Konya Katliamı davası: 112 ve 155 kayıtları neden dosyaya eklenmiyor? 2022-09-20 14:27:00     KONYA - Dedeoğulları ailesinin katledilmesine ilişkin görülen davada avukatlar, fail Mehmet Altun’un 112 ve 155’e yaptığı arama kayıtlarının ısrarlı taleplerine rağmen, dosyaya eklenmediğini böylelikle dosyadaki delilerin karartılmayla yüz yüze kaldığını vurguladı.    Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021’de Karslı Dedeoğulları ailesinden 4’ü kadın 7 kişiyi katleden Mehmet Altun ile katliam öncesi 12 Mayıs 2021’de aileye ırkçı saldırı gerçekleştiren ve katliama azmettirmekten yargılanan Keleş ve Çalık aileleri hakkındaki davanın 5’inci duruşması Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Katliam davasından tutuklu fail Mehmet Altun ile saldırı davasından tutuklu bulunan Veli Keleş ve Lütfü Keleş bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlandı. Katliamdan tek kalan aile üyesi Çetin Dedeoğulları ile avukatları da duruşmada hazır bulundu.   Davaya ayrıca, İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticileri ve Avukat Nilay Nayman, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı. Dosya avukatlarından Özüm Vurgun Diyarbakır’dan SEGBİS’le davaya katıldı.   Duruşma dosya gelen evraklar ve kimlik tespitiyle başladı.   ‘Sanıklar delileri karartıyor’   İlk olarak söz alan Avukat Atilla Kart, soruşturma aşamasından bu yana ciddi engellemelerle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Verilen ara kararların yerine getirilmediğini belirten Atilla, 1993 yılında Almanya’nın Solingen kentinde Türkiyeli Genç ailesinin evinin neo Naziler tarafından kundaklanması sonucu aileden beş kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan katliamı hatırlattı. Atilla, dosyaya eklenilen fail Mehmet Altun’a ait ses kayıtlarına değinerek, “Bu durumda azmettirme ve iştirak olgularını değerlendirmek lazım. Katliamda failin olay yerinde görüntüsü var ama kullandığı numara sinyali 100 kilometre öteden belirleniyor. Bu yüzden savcı makamı soruşturma aşamasında usulü tedbirleri alma neticesinde zafiyet içerisinde. Somut bulgulara rağmen katliamın arkasında olanlar hakkında ‘azmettirme’ suçundan dava açıldı. Sanıkların aldıkları bu cüretle delilleri kararttıklarını görebiliyoruz” dedi.   Fail sorulara cevap vermedi   Ardından dosya avukatlarından Abdurrahman Karabulut konuştu. Abdurrahman, beyanlarına başlamadan önce fail Mehmet Altun’a, “112 arama kaydında 7 terörist öldürdüm dedin neden böyle bir şey söyledin” diye sordu. Fail “Hatırlamıyorum” cevabı verdi. Ses kayıtlarında “5 kişiyi daha öldüreceğim” ifadeleri sorulan fail, “Hatırlamıyorum. Anlatsam da anlamayacaksınız o yüzden cevap vermeyeceğim” diyerek sorulan sorulara cevap vermedi.   112 ve 155 görüşmelerin kaydı dosyaya neden gelmiyor?   Soruların ardından beyanda bulunan Abdurrahman, 12 Mayıs saldırısının hemen ardından 112 Acil Çağrı Merkezi ve 155’e yapılan 45 dakikalık telefon görüşmelerin dosyaya eklenmediğine dikkat çekti. Abdurrahman, “14 ay boyunca 155 ve 112’le yapılan görüşmelerin kaydı gelmiyor kayıtlar istendiği zaman valilik, ‘adli kolluk biriminin cevap vermesi gerekiyor’ diye yanıt veriyor. Burada kasıtlı olarak delil karartma ile karşı karşıyayız. Kaç celsedir 112 ve 155’e ilişkin kayıtları istiyorsunuz ama ısrarla gelmiyor” derken, fail Mehmet Altun’un eşi Zehra Altun’un Mehmet Altun’u katliamdan sonra 51 kez aradığını hatırlattı.  “Katliam öncesine bakıldığında Zehra Altun hiç bu kadar Mehmet Altun’u aramamış ama katliam gününde 51 kez aramış” diyen Abdurrahman, Zehra Altun hakkında yeniden soruşturma açılmasını talep etti.    ‘Dosya cezasızlıkla hızla yuvarlanıyor’   Bir önceki celsede taleplerini dile getirdiklerini söyleyen Avukat Ebru Akkal da fail Mehmet Altun’un 112 ve 155’e dönük arama kayıtlarına dair valiliğin gerekçesini kabul etmediklerine değindi. Ebru, dosyada “azmettirme” suçundan yargılanan, ardından takipsizlik verilen sanıklar hakkında yeniden soruşturulma açılmasını talep etti. Dosyanın cezasızlıkla hızla yuvarlandığına işaret eden Ebru, “Uluslararası hukukta, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerdeki cezasızlık durumunun hepsini bu dosyada görüyoruz. Bu dosyada iddia makamı ve mahkeme heyetinin yıllar sonra insanların önüne çıkacak bir şekilde karar vermesini bekliyoruz” sözlerini kullandı.   Tutanakların ATK’ye gönderilmesi talebi   Diyarbakır’dan duruşmaya katılan Avukat Özüm Vurgun da fail Mehmet Altun’a, “Hiç silah kullandı mı” sorusunu sordu. Fail, “Kullanmadım anlamıyor musun Türkçe konuşuyorum” diyerek cevap verdi. Faile tepki gösteren avukatlar mahkeme heyetine, “faile, saygılı olması telkininde bulunulmasını” söyledi. Buna karşı mahkeme heyetinin, “Bana ne yapacağımı söylemeyin” cevabı dikkat çekti.  Beyanlarına devam eden Özüm, Mehmet Altun’un ateşli silahı daha önce kullanıp kullanmadığına dair otopsi tutanakları ve görüntü tutanaklarının İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) gönderilmesini talep etti.   Davadaki cezasızlığa dikkat çeken Özüm, cezasızlıktan kaynaklı Türkiye’nin birçok yerinde Kürtlere dönük ırkçı saldırıların yaşandığını vurgulayarak, dosyada daha önce “azmettirme” suçundan yargılanan ve beraat edenler hakkında yeniden tutuklanmaları talebinde bulundu.    Avukatların beyanları sırasında Ülkü Ocakları üyesi olduğu belirtilen onlarca kişinin, davaya katılması da dikkat çekti.   Duruşma ertelendi    Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, Mehmet Altun’nun 112 ve 155’e dair ses kayıtlarına ilişkin müzekkere yazılmasına karar verdi. Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıkların yeniden soruşturulması talebi ve diğer talepleri reddetti. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren heyet duruşmayı 27 Ekim’e erteledi.    Atilla Kart: Yeni suç duyuruları yapacağız     Duruşmanın ardından avukatlar adliye binası önünde basın açıklaması gerçekleşirdi. Açıklamada konuşan Avukat Atilla Kart, katliamın sadece Mehmet Altun tarafından gerçekleştirilmediğinin altını çizdi. Atilla, “Telefonun bilinçli olarak elden ele verilmesi ve Saraçoğlu köyünde sinyal vermesi ile ekip halinde bu saldırının gerçekleştirildiği açığa çıktı.  Savcılık aşamasından yargılamaya kadar sorunlarla yapıldığını biliyoruz. Açığa çıkan yeni delillere rağmen mahkeme nezdinde bu sorun şiddetlenerek devam ediyor. Mahkeme her defasında görevini doğru düzgün yapmayacağını bir kez daha gösterdi” sözlerine dikkat çekti.    Atilla, dosyaya dair yeni suç duyuruları yapacaklarını ekledi.   ‘Türkiye adına bir utanç’     Ardından İnsan Hakları Derneği (İHD) adına konuşan Sevinç Koçak, bir kimliğe dair yapılan suçların “insanlığa karşı suç” olarak ele alınması gerektiğine vurgu yaptı. Sevinç, “Yapılan katliamların görmezden gelinerek mahkemenin devam etmesi Türkiye Cumhuriyeti adına bir utançtır. İHD olarak, bu davanın takipçisi olacağız. Ssavcıları ve mahkeme başkanlarını hukuku yerine getirmelerini davet ediyoruz “ dedi.