Lice'de üç kuşak: Zulmün tanığı direnişin öznesi

  • 09:04 5 Ağustos 2018
  • Yaşam
DİYARBAKIR - 90'larda işkence ve zulüm politikalarına karşı direnen kadınların bugün de çocukları aynı baskılara karşı direniyor. 90'lı yıllarda uygulanan zulme tanıklık eden Necla Özer'in bir oğlu, bir kızı ve torunu da şu an cezaevinde.
 
Diyarbakır'da devletin 1990'lı yıllarda yürüttüğü imha ve inkâr politikaları sonucunda işkencelerin, baskıların ve katliamların en yoğun yaşandığı ilçelerden biri olan Lice'de bugün de benzer uygulamalar aynı yakıcılığıyla devam ediyor. O yıllara tanıklık eden Necla Özer'in bir oğlu ve kızı cezaevinde. 
 
'Sabahı zor ediyorduk'
 
Henüz 10 yaşındayken devletin soğuk yüzüyle karşı karşıya kaldığını anlatan Necla, o dönemlerde evlerine yapılan baskınlarda kardeşlerinin gözaltına alındığını söyledi. Çocukluğundan bu yana birçok işkenceye şahit olduğunu ifade eden Necla, "Lice'nin yakılışını gördük. Çocuklarımla sabahlara kadar ahırda kalıyorduk. Sadece biz değil tüm Lice ahırlarda, kilerlerde sabahlıyordu. Çok ağır zamanlardı. Gece olsun istemiyorduk. Sabahı zor ediyorduk" diye konuştu.   
 
Bebeği ile cezaevine gönderildi
 
Zulmün hala devam ettiğini söyleyen Necla, kendisinden sonra şimdi de çocuklarının bu zulme maruz kaldığını dile getirdi. "Bir halkın çocukları bu işkence ve baskılar yüzünden cezaevlerinde, dağlarda ve kendi ülkelerinden uzak" diyen Necla, "Her hafta Karabük Cezaevi'ne gidiyorum. Cezaevlerinin kapısına gittiğimizde bize düşman gözüyle bakılıyor. Ben hastayım, kalp rahatsızlığım var. Eve geliyorum haftalarca kendime gelemiyorum. Çocuklarımız ne yaptı da bu onlara reva görülüyor? Kızım 13 yıl önce öğrenciyken yürüyüşe katılmıştı. Evlendi, 6 aylık çocuğu vardı. O yürüyüş yüzünden onu alıp cezaevine gönderdiler. Ona 'Gelip teslim olmazsan çocuklarını alır yurda atarız. Nerde olursan ol elimizden kaçamazsın' dediler. Kızım gitmedi kaldığı evde baskınla aldılar, işkence yaptılar. Bebekle birlikte cezaevine götürdüler" diye belirtti.
 
'Kürtler birlik olsun'
 
AKP iktidarının 16 yıl boyunca Kürtlere hiçbir faydasının olmadığını dile getiren Necla, şöyle dedi: "Devlet halklara barış getirmek zorunda, ancak Kürt halkına savaştan, kandan başka bir şey getirmedi. Efrîn'de ne vardı kalktı gitti saldırdı. Kürt halkı bunları unutmasın. Af diyorlar. Tecavüzcülere, hırsızlara çıkaracaklar. Neden siyasilere çıkarmıyorsun? Kürtler tüm bunları görsün ve doğru yola gelsin. Birlik olsun."