Hevsel Platformu'ndan dayanışma çağrısı

  • 15:03 6 Şubat 2020
  • Ekoloji
DİYARBAKIR - Hevsel Koruma Platformu, nisan ayında incelemelerde bulunmak için Sur’a gelecek olan UNESCO heyetine sunulmak üzere hazırlanacak rapora katkı sunmak isteyenlere dayanışma çağrısında bulundu.
 
Hevsel Koruma Platformu üyeleri, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO), Sur’daki yıkımı raporlaştırmak için 4 yıl sonra Diyarbakır'ın Sur ilçesinde incelemelerde bulunmak üzere kente yapacağı ziyarete ilişkin basın toplantısı düzenledi. Eğitim Sen Diyarbakır 1 No'lu Şubesi’nde açıklama yapan Hevsel Koruma Platformu Sözcüsü Vahap Işıklı, platformun amacının toplumsal, kültürel ve tarihi değerleri korumak olduğunu hatırlattı.
 
‘Dünya mirası sermayeye devredilmiştir’
 
"Tüccar zihniyetli politikalar sonucu Dicle Nehri kıyılarının sermayenin her türlü saldırısına açık hale geldiğini” belirten Vahap, Hevsel Bahçeleri’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde olması nedeniyle koruma altında olduğunu ama buna rağmen “işgal, istila ve kirletilme durumunun devam ettiğini” vurguladı. Vahap, "Hevsel Bahçeleri bu yönüyle bir çivi bile çakılmaması gereken bir dünya mirasıdır. Bu miras bu kentin sınırlarını aşıp tüm dünyanın ortak mirası olmuştur. Hevsel Bahçeleri’ne yaklaşım da bu yönlü olmalıdır. Buna rağmen özellikle merkezi iktidarın sermaye destekli politikaları, dünya mirası ya da orada yaşayanların her türlü yaşam hakkı gasp edilmiş ve sermayeye devredilmiştir" diye konuştu.
 
 
Surların dibinde Dicle Nehri kıyısında yapılan Millet Bahçesi’yle doğal ortamın yok edildiğini, ağaçların kesilmesiyle düz ve çimlendirilmiş bir araziye dönüştürülmesine işaret eden Vahap, Dicle Nehri’nde kurulan kum ocaklarının da nehrin ekosistemine zarar verdiğini, endemik türler ile su canlılarını yok ettiğini vurguladı.
 
Dayanışma çağrısı
 
Vahap, yaşananlardan dolayı UNESCO'nun sessiz kalmasını eleştirirken, "UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine aldığı Diyarbakır'ın Surları ve Hevsel Bahçeleri’ni neden korumamakta, bunun yanında hiçbir önlem veya gündemine dahi neden alınmamaktadır? Bu konuda eğer UNESCO korumayacaksa elbette tarihi, ekosistemiyle kent insanı için önem arz eden Hevsel'i yine halkı koruyacaktır. Kamuoyunun da bilgisi olmak üzere Nisan ayında gelecek olan UNESCO yetkililerine Hevsel Platformu olarak bir rapor hazırlanıp görüşme talep edilecektir. Bu konuda tüm bileşenler ve Hevsel'e dair sözü olan herkesi bu çalışmayı desteklemeye, dayanışmaya çağırıyoruz" diye konuştu.
 
Kanal İstanbul, Hasankeyf'in baraj suları altında bırakılması ve Hevsel'in tahrip edilmesini "aynı doğa düşmanlığı” olarak değerlendiren Vahap, doğa tahribatına karşı geliştirilen mücadelelere desteklerini ifade etti. Vahap, Hevsel Koruma Platformu bileşenlerine, Sur'da incelemelerde bulunacak UNESCO heyetine sunulmak üzere önümüzdeki günlerde hazırlayacakları raporu ve Hevsel Bahçelerinin geleceği için neler yapabileceklerine dair görüşmek üzere 28 Şubat'ta düzenleyecekleri toplantıya katılım çağrısı yaptı.