürel yapısı göz önüne alınmadan, 2 doğal sit alanı ve 7 arkeolojik alanın tahribatını önemsemeden yapıldığını belirtti. 
 
‘Tamamen AVM ve TOKİ’ye göre plan yapılıyor’ 
 
İlk olarak Limanağzı, Kaş merkezi ve Bayındır bölgelerini içine alan 1/25 binlik plana karşı dava açıldığını söyleyen Nermin, “Burası zirai alanları da içeren kırsal ve turizm alanlarının iç içe olduğu bir yaşam alanı. Nüfus 50 bin ise 200 bine çıkarılıyor plana göre. Son yıllarda imar adı altında tamamen inşaata yönelik planlar yapılıyor. Oysa kalkınma sürdürülebilirliği içerir. Hatta gerekirse 10 yıllık nüfus artacağı öngörülüyorsa nüfus artışının önüne geçmek üzere planlar yapılır. İmar planları planlama esasına etiğine değil tamamen inşaata TOKİ ve AVM yapımına yönelik” dedi.
 
‘Kimse ‘adalet yok’ deyip mücadeleden vazgeçmesin’
 
Dernek ve yurttaşlar olarak görevlerini yerine getirdiklerini, WWF’nin de (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) dahil olduğunu söyleyen Nermin, tüm davaları kazandıklarını aktardı. Bazı davalarda bilirkişi ve ÇED (Çevre Etki Değerlendirme Raporu) istenmemesine rağmen ve sürekli karşı itiraz davaların açılmasına rağmen kazandıklarını vurgulayan Nermin, “Otoban kararında kesin karar var. Bu karar imar planlarını da ilgilendiriyor. Artık ÇED zorunlu ve kararlara mutlaka bakacağız. 6 yıl mücadele verdik. Kimse ‘bu ülkede adalet yok ne de olsa’ demesin. Dava açmaktan ve mücadele vermekten vazgeçmesin” diye belirtti. 
 
‘Kaş kitle turizmine değil ekolojik turizme uygun’ 
 
Kaş’ın hinterlandında dağların bulunduğunu kitle turizminden ziyade küçük pansiyon tarzı otellerin yer aldığı ekolojik turizmin bulunduğunu söyleyen Nermin, betonlaşmayı öngören planda zeytinliklerin, tarım ve hayvancılık yapılan alanların bulunduğunu dile getirdi. Bazı köylerin kıyıya 15-20 dakika mesafede olduğunu, Likya yürüyüş yolunun geçtiğini aktaran Nermin, “Bu kültür olağan paylaşıma göre değişir. Birisi evini odasını açar, bazen eski bir bina restore edilir. Doğa ve denize dayalı bir turizmden herkes pay alır.  Kitle turizminde bu mümkün olmaz. Merkezler kurulursa, buralardan otoban geçer ve buralara süratle varılırsa Kaş’ı bozar” ifadelerini kullandı. 
 
‘AKP belediyeleri kıyıları yapılaşmaya açtı’ 
 
Kaş’ta inşa edilen kaçak yapılanmaların denetiminden ise Kaş Belediyesi’nin sorumlu olduğunu, denetlememesinin suç teşkil ettiğini dile getiren Nermin, “1/100 binlik büyükşehir ve bakanlık planlarına Danıştay’ın onay vermemesiyle birlikte alt planlarının da yeniden yapılması gerekir. Ama net olarak sonuçlanan dava ile imar planları işleyemez halde. İşletirlerse de yasa dışıdır ona göre de ihbar yapılacak. 2015’ten beri AKP belediyesi kıyıları büfe izniyle yapılaşmaya açtı. 2015’ten beri de buna karşı verilen mücadelelerin başında hep kadınlar vardı” sözlerine yer verdi. 
 
‘Ekolojistler iktidarın hamlelerine karşı uyanık olmalı’ 
 
HDK Antalya Ekoloji Meclisi’nden Selma Yavuz ise hukuki ve eylemsel olarak mücadeleye destek verdiklerini belirterek, davanın kazanılmasının da önemli olduğunun altını çizdi. Karantina günlerinin de bahane edilerek doğanın talan edildiğini ifade eden Selma, “Hiçbir iyi niyete kapılmadan bu konudaki mücadeleyi dinamik ve genişleten bir mücadele hattı çizmek zorundayız. Lokal başarıları başarı olarak görebiliriz. Ekolojistler kendi örgütlülük alanlarını genişletmeli ve iktidarların her türlü hamlesine karşı uyanık davranmalı. Eğer sosyal medya tepkisi olmasaydı bugün Salda ne olurdu bilemiyorum. Toplumsal ekoloji bilincine ihtiyaç var” diye konuştu. 
 
‘Ekoloji mücadelesi verenler pasif bir şekilde beklemeyecek’
 
Bir önceki dönem AKP’nin yönetiminde olan Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Lara Plajı’na kruvazör yapmayı, Konyaaltı ve Boğaçay plajını imara açmayı planladığını dile getiren Selma, “Her türlü dirence rağmen çevrede yaşayanlara rant sözü verilerek çirkin ve kirli bir görüntü pahasına çevre düzenlemesi yapılıyor. Buradaki su kaynağını da yok ettiler. Suyun iki tarafında park yeri gibi duran bir görüntü oldu. Yönetim CHP’ye geçti, bu olumlu ama yine de uyanık olunması gerekiyor. Yaşam alanlarını koruma, kentleri yaşanabilir kılmak da bizim için önemli bir görev. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kararı uygulaması bekleniyor. Takip edeceğiz. Ama bu iş iyi niyetle ve baskı oluşturarak sağlamak gerekiyor. Ekoloji mücadelesi yürütenler pasif bir şekilde beklemeyecek” diye ekledi.