Cinsel saldırı ve istismarın boyutları konuşulunca ortaya çıktı

  • 16:34 22 Mart 2018
  • Dünya
HABER MERKEZİ - Norveç'te 2 bin kişinin yaşadığı beldede 1950 ila 2017 yılları arasında kadın ve çocukların maruz bırakıldığı cinsel saldırı ve istismar, Nina Iversen'in anlatmasıyla ortaya çıktı. 
 
Norveç polisi, ülkenin kuzeyinde 2 bin kişinin yaşadığı küçük bir belde olan Tysfjord'da kadın ve çocuklardan oluşan 151 kişinin cinsel istismar ve cinsel saldırıya maruz bırakıldığını belgeledi.  BBC Türkçe'de yer alan habere göre, 1950 ila 2017 yılları arasında yaşananların kısa bir süre önce açığa çıktığı beldede, bugüne kadar gizli kalmasının nedeni yapılanların konuşulmaması oldu. 
 
'Buna son vereceğim'
 
O dönemin mağdurlarından biri olan Nina Iversen, başına gelenler hakkında her zaman konuşan, yaşadıklarını anlatan biri olduğunu ifade ediyor. Nina, "Her zaman bununla ilgili konuştum. 14 yaşımdayken 'Bu taciz hakkında kitap yazacağım ve buna son vereceğim' diye düşündüm ama tabii yapamadım" diyor. 
 
'Bize yalancı diyorlardı'
 
Cinsel istismara maruz bırakılanların yan yana gelince birbirlerine anlattığını ancak yetişkinlerin onları dinlemediğini dile getiren Nina, "Fahişe ve yalancı diyorlardı bize. Birçoğumuza böyle davranıyorlardı. Bu konuyla ilgili konuşmaya çalıştığımızda da bizimle ağız dalaşına giriyorlardı" diye belirtiyor.
 
'Yoksul ailelerden gelenler dikkate alınmıyor'
 
Kendisini cinsel istismara maruz bırakanların akrabaları olduğunu dile getiren Nina, bu yüzden süreki korkunun hakim olduğu bir aile ortamında büyümek zorunda kaldığını söylüyor. Şimdilerde 40 yaşında olan Nina, artık Tysfjord'da yaşamıyor ama hala kendini güvende hissetmiyor. Çocuklara yönelik cinsel istismar tehdidinden dolayı kaygılarını dile getiren Nina, bu yüzden kendi deneyimlerini paylaştı ve yaşadıklarını anlatırken,  "Herkese söyledim, ama sözünüzün dinlenmesi için geçerli bir geçmişe sahip olmanız lazım. Benim gibi yoksul aileden gelenler dikkate alınmıyor."
 
Nina'yı cinsel istismara maruz bırakanlar, 2016'da yaşamını yitirdikleri için adaletin yerini bulduğunu göremeyecek. 
 
'Duymaktan rahatsız oldular'
 
Çocukları cinsel istismara maruz bırakılan Sami kökenli bir aileden Anna Kuoljok ve avukat eşi Ingar, yardım talebinde bulunmak için 2007'de ülkenin başbakanına bir mektup yazdı. Mektup o dönem, medyanın da gündemine düştü ve hükümetin harekete geçmesi beklentisi vardı. Anna ve Ingar, daha sonra 20 aile ile iletişime geçti. Anna, "Çok vaka olduğu için söylediklerimizin doğru olmadığını düşündüler, yalan söylediğimize inandılar" derken, Ingar ise, "Bu tip hikâyeler duymaktan çok rahatsız oldular, meseleyi nasıl ele alacaklarını bilemediler" sözlerine yer veriyor.
 
'İnsanlar yardım istemeli'
 
Beldenin belediye başkanı ise, konuyla ilgili geçmişte ailelerin neden dikkate alınmadığını şu sözlerle açıklıyor: "Olayların üstüne gidemediler çünkü insanlar anlatmıyordu. Toplum polis değil. Etrafta dolanıp insanların evlerine bakamayız. İnsanlar gelip yardım istemeli."
 
Kültürel yapıları ne olursa olsun, cinsel istismarı polise bildirmenin beldede zor olduğu kaydedilirken, bunun nedeni olarak, etnik ayrımcılık, coğrafya ve siyaset gösteriliyor. 
 
Ülkenin medyasında ise taciz ve istismar haberlerinin yer alması ise 10 yıla yakın bir zaman alırken, henüz yeni konuşulmaya başlanması ise, bir çok kadını yaşadıklarını anlatması noktasında harekete geçirdi. 
 
'Yeni düzenlemeler yaptık'
 
Nordland Emniyet Müdürü Tone Vangen, cinsel saldırı ve istismar haberlerini Cumartesi günü evinde otururken okudu ve hemen harekete geçtiğini belirterek, o dönemi şöyle anlatıyor: "Çok ciddi bir durumdu. Öncelik listemizin en başında tutmamız gereken bir meseleydi. Amaç Tysfjord'da başka cinsel taciz vakalarının yaşanmasını önlemekti. Sonraki Pazartesi soruşturmanın başlatılması için kurumda yeni düzenlemeler yaptık."
 
'Meselenin büyüklüğünü anlamadık'
 
Cinsel istismar ve saldırıya maruz bırakılanların yaşadıklarını bildirme çağrısı yapan Tone, "Zamanaşımı nedeniyle dava açamayacak bile olsak herkesi ciddiye aldığımızı ve sorunun ne olduğunu anlamak istediğimizi, meselenin ne kadar büyük olduğunu anlamadığımızı söyledik" diye belirtiyor. 
 
'Tedavi' adı altında cinsel saldırı
 
Beldede açılan ilk cinsel istismar davasında, bir erkeğin "şifa" adı altında "şeytani ruhları uzaklaştırma" iddiasıyla "tedavi" diye kendisiyle iletişime geçen kadınları cinsel saldırıya maruz bırakmaktan beş buçuk yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. 
 
Bazı kadınlar yaşamına son verdi
 
Kadın ve çocukların cinsel saldırı ve istismara maruz bırakılmasının ortaya çıkmasıyla beraber, yeni durumlarda gelişti. Bir yandan başlatılan soruşturmalar, diğer yandan da yaşamına son veren kadınlar. 
 
'Doğru yolda ilerliyorum'
 
Ancak cinsel saldırı ve istismarın ortaya çıkmasında rol oynayan Nina,  doğru yolda ilerlediğine inandığını belirtiyor ve "Bugün, yaptıklarımdan gurur duyduğumu söyleyebilirim. Artık dinliyorlar. İlerleme sağlıyoruz ve insanlar bize inanıyor.