HABER MERKEZİ - Süleymaniye’de düzenlenen suikast sonucu katledilen Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel, kadın alanındaki çalışmaları ile ardında güçlü bir mücadele deneyimi ve miras bıraktı. 

 

Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi, gazeteci ve Jineoloji dergisi editörü akademisyen Nagihan Akarsel, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde uğradığı suikast sonucu katledildi. Saat 10.00 sıralarında evinden çıktığı sırada suikaste uğrayan Nagihan, olay yerinde yaşamını yitirdi. Cenazesi ise Süleymaniye Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

 

Süleymaniye’de son dönemde Kürt siyasetçi ve isimlere dönük artan suikastların perde arkasında KDP ve MİT ortaklığı açığa çıkıyor. Bu suikastta de işaretler KDP ve MİT’i gösteriyor. 

 

Yıllardır Jineoloji çalışması yürütüyordu

 

Jineoloji ile kadın haberciliği ve kadın üzerine birçok önemli araştırmaya imza atan Nagihan Akarsel, Jineoloji çalışmaları kapsamında yıllardır Süleymaniye’de yaşıyordu. Nagihan, Süleymaniye’de Jineoloji Akademisi’nin kurulması, ayrıca Kürdistan Kadın Kütüphanesi’nin oluşturulması projesi için çalışma yürütüyordu.  

 

Basın emekçisi, yazar, araştırmacı

 

Nagihan daha önce 2016’da Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazetecilik yaptı. 2008-2014 yıllarında DİHA’da muhabirlik ve editörlük yapan Nagihan’ın yoğunlaşmasını ise kadın haberciliğine verdi. Nagihan ayrıca Yeni Özgür Politika’da da köşe yazarlığı yapıyordu. Nagihan son yıllarda ise Jineoloji bilimi için yapılan araştırma çalışmalarında yer alıyordu. 

 

Özgür düşüncenin gelişimi için mücadele edilmeli

 

Nagihan, 12 Mart 2022’de NUJİNHA’ya verdiği demeçte özgür düşüncenin gelişimi için mücadele yürütülmesi gerektiğini belirtmişti. Nagihan, “Birincisi özgür düşünce, ikincisi düşünce özgürlüğü çalışması, üçüncüsü kadın özgürlüğü ideolojisi, o ideolojinin çalışmalarının örgütlenmesi ve koordinasyonuna yönelik pratik adım, dördüncüsü mücadele, bu üç adımdan sonra var. Özgür düşüncenin gelişimi için mücadele edilmelidir” diyerek beş temel noktadan oluşan kadın kurtuluş ilkesine dikkat çekmişti. 

 

Özgür bir zihne sahip olmak

 

Kadın özgürlüğünün önemine de değinen Nagihan, "Bir kadın özgür bir düşünceye sahipse kendi ve toplumun geleceği hakkında karar verebilir. Bir kadın kendini yetiştirirse, o kadın kendini yönetebilir, toplumu yönetebilir ve toplumsal sorunları çözebilir. Onun için bir kadın özgür bir zihne sahip olsa bile hedeflerine ulaşmak ve çalışmalarını ve planlarını düzenlemek için bir yola ihtiyaç duyar. Bir kadının kendi kendine yeterli ve kararlı olabilmesi için iki noktada çalışma yapılması gerekir. Birincisi; kadınların kendi kendine yeterlilikleri,  ikincisi ise bu iki noktanın eşit ve hızlı yönetilmesi gereken bir sistem” değerlendirmesinde bulunmuştu. 

 

Kadın örgütlülüğü ve eğitimi

 

Kadın örgütlülüğü ve eğitimi noktalarına da dikkat çeken Nagihan, “Kadın örgütleri, eğitim sistemi ve aile eğitimi, kadınların eğitim alabilecekleri üç merkezdir. Çocukları eğitmek için aile içinde cinsiyet farkı olmaması gerekir. Örneğin kızları doğduğunda plastik bebek veriyorlar ama oğulları doğduğunda silah veriyorlar. Örgütsel düzeyde, örgütlerin ne yapmaları gerektiğini ve ne yapmak istediklerini bilmeleri gerekir. Özellikle medyada cinsiyet eşitsizliği söylemleri kaldırılmalı. Örgütsel eğitim ve koordinasyon çok önemli ama mücadelenin kendine has bir yolu ve çözümü var. Örgütlerin çalışması gereken asıl adım kadınları eğitmektir, önce kadınlar kendilerini tanımlamalı sonra erkekleri eğitebilirler. Bir kadının iradesine sahip olabilmesi için her aşamada manevi eğitim, özgür düşünce ve korkusuzluk alması gerekir” sözlerini kullanmıştı. 

 

Kadınlar kendi kaderini tayin etmeli

 

Nagihan demecinin sonunda da kadınların kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduğunu kaydederek, “Kadının her zaman kendi kimliği olmalı ve her karar kadının elinde olmalıdır. Karar sadece partinin, siyasetin, ekonominin ve herhangi bir partinin çıkarına olmamalı, karar vatandaşın, toplumun ve halkın çıkarına olmalıdır. Eril aklın çıkarlarına dayalı verilen kararlar topluma ve doğaya hizmet etmez. Egemen sistem zihniyeti bireyci ve maddi menfaate dayalı kararlar verir” sözleri ile de erkek egemen zihniyetin amacına işaret etmişti. 

 

Kapitalizm kadın örgütlük mücadelesine saldırıyor

 

Yine Nagihan, Medya Haber de katıldığı Jinerji programında da kadın özgürlük mücadelesine dair değerlendirmelerde bulunmuş ve kadın özgürlük mücadelesinin gelişmesinden kaynaklı kapitalizmin kadına bu kadar saldırdığını vurgulamıştı. Şili’den başlayıp tüm dünyaya yayılan Las Tesis eylemlerini de örnek gösteren Nagihan, 2020’deki pandemi sürecini “Bu kadın hareketliliğinin durdurulması noktasında geliştirilen bir politika olarak” değerlendirilebileceğinin altını çizmişti. Nagihan ayrıca cins olmanın, kadın ve erkek olmanın tartışılmaya başlanmasının da bu saldırılar ile eş değer olduğunu kaydetmişti. 

 

Jineolojinin çalışmaları geniş kitleye ulaştı

 

Nagihan RojNews’e de daha önce jineoloji bilimi üzerine bir demeç vermişti. Jineolojinin başta kadınlar olmak üzere tüm dünya için var olan bir bilim olduğunu söyleyerek, jineolojinin çalışmaları hakkında bilgi vermiş ve çalışmaların geniş kitlelere ulaştığını vurgulamıştı. Yine Nahigan kurdukları Kürditan Kadın Kütüphanesi hakkında da bilgiler vermiş ve amaçlarına dikkat çekmişti. Nagihan bu proje ile amaçlarının Güney Kürdistan’da kadının saklanan hakikatinin açığa çıkarılması olduğuna işaret etmişti.

 

Nagihan Akarsel hakkında 

 

Gazeteci - Araştırmacı - Yazar. Konya Cihanbeyli doğumlu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim dalında bir yıl yüksek lisans eğitimi gördü. Dicle Haber Ajansı’nda muhabir ve editör olarak çalıştı. Özgür Gündem gazetesi, Günlük gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Yeni Özgür Politika gazetesinde yazarlık yaptı. Özgür Kadın dergisinin kuruluş çalışmalarında yer aldı. Jineoloji Dergisi Yayın Kurulu üyesi. Demokratik Modernite ve Jineoloji dergileri başta olmak üzere çeşitli dergilerde yazıları yayınlandı. Jineoloji Akademisi bünyesinde araştırmalar yapma ve bunları kitaplaştırma çalışmaları sürüyordu.