İktidar medyasının çıplaklığı...

  • 09:04 20 Aralık 2020
  • Medya Kritik
Münevver Karademir
 
HABER MERKEZİ - Gazetecilik ve yayıncılığı nasıl yapmamalıyız sorusunun cevabını iktidar medyasına bakarak çok rahat görebiliriz. ATV ana haber bülteninde HDP amblemindeki yapraklar ve yıldızlar yerine el bombaları ve mermiler yerleştirerek veren ve sanki HDP kapatılmış gibi bir izlenim vererek kapatma mührü yerleştirildi. ATV’nin yaptığı bu haber savaş ve nefret çığırtkanlığını herkes bir kez daha görürken iktidar güdümlü medya tüm çıplaklığıyla karşımızdaydı…
 
İktidarın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir açıklamasında Türkiye’nin üçüncü partisi olan Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) hedef gösterdi. MHP başkanı ‘Acilen milletvekillerinin yargılanması gerekir ve kapatılmalı’ dedi. Bu açıklamanın ardından 12 Aralık günü ATV kanalı  ‘HDP’nin kapatılması’ haberini verirken HDP’nin logosunun üzerindeki yıldızın ve ağaç yaprağının yerine bomba top ve kapatma kilidi koydu. Bu haberin ardından HDP RTÜK’e başvurdu.
 
Geçmiş dönemde yasama, yürütme, yargıdan sonra medya dördüncü güç olarak bilinirdi. Fakat günümüzde bu üç gücü kullanılma biçimlerinin şekillendirilmesinde geniş anlamda önemli ve tek kuvvet olarak medya görülüyor.
 
Hal böyle olunca medyanın asıl görevi toplumun yararını düşünen, doğru, tarafsız ve güvenirlik habercilik ilkesine riayet etmektir. Fakat, dünyada birçok ülke ve özellikle Türkiye’de medya bu durumu göremezden gelerek taraflı bir şekilde haberleri topluma sunuyor. Durum böyle olunca toplum taraflı medyadan haklarını öğrenme şansına erişemiyor. 
 
Fakat Türkiye’de durumlar biraz daha farklı diye biliriz. Özellikle son yıllarda özellikle iktidarın güdümüne giren tekleşen ve tekelleşen medya asıl amacından uzaklaşmıştır. 
 
Bugün iktidar güdümünde çalışmayı reddederek tarafsız habercilik yapan, muhalif ve özgür basın çalışanları terörize edilerek, fişlenerek, gözaltına alınarak ve nihayetinde tutuklanarak susturulmaya çalışılıyor. Alternatif basın kurum ve kuruluşlarının yaptığı haberler iktidar tarafından engelleniyor. Yaptığı çalışmalar iktidar tarafından basın faaliyeti olarak görülmüyor. Halkı doğru bilgilendirmeyen yayın organlarına karşı özgür basın çalışanları ve siyasetçiler doğru haberi halka ulaştırmak için çalışıyorlar. Buna rağmen iktidar ve medyası bunu manipüle ediyor sanki ne iyiyse onlar yapıyor gibi bir algı oluşturma çabası içerisindeler.
 
Bu tartışmaları bir kenara bırakarak son zamanlarda ATV kanalının HDP’ye dönük saldırıları ve yayınladıkları görseli üzerinde durmak istiyoruz.  Çoğu zaman mevzu kadın katliamları veya Kürt halkı olunca tüm TV kanalları düşmanca ve ayrıştırıcı bir dil kullanarak yayın akışlarını sürdürüyor.
 
Topluma en hızlı ve âmâsız ulaşan medya en nihayetinde de en çok bilgi ve zihniyet kirliliğini de doğrudan yansıtır ve enjekte eder. Amaç ve araç ne olursa olsun hiç bir yayın kuruluşunun böyle bir hakkı olmaz. Çok rahat bir şekilde toplumun hakkı tecavüz edilmekte ve hak ihlallerinin en ağırını işlemekteler.
 
Yukarıda da söz ettiğim gibi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamasının ardından ATV’nin yayınladığı görseli utanç verici ve savaş çığırtkanlığı olarak değerlendirmek gerekir.  Bu yayın akışı aslında iktidar medyasının yıllardır toplum üzerinde oluşturduğu algı operasyonunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir. 6 milyon insanın oyuyla seçilen ve Türkiye toplumları tarafından da kabul gören partiye böyle yaklaşmak ne kadar ahlaklı oluyor? Sorusunu aklımıza getiriyor.