Urganlı köyü de Ilısu Barajı altında kalıyor: Artık Hasankeyf diye bir yer yok

  • 09:04 17 Şubat 2020
  • Ekoloji
Beritan Canözer
 
BATMAN - Hasankeyf’e bağlı Urganlı (Zaxora) köyünde yaşayan Nurşen Er ve ailesinin evi baraj suyu altında kaldı. Nurşen, “Artık Hasankeyf diye bir yer yok. Evimi o halde görmek beni üzüyor, kabullenemiyorum” diyerek yaşatılanlara tepki gösterdi. 
 
Batman’da 199 yerleşim yeri ile birlikte 12 bin yıllık tarihe sahip antik Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı, her gün hızlı bir şekilde yükseliyor. Kentte bulunan çok sayıda mağara, Hasankeyf köprüsü, birçok medeniyete ait tarihi yapı da suya gömüldü. Öte yandan Dicle ve Botan Vadisi’nin büyük kısmı da su altında kalırken, yaklaşık 50 köy su altında kayboldu. Baraj suyu altında kalan köylerden biri de Urganlı (Zaxora) köyü. Geçtiğimiz günlerde yağan yağmurun etkisi ve baraj kapağının açık olmasından kaynaklı köyün bir kısmı sulara gömüldü. Köyde evi su altında kalanlardan biri olan Nurşen Er ve ailesi, eşyalarının bir kısmını da kurtaramadı.
 
‘Ev ve arsa karşılığında 70 bin verdiler’
 
Keskin ve dayanılması zor soğuğa aldırış etmeden evden kurtarabildikleri eşyaları taşıyan Nurşen, bir yandan da çocuklarıyla ilgilenmeye çalışıyor. Anılarını kucaklayan Nurşen, yaşadıklarını hakketmediklerini ifade ediyor. Aynı köyde bir yakınlarına taşınan Nurşen ve ailesi, köyü terk etmek istemedikleri halde buna mecbur bırakıldıklarının altını çiziyor. Daha önce defalarca kez yetkililer ile görüşmeye çalıştıklarını ve görüşemediklerini söyleyen Nurşen, “Hiçbir onay almadan eşimin hesabına 70 bin göndermişler evin karşılığı olarak. Ev bizim, arsa bizim. Evimizin ve arsamızın karşılığı 70 bin mi ediyor? Her şeyi geçtim biz köyümüzü de terk etmek istemiyoruz” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Artık Hasankeyf diye bir yer yok’
 
Eşinin köyde balıkçılık yaptığını ve yaşamlarını bu şekilde sürdürdüklerini dile getiren Nurşen, binlerce işsiz yurttaşın iş bulamadığını dile getiriyor. Nurşen, “Peki eşim nasıl iş bulacak? Ne iş yapacak? Hem ekmeğimizden ettiler hem de evimizden. Bir sabah kalktık baktık ki su penceremize kadar yükselmiş. Biz tek de değiliz. Köyde onlarca aile yaşıyor, şu an hepsi tehlike altında. Çocuklarımız akşama kadar dışarıda oyun oynuyorlar, su dibimize gelmiş, çocuklarımız suya düşse ne olacak? Hiçbir önlem dahi almıyorlar. Yıllardır bu baraj yapılmasın diye mücadele ediliyor ama kimseyi dinlemediler. Sözde Hasankeyf dünya mirası listesindeydi ama dünya mirası yok oldu. Artık Hasankeyf diye bir yer yok” diyerek yaşatılanlara tepkisini dile getiriyor.
 
‘Halkımız tarihin kıymetini bilmiyor demek ki’
 
Hasankeyf’in her yaz turist akınına uğrayan bir kent olduğunu belirten Nurşen, son iki yıldır neredeyse hiç turistin gelmediğini ifade ediyor. Dünyanın bir çok yerinde insanların tarihini korumak için büyük mücadeleler verdiğini vurgulayan Nurşen, “Bizim halkımız tarihinin kıymetini bilmiyor demek ki. Hasankeyf esnafı ekonomik olarak çok iyiydi, kazancı yüksek olurdu ama ekonomisi yok edildi son 2 yıldır. Her yaz gelip Hasankeyf’te fotoğraf çekip, gezenler neden baraja karşı güçlü bir ses çıkarmadılar? Olan yine Hasankeyf’in vatandaşına oldu. Şimdi herkes bir yere gidiyor. Evlerimiz, anılarımız sular altında kaldı. Biz böyle olmasını istemiyorduk. Gerçekten çok üzgünüm. Evimi böyle görmek beni üzüyor. Kabullenemiyorum. Bundan sonrası için de yapacak bir şey kalmadı” diyerek yaşanan sessizliğe sitem ediyor.