Serhat'ta çayın olmazsa olmazı 'şekirê kelandî'

  • 09:09 12 Aralık 2018
  • Yaşam
Zeynep Durgut
 
HAKKARİ - Hakkari'de kalınlığı metreleri bulan kar yağışı nedeniyle şekere ulaşamayan kadınların alternatif üretimi olan “şekirê kelandî” artık bölgenin vazgeçilmezi. 
 
Uzun ve soğuk kış akşamlarında bir araya gelerek bir geleneği sürdüren Serhat halkının bir vazgeçilmezi var. Serhat Bölgesi’ne yabancı herkesin ilk fark edebileceği özelliklerden biridir çayın yanında hazırlanan şekerleme. Hakkari'de “şekirê kelandî” yani kaynatılmış şeker olarak bilinen bu gelenek hala devam ettiriliyor. Kadınlar, kışın yakılan sobaların üzerinde kaynatılan şekerin içine ceviz içi ve bıttım katarak şekere ayrı bir tat veriyor. 
 
'Hem daha temiz hem de daha lezzetli'
 
Ciweyra  İncin, yıllardan beridir bölgede özellikle kadınlar tarafından tercih edilen “şekirê kelandî”nin yapılışını şöyle anlattı: "Hakkari'de yıllardan beridir çayın yanında kaynatılmış şeker kullanıyoruz. Çayın yanında olmazsa olmazlarımızdandır. Ama tabi biz daha çok kışın tercih ediyoruz. Kaynatılmış şekeri büyük kazanlarda yapıyoruz. İlk başta 4 bardak tuz ve şeker kazana atıyor daha sonra şekerin miktarına göre sıcak su ekliyoruz. Şekeri saatlerce karıştırarak kaynatıyoruz. İsteyen şekerin içine ceviz içi ya da bıttım katıyor. Bazıları da sade yapıyor. Herkes damak tadına göre yapıyor. Şeker, tam kıvamına geldiğinde tepsilere döküyoruz.  Şeker iyice kuruduktan sonra çayın yanında ikram ediyoruz. Hakkari'de her evde muhakkak bulunur. Bu bizde bir gelenek ve kültür haline gelmiş. Çayın yanında kaynatılmış şeker yoksa pek tercih etmiyoruz. Çünkü kaynatılmış şeker hem daha temiz hem de daha lezzetli." 
 
'Uzun kışa karşı alternatif geliştirdik'
 
Fabrikalarda üretilen şekeri kullanmadıklarını söyleyen Ciweyra, "Geçmişte kar çok yağardı. Bundan kaynaklı köyde yaşayan insanlar sonbaharın sonlarında kışın alışverişini yaparlardı. Kış bitene kadar onlara şeker yetmezdi ve kadınlar da kendi yaratıcılığını ortaya koyarak kazanlarda tuz şekeri kaynatıp şekere en güzel tatlar vererek, kışın bitimine kadar sürmesini sağladılar. Bu artık bölgede bir kültür ve gelenek haline dönüştü" diye konuştu.